Filistin Yönetimi, Ramazan ayında evlerin yıkılmasının sonuçları konusunda uyardı

Itamar Ben-Gvir, Ramazan ayında Kudüs’teki Filistinlilerin evlerinin yıkılması çağrısında bulundu (Reuters)
Itamar Ben-Gvir, Ramazan ayında Kudüs’teki Filistinlilerin evlerinin yıkılması çağrısında bulundu (Reuters)
TT

Filistin Yönetimi, Ramazan ayında evlerin yıkılmasının sonuçları konusunda uyardı

Itamar Ben-Gvir, Ramazan ayında Kudüs’teki Filistinlilerin evlerinin yıkılması çağrısında bulundu (Reuters)
Itamar Ben-Gvir, Ramazan ayında Kudüs’teki Filistinlilerin evlerinin yıkılması çağrısında bulundu (Reuters)

Filistin Yönetimi, İsrail polisine Ramazan ayı boyunca Kudüs’teki Filistinlilerin evlerini yıkma çağrısında bulunan İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’i kınadı.
Filistin Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada, ‘faşist’ Ben-Gvir’in açıklamalarının sahadaki gerilimi daha da tırmandırdığı vurgulandı.
Söz konusu açıklamada, “Bu açıklamalar, özellikle Kudüs’ün maruz kaldığı geniş çaplı Yahudileştirme ve İsrailleştirme operasyonları çerçevesinde yer alması, Kudüslü vatandaşların hayatlarının tüm yönlerini etkilemesi, bunun sonucunda geniş çaplı operasyonlara ve etnik temizlik ve zorla tehcir suçlarına yol açması nedeniyle çatışma sahasında daha çok yangın çıkaracak” denildi.
Bakanlık, İsrail hükümetini ‘işgalcilerin Kudüs’teki suçları ve sürekli ihlallerinden doğrudan sorumlu’ tuttu.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu’nun (KAN) haberine göre, Ben-Gvir işgal altındaki Doğu Kudüs’te Filistinlilere ait evlerin yıkımına Ramazan ayında da devam edilmesi yönünde talimat verdi.
İsrail makamları ‘gerilimi artırmamak’ için Ramazan aylarında evleri yıkmaktan yıllarca kaçınsa da, polis zaten gergin olan güvenlik durumuna rağmen, Ben-Gvir’in taleplerini uygulamak için hazırlanıyor.
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye ise, Ramallah şehrindeki haftalık Bakanlar Kurulu toplantısında, “İsrailli bakanların Filistinlilere, onların varlığına ve davasına yönelik açıklamaları radikal hükümetin yaklaşımını yansıtıyor” dedi.
Iştiyye, “Yerleşimci Yahudilerin Huvvara, Beita, Burin ve diğer Filistin köy ve şehirlerindeki terörizmi, siyasetçiler ve İsrail ordusu tarafından korunuyor. Yaşananlar, en başta yerleşimciler olmak üzere çeşitli araçlarla yürütülen örgütlü ve sistematik devlet terörüdür” ifadelerini kullandı.
Sivillere yönelik ‘yerleşimci terörünü’ kınayan ve yerleşim inşaatlarının durdurulması çağrısında bulunan ülkelerin tutumlarını memnuniyetle karşılayan Iştiyye, bu kınamaların İsrail’i sorumlu tutmak, ‘ırkçı’ politikasını teşhir etmek ve yerleşimci milisleri uluslararası terörizm listesine almak için somut önlemlere dönüştürülmesi çağrısında bulundu.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.