Uluslararası Kızılhaç Komitesi Afrika’da tehdit altında

Sahel’deki güvenlik durumu, uluslararası kuruluşların çalışmalarını tehdit ediyor

Mali’de Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne bağlı bir araba (Şarku’l Avsat)
Mali’de Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne bağlı bir araba (Şarku’l Avsat)
TT

Uluslararası Kızılhaç Komitesi Afrika’da tehdit altında

Mali’de Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne bağlı bir araba (Şarku’l Avsat)
Mali’de Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne bağlı bir araba (Şarku’l Avsat)

Kuzey Mali'de kimliği belirsiz silahlı unsurlar, Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin (ICRC) iki çalışanını Gao şehrinden Cezayir sınırı yakınlarındaki Kidal şehrine doğru yol aldıkları sırada kaçırdı. Olay, bir kısmı El Kaide ile, bir kısmı ise DEAŞ ile bağlantılı yerel terör gruplarının aktif olduğu bölgede gerçekleşti. Bu gruplar engebeli ve ırak çöl bölgesini kontrol altına almak için çoğu zaman birbirleriyle mücadele ediyor.
Mali’deki ICRC Ofisi, Cumartesi günü iki çalışanın Mali'nin kuzeyindeki söz konusu iki büyük şehir arasında her zamanki gibi görevlerindeyken kaçırıldığını aktardı. ICRC ofisi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Bu sabah Gao ve Kidal arasında iki meslektaşımızın kaçırıldığını doğruladık” ifadelerine başvurdu.
Bu ICRC üyelerine yönelik ilk kaçırma olayı değil. ICRC’nin iki çalışanı, Haziran ayında bir terör saldırısında hayatını kaybetmişti. Yıllardır kuzey kesiminde silahlı isyan hareketlerinin kaydedildiği Mali’de 32 yıldır görev yaptığı açıklayan ICRC, tarafsız, bağımsız ve yansız bir kuruluş olduğunu vurguladı. Uluslararası insani yardım kuruluşları, bu tür hareketlerin nüfus üzerindeki etkilerinin hafifletilmesine katkıda bulunuyor.
ICRC, geçtiğimiz ay 2022 yılında Mali'deki faaliyetlerine ilişkin raporunda, Mali'de yaklaşık 200 bin vatandaşa gıda desteği verdiğini, yoksul aileler için 631 küçük projeyi finanse ettiğini, 28 sağlık merkezini desteklediğini, 24 kişinin bulunmasını sağladığını bildirdi.
ICRC’nin Mali'deki ofisinde halkla ilişkiler sorumlusu Aminata Alassane, komiteden bir ekibin rutin görevlerindeyken Gao’dan Kidal'a doğru yolda olduğu sırada kaçırıldığını aktardı. ICRC’nin silahlı çatışmalardan etkilenen nüfusu desteklemek için Kidal’da uzun yıllardır çalıştığını ifade etti.
Kaçırılma olayını kınayan ICRC’nin çalışanlarının derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını, güvenliklerinin garanti altına alınmasını talep ettiğine dikkat çeken Alassane, çalışanların kimlik bilgilerinin ise verilmeyeceğini bildirdi.
Resmi olmayan kaynaklar, iki çalışandan birinin Eritre, diğerinin ise Burkina Faso uyruklu olduğunu belirtiyor. Aynı kaynaklar, iki çalışanın Cumartesi sabahı erken saatlerde Gao şehrinin 110 kilometre kuzeydoğusundaki köyden (Kasabari) geçerken kaçırıldığını söylüyor. Mali ordusunun bulunmadığı bu bölge, geçen yıl Fransız ordusu tarafından terk edilmişti.
‘Sahel bölgesinde güvenlik durumunun kötüleşmesinden’ duyduğu endişeyi dile getiren ICRC, “Bilhassa insani yardım çalışanlarının hedef alınması ve şiddet, ICRC ekiplerinin bölgedeki savunmasız topluluklara gerekli yardımı sağlamasını zorlaştırıyor” vurgusunda bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) bir çalışanı 23 Ocak'ta Mali'nin kuzeyindeki Menaka'da kimliği belirsiz kişilerce kaçırılmış, Şubat ayında ise serbest bırakılmıştı. Şahsın serbest bırakılması için müzakerelerin yapıldığı ve karşılığında fidye ödendiği öngörülse de bu iddialar henüz doğrulanmış değil.
Adam kaçırma ve rehin alma, terörist grupların başta 2012'den beri ciddi bir güvenlik ve istikrar krizine tanık olan Mali olmak üzere Sahel bölgesindeki en önemli ticari faaliyetlerinden biri sayılıyor.
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) ofisi, Burkina Faso’nun kuzeybatısında kimliği belirsiz kişilerce düzenlenen terör saldırısında iki çalışanının hayatını kaybetmesi ardından geçen ay faaliyetlerini askıya aldığını duyurmuştu. Kararın risk analizi yapılana dek geçici olduğuna değinen MSF, söz konusu kararın tıbbi görevleri kapsamında üzerinde logo bulunan MSF aracında seyreden meslektaşlarına yönelik bu saldırının kabul edilemez olduğunu teyit etme amacını taşıdığını açıklamıştı. Burkina Faso'daki işinin belirsiz bir süre için hayati ve acil durumlarla ilgilenmekle sınırlı kalacağını da eklemişti.
2021’de Burkina Faso'daki insani yardım operasyonlarına 22 milyon euronun üzerinde harcama yaptığını, çalışan sayısının en az bin kişiye ulaştığını açıklayan MSF, ülkenin kuzey ve doğusuna, Mali ve Nijer sınırlarına yoğunlaştıklarını bildirmişti. Zirâ merkezi otoritenin bulunmadığı, El Kaide ve DEAŞ’a bağlı grupların kol gezdiği bu bölgeler oldukça tehlikeli sayılıyor.



Tunus açıklarındaki tekne kazasında 20 göçmen boğuldu

Teknedeki göçmenler (Arşiv- Reuters)
Teknedeki göçmenler (Arşiv- Reuters)
TT

Tunus açıklarındaki tekne kazasında 20 göçmen boğuldu

Teknedeki göçmenler (Arşiv- Reuters)
Teknedeki göçmenler (Arşiv- Reuters)

Sahil güvenlik ekipleri dün yaptığı açıklamada, Tunus'un doğusundaki Sfakes kenti açıklarında meydana gelen tekne kazasında en az 20 göçmenin öldüğünü, 5 göçmenin ise kurtarıldığını duyurdu.

Sahil güvenlik yapılan açıklamada, Sfakes'in kuzeyindeki Louza açıklarında batan tekneden 5 Sahra altı Afrikalı göçmenin kurtarılmasının ardından 20 cesede ulaşıldığı ve arama çalışmalarının devam ettiği belirtildi.

Açıklamaya göre tekne dün saat 23:00 (22:00 GMT) civarında Sfakes Valiliği'ndeki Louza'nın kuzeyindeki Şebba bölgesinden yola çıktı ve kıyıdan yaklaşık 25 km açıkta battı.

Sahil Güvenlik'e göre, 12 Aralık'ta Sahra Altı Afrika'dan gelen 9 göçmen, Avrupa'ya ulaşmaya çalışırken teknelerinin Tunus kıyısı açıklarında batması sonucu öldü ve 6 kişi de kayboldu.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Sfakes ve Mehdiya, Tunuslu ve yabancı göçmenlerin İtalya kıyılarına ulaşmak için yola çıktıkları başlıca bölgeler arasında yer alıyor.

Libya'nın yanı sıra, bazı kıyıları İtalya'nın Lampedusa adasına 150 kilometreden daha yakın olan Tunus, Akdeniz'i geçmek isteyen göçmenlerin Kuzey Afrika'daki ana çıkış noktası konumunda.

Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu (FTDES) yılın başından beri Tunus kıyılarından denize açılan göçmenlerden 600 ila 700'ünün öldüğünü veya kaybolduğunu, 2023 yılında ise bin 300'den fazla ölüm ve kaybolma vakası kaydedildiğini açıkladı.