Frank Gilbert: ‘Urmiye’ye Giden Yol’ filmi gerçek olaylardan uyarlandı

The Road to Urmiye’den bir sahne (Frank Gilbert)
The Road to Urmiye’den bir sahne (Frank Gilbert)
TT

Frank Gilbert: ‘Urmiye’ye Giden Yol’ filmi gerçek olaylardan uyarlandı

The Road to Urmiye’den bir sahne (Frank Gilbert)
The Road to Urmiye’den bir sahne (Frank Gilbert)

The Road to Urmiye (Urmiye’ye Giden Yol), Irak kökenli Amerikalı yönetmen Frank Gilbert'in gösterime girmek üzere son rötuşlarını yaptığı filmi. Film, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti'nin gerileme döneminde Süryanilerin yaşadıklarını, o döneme ışık tutan bir insan hikâyesiyle işliyor.
Gilbert, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, filmindeki olayları herhangi bir etnik veya mezhepsel yönelimden uzak biçimde, gerçek bir olaydan aldığını söylüyor. Yönetmen, filmindeki olayları insani yönü ile yansıtmak için çaba gösterdi. Gilbert, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Önce insan düşüncesiyle, halklar arasında barış ve güven ruhunu yayar.” İnsanın, insan oluşu kendisiyle ilgili diğer tüm unsurların ve aidiyetlerin üzerinde ve yönetmenin insanlığa yönelik bu ön kabulü, dünyanın herhangi bir yerinde ezilenlerin sesini duyurma görevini üstlenmesini sağlıyor.

The Road to Urmiye’den bir kare (Frank Gilbert)
Gilbert, filmin Süryani bir annenin ve on yaşındaki oğlunun hikayesini anlattığını kaydetti. Filmde bir anne, oğlunu korku, tehdit ve içindeki bulundukları trajik koşullardan kurtarmak için oğlu ile Hakkari’den kaçıyor. Pek çok anne ve çocuk gibi onlar da evlerini ve mallarını bırakıp yaşadıkları durumdan kaçtılar. O sırada Rus Çar ordusunun kontrolü altında olan Urmiye (İran) güvenli sığınakları olacaktı. Ancak Urmiye’ye giden yol tehlikelidir.
Filmi izlerken anne ve oğlunun yolculukları boyunca karşılaştıkları dehşet anlarını onlarla birlikte yaşayacağız, birçok zorluk ve engelle karşılaşacağız. Filmde, Süryanilerin çektiği sıkıntılar ortaya çıkarılıyor. Süryaniler, Hakkari ve Van bölgelerinde ve Osmanlı Devleti altında Türkiye'de ikamet ettikleri diğer bölgelerde bazı sorunlar yaşadılar ve bu da onları büyük bir zorunlu kaçışa sevk etti.
Gilbert, izleyicinin filmde göreceği her şeyin uydurma değil, gerçek olduğunu ve olayların çoğunun Google aracılığıyla herkes tarafından görüntülenebileceğini vurguladı. Yönetmen, konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi: “Zamanımızda artık sır kalmadı ve belgeler ulaşılabilir hale geldi. Kim çok çalışırsa, pek çok hikâye ve roman keşfedebilir.”

Iraklı-Amerikalı yönetmen Frank Gilbert (Frank Gilbert)
Film “uzun metrajlı film” kategorisine giriyor ve süresi bir buçuk saat. Gilbert, filmin son aşamalarında olduğunu ve filmde Amerikalı oyuncular Casper Van Dien, Natalie Burn ve Ravan el Gab ile İtalyan Gianluca, Mısırlı Hale Merzuk, Mısırlı çocuk Yasin Vail Nur’un yer aldığını kaydetti. Film, topoğrafyasının Urmiye’ye olan benzerliği ve Fas tarafından sağlanan tesisler ve işin uygulanması sırasında mevcut olan güvenli ortam sebebi ile Fas’ın Agadir kentinde çekildi.
Gilbert, projesini hayata geçirmek için pek çok zorlukla karşı karşıya kaldı. Kendi ifadesiyle, "Film çekmek için muazzam bütçeler gerekiyor." Bu noktada yönetmen “Süryani örgüt ve derneklerinden projeye destek veren bağışlara işaret etti ve bu alandaki en önemli dernek ve örgütlerin başında, ABD’nin Illinois eyaletinde bulunan Süryani Ulusal Konseyi’nin geldiğini kaydetti.

Filmin Afişi (Frank Gilbert)
Gilbert filminin, gelecek yıl, 1914 ile 1916 yılları arasında yaşananların yıl dönümüne denk gelen Nisan ayında gösterime girmesini istiyor. Bu esnada ölenler arasında çocuklar, kadınlar ve yaşlılar da var. Gilbert, “Tabii ki filmin uluslararası festivallerde ve platformlarda yolculuğuna başlaması için de çaba sarf ediyorum” açıklamasında bulundu.

Suudi Tecrübesi
Gilbert, “Suudi Arabistan'ın önümüzdeki birkaç yıl içinde genel olarak sinema ve sanat alanlarında ön sıralarda yer almasını beklediğini” belirtti. Bu bağlamda, büyük Suudi şirketleri, yapımcıları ve aktörleriyle tanışmasının, “Urmiye'ye Giden Yol” filminin projesinin gün ışığına çıkmasına yardımcı olduğuna dikkat çekti. Gilbert, bir gün bir Suudi tarihi filmi çekmeyi umduğunu da kaydetti.
Gilbert, Suudi Arabistan'daki deneyiminden bahsederken, “Mısır'da Suudi yapımcı Nassar Al-Nassar ile tanıştığını ve kendisini Krallığı ziyaret etmeye davet ettiğini ve daveti kabul ettiğini” ifade etti. Yönetmen ve yapımcı, Suudi Arabistan’da çekilecek "2285" adlı bir Suudi dizisi projesi üzerinde anlaştılar. Gilbert, açıklamalarına şöyle devam etti: “Genç yeteneklerden oyuncu seçme sürecini başlattık. Her iki cinsiyetten ve farklı yaş gruplarından bu tecrübeye katılmak isteyenlerin sayısı beni şaşırttı (seçmelere 173’ten fazla sayıda kişi başvurdu).”
Yönetmen, “Krallıkta, onları keşfedecek ve Suudi ve Arap izleyicilere sunacak birine ihtiyaç duyan büyük yetenekler olduğunu söyleyebilirim. Krallığın tanık olduğu bu değişim; genç, yetenekli ve hırslı insanların enerjileri; görülen destek ve ilgi, Krallık'ın önümüzdeki yıllarda zirveye oturacağını/ ön sıralarda yer alacağını ummamı sağlıyor.” Açıklamasında bulundu.
Gilbert, “Bu tarihi filmi yapmak için sahibi Nassar Al-Nassar tarafından temsil edilen Suudi şirketi (Arts Productions) ve Amerikan şirketi (FG Productions) ile sözleşme yaptığını” belirtti.



Ünlü aktörün yeni filmi Netflix izleyicilerini hayran bıraktı

Film 896 salonda gösterime girerek toplamda 3,2 milyon dolar kazandı (Netflix)
Film 896 salonda gösterime girerek toplamda 3,2 milyon dolar kazandı (Netflix)
TT

Ünlü aktörün yeni filmi Netflix izleyicilerini hayran bıraktı

Film 896 salonda gösterime girerek toplamda 3,2 milyon dolar kazandı (Netflix)
Film 896 salonda gösterime girerek toplamda 3,2 milyon dolar kazandı (Netflix)

Netflix izleyicileri, Liam Neeson'ın "muhteşem" yeni gerilim filmini öve öve bitiremedi. Sinemaseverler heyecan dolu yapımın ünlü aktörün "96 Saat'ten (Taken) bu yana en iyi filmi" olduğunu öne sürdü.

Robert Lorenz'in yönettiği ve prömiyeri Eylül 2023'te 80. Venedik Film Festivali'nde yapılan In the Land of Saints and Sinners, geçen cuma günü Netflix'in geniş kütüphanesine eklendi.

71 yaşındaki Neeson filmde, kendisini intikam peşindeki üç teröristle ölümcül bir kedi-fare oyununun içinde bulan emekli suikastçıyı canlandırıyor.

Film 1970'lerin İrlanda'sında geçiyor. Liam Neeson, Donegal'da yaşayan Finbar Murphy'yi canlandırıyor. 

Neeson'a İrlandalı Oscar adayı oyuncular Kerry Condon ve Ciarán Hinds'in yanı sıra usta aktör Colm Meaney eşlik ediyor.

Eleştirmenler de beğendi

Sinema yazarlarından büyük ölçüde olumlu yorumlar alan suç filmi, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'dan 100 üzerinden 83 puan elde etmeyi başardı. 

İzleyiciler oyuncuların performanslarından övgüyle bahsetti. Bir sosyal medya kullanıcısı 71 yaşındaki Neeson'ın yanı sıra Ciarán Hinds'in etkileyici performansından büyülendiğini söyledi.

Başka bir izleyiciyse filmin Neeson'ın 96 Saat'ten bu yana rol aldığı en iyi yapım olduğunu öne sürdü.

İrlandalı bir sinemasever ekledi:

In the Land of Saints and Sinners'ı izlemeyi yeni bitirdim. Harikaydı. Donegal doğumlu olduğuma gurur duyuyorum.

Başka bir izleyiciyse filmi tüm sinemaseverlere tavsiye ettiğini söyledi. 

Mark Michael McNally ve Terry Loane'nin birlikte kaleme aldığı film, eleştirmenlerce Neeson'ın son yıllarda çektiği en iyi aksiyonlardan biri diye tanımlanıyor. 

29 Mart'ta ABD'de sınırlı sayıda sinemada gösterime giren yapım, 26 Nisan'da İrlanda ve Birleşik Krallık'ta Netflix'te yayımlandı. In the Land of Saints and Sinners, henüz Türkiye'de gösterime girmedi.

Independent Türkçe, Daily Mail, Rotten Tomatoes