Cezayir’den Fas’a harita tepkisi

AA
AA
TT

Cezayir’den Fas’a harita tepkisi

AA
AA

Cezayir, Cezayir topraklarının bir kısmını Fas’ın toprakları olarak gösteren bir harita yayınlayan Maroc Hebdo dergisi üzerinden Rabat yönetimine tepki gösterdi.
Cezayir resmi haber ajansı APS’de, Fas kraliyet makamlarına yakın olduğu iddia edilen ve adı zikredilmeden Maroc Hebdo dergisine işaret edilerek, “Şehitlerin kanlarıyla sulanmış toprakların bir zerresine el uzatanların vay haline” başlığını taşıyan bir makale yayımlandı.
Fas krallığının ülkede yaşanan ekonomik kriz nedeniyle halkın dikkatlerini başka yöne çevirmeye çalışmayla suçlandığı makalede, kendisine yakın bazı medya organlarını Cezayir’e yönelik provakatif yayınlar yapma noktasında Rabat yönetimine tepki gösterildi.
Makalede, medya organlarında yayımlanan içeriğin profesyonellikten yoksun olduğuna vurgu yapılarak, “Şehit kanlarıyla sulanmış Cezayir topraklarının yapay sınırlar belirleyen Fas krallığının” parçası olarak gösterilmesinin Fas’ın “yayılmacı politikalarının” bir ürünü olduğu kaydedildi.
Fas Kraliyet Belgeleri Dairesi Müdürü Behice Simu’nun da yakın zamanda Cezayir topraklarının bir kısmının Fas toprakları olduğu yönündeki iddiası hatırlatılan makalede, Cezayir’e yönelik bu “kara propaganda” kaynaklarının Fas Krallığı’ndan talimat aldığı ifade edildi.
Makalede, Fas’ın “yayılmacı politikalarının” ne kardeşlik hukukuyla ne de tarihsel gerçeklikle örtüşmediğine dikkat çekilerek, Rabat yönetiminin bu “patolojik yaklaşımının” Mağrip bölgesinde birlik ve bütünlüğe yönelik tüm çaba ve girişimleri engellediği vurgulandı.
Fas’ın sadece Cezayir ya da diğer Mağrip ülkelerinin topraklarında değil sömürgecilikten kurtulan bir çok Afrika ülkesinin topraklarında da gözü olduğu ifade edilen makalede, Fas anayasasında yer alan “gerçek sınırlar” kavramının komşu ülke topraklarının ele geçirilmesi hedefi taşıdığı kaydedildi.
Makalede, Fas’ın Batı Sahra’yı “işgal” ettiği, Moritanya’nın bağımsızlığını yayılmacı politikalar nedeniyle geç tanıdığı ve Cezayir ile 1963 yılında başlattığı Rimal savaşıyla Cezayir topraklarını ele geçirmeye çalıştığı belirtilerek, Rabat yönetimi, bugün de “provokatif eylemlerde bulunarak” ülkede yaşanan karmaşa nedeniyle iç kamuoyunun ilgisini başka noktalara çekmeye çalışmakla suçlandı.
“Bu provokasyonların gerekçeleri ne olursa olsun Cezayirliler, milyonlarca şehidin kanlarıyla sulayarak özgürleştirdiği topraklarına elini uzatan Fas’ın ülkeleri için beslediği gizli ve köklü düşmanlığın boyutunu bugün her zamankinden daha fazla anlıyor.” ifadelerine yer verilen makalede, “Şehitlerin kanıyla sulanmış toprakların bir zerresine el uzatanların vay haline.” denildi.
Fas ve Fransa merkezli Fransızca yayımlanan haftalık Maroc Hebdo dergisinin 2-8 Mart tarihli çıkan 1476’ncı sayısının kapak sayfasında “Fas ile Cezayir arasındaki hata elması” başlığıyla yer alan haritada, Batı Sahra’nın yanı sıra, Cezayir’in Beşar, Tinduf ve Adrar vilayetlerinin yer aldığı Doğu Sahra bölgesi de Fas’ın toprakları olarak gösterilmişti.
Fas Kraliyet Belgeleri Dairesi Müdürü Simu da geçen ay Fas resmi haber ajansı MAP tarafından düzenlenen bir programda, Batı Sahra’nın yanı sıra Cezayir’e ait Doğu Sahra bölgesinin de Fas’ın toprakları olduğunu iddia etmişti.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.