Yemen İstişare ve Uzlaşı Komisyonu Aden'de toplandı

Yemen Başkanlık Konseyi, ekonomide reform ve para birimini istikrara kavuşturma yönündeki adımları onayladı

TT

Yemen İstişare ve Uzlaşı Komisyonu Aden'de toplandı

Yemen'de siyasi çevreler, geçiş sürecini yönetmek için milli mutabakatın pekiştirilmesi ve uzlaşı sağlanması açısından İstişare ve Uzlaşı Komisyonu’nun Aden'deki toplantılarının sonuçlarını bekliyor. Yemen Başkanlık Konseyi, dün ekonomik reformları teşvik etme ve yerel para birimini istikrara kavuşturma yönündeki birçok adıma onay verdi.
Reşad el-Alimi liderliğindeki Başkanlık Konseyi, 7 Nisan'da eski Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'den yetki devri kararı kapsamında oluşturulan İstişare ve Uzlaşı Komisyonu'nun Husi darbesinin sona ermesine yol açan geçiş aşamasında devlet idaresi konusunda kapsamlı bir fikir birliğine varacağını umuyor.
Resmi kaynakların Şarku’l Avsat’a aktardığına göre Başkanlık Konseyi, Reşad el-Alimi liderliğinde, üyeleri Sultan el-Arade ve Abdullah el-Alimi’nin bizzat katılımı ile Abdullah el-Alimi, İdru ez-Zübeydi, Tarık Salih ve Abdurrahman el-Muharremi’nin online katılımıyla bir toplantı düzenledi.
SABA’nın haberine göre, konsey toplantısında hükümetin ekonomik ve yaşam koşullarına ilişkin raporu, kamu maliyesinin performansını iyileştirmek için yapılan reformlar, Husilerin terör saldırıları ve bunların feci insani yansımaları ardından petrol dışı kaynaklardan elde edilen gelir kaynakları ele alındı. Başkanlık Konseyi, kapsamlı reformların gidişatını iyileştirmek için bir dizi adım ve direktifi onayladı. Ekonomi ve yaşam dosyası ise gündemde tutuldu.
Başkanlık Konseyi, maddi, hizmet ve emtia istikrarını korumaya yönelik çabaları iki katına çıkarmaya, savunmasız sosyal gruplar üzerinde herhangi bir yan etkiyi önleyecek şekilde kamu bütçe açığını güvenli seviyelerde tutmaya dikkat çekti.
Resmi kaynakların bildirdiğine göre Başkanlık Konseyi, Tarık Salih’in birliği pekiştirme, insani acıları hafifletme, devlet kurumlarını eski haline getirme, İran rejimi tarafından desteklenen terörist Husi milislerin darbesine bir son verme yönündeki için ortak çabalar çerçevesinde Taiz’e yaptığı ziyaretin sonuçlarına ilişkin raporu dinledi.
İstişare ve Uzlaşı Komisyonu’nun Aden'de gerçekleştirdiği toplantının sonuçlarını memnuniyetle karşılayan Başkanlık Konseyi, komisyonun son dönemde Başkanlık Konseyi’ni desteklemedeki rolüne övgüde bulundu. Ayrıca toplantıların sonuçlarına umut bağlandığını, ulusal uyumun pekiştirilmesi, devlet yönetiminde istenen fikir birliğine varılmasının istendiğini de ekledi.
Husilerin Ekim ayından bu yana Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat limanlarına yönelik saldırıları sonucunda kaynaklarının çoğunu kaybetmesi ardından Yemen hükümeti, ekonomik durumu kontrol altına alma, hizmet, kalkınma ve maaşlar açısından yükümlülüklerini yerine getirme yönündeki mücadelesini sürdürüyor.
Yemen Başkanlık Konseyi üyesi Osman Mecli, dün Katar'ın Doha şehrinde düzenlenen Beşinci Birleşmiş Milletler (BM) En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'nda (LDC5) yaptığı açıklamada, Husi milislerin darbesi ve halka karşı yürüttüğü savaş sebebiyle Yemen’de kaynak kıtlığından mustarip olunduğunu, Yemen halkının modern çağın değer ve gereksinimlerinden mahrum kaldığını vurguladı.
Husilerin tıpkı İran’ın Arap ülkelerinde kaos çıkarmak, bölgeyi, ülkelerini ve kabiliyetlerini kontrol etmek amacıyla kurduğu diğer terörist ve ırkçı hareketler gibi İran rejimince eğitilip finanse edildiğini vurgulayan Mecli, terörist Husi milislerin darbesini reddetme ve yıkıcı uygulamalarını kınama yönündeki net uluslararası tutumun Yemen’deki kaosun ve yıkıcı yansımalarının önlenmesinde önemli bir rolü olduğunu söyledi.
Finans eksikliğinin Başkanlık Konseyi, hükümet ve Yemen halkı için ciddi bir sıkıntı teşkil ettiğini belirten Mecli, Yemen’in uluslararası toplum ile koordinasyon ve işbirliği içerisinde önce Husi milislerin neden olduğu insani felaketin etkilerini hafifletmek için, ardından ise Arap Koalisyonu aracılığıyla dayanıklılığın arttırılması, iyileşme ve yeniden yapılanma aşamaları için çalıştığına dikkat çekti.
Husi milislerin devlet kaynaklarını soyarak bunları terör ve savaş amaçları için kullanmaya devam ettiğini belirten Mecli, vatandaşlara karşı sürekli bir savaş yürüten milislerin kendi kontrolleri altında tuttuğu bölgelerde terörist baskı uyguladıklarını, vatandaşların haklarına, siyasi, ekonomik ve insani kazanımlarına tamamen el koyduklarını, üç referansa ve BM kararlarına dayalı adil ve kapsamlı bir barış yönündeki her türlü çabayı reddettiğini vurguladı.



İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian