Makarnaya tuzu doğru zamanda atmak hayat kurtarabilir

ABD'li bilim insanları makarna pişirmenin güvenli adımlarını belirledi

Tuzsuz makarna, İtalyancada aynı zamanda "aptalca" anlamına gelen "sciocca" kelimesiyle niteleniyor (Pixabay)
Tuzsuz makarna, İtalyancada aynı zamanda "aptalca" anlamına gelen "sciocca" kelimesiyle niteleniyor (Pixabay)
TT

Makarnaya tuzu doğru zamanda atmak hayat kurtarabilir

Tuzsuz makarna, İtalyancada aynı zamanda "aptalca" anlamına gelen "sciocca" kelimesiyle niteleniyor (Pixabay)
Tuzsuz makarna, İtalyancada aynı zamanda "aptalca" anlamına gelen "sciocca" kelimesiyle niteleniyor (Pixabay)

ABD'li araştırmacılar makarna pişirirken tencereye yanlış zamanda tuz eklemenin tehlikeli hastalıklara yol açabileceğini tespit etti.
Bulgulara göre musluk suyundaki bazı kimyasalların tuzla birleşmesi zararlı yan ürünler oluşturuyor.
Columba'daki Güney Karolina Üniversitesi'nden araştırmacılar, musluk suyunda belirli miktarda dezenfektan belirledi.
Bunların tuzla birleşmesinin "iyotlu dezenfeksiyon yan ürünleri" adı verilen kimyasalları meydana getirdiği tespit edildi.
Araştırmacılara göre bu maddeler kansere, karaciğer hasarına ve sinir sistemi aktivitesinde azalmaya neden olabiliyor.
Öte yandan, makarna üzerinde deneyler yapan araştırmacılar, birkaç denemenin ardından bu toksinleri engellemenin yollarını da belirledi.

Makarna pişirmenin güvenli adımları
Buna göre ilk adım suyu tencerede kaynatmak ve bu esnada kapağı kapatmamak. İkinci adım makarnayı süzerken suyun tamamının gittiğinden emin olmak.
Susan Richardson liderliğindeki araştırma ekibi, tuzun makarna piştikten sonra eklenmesi gerektiğini belirtiyor.
Üniversiteden yapılan açıklamada, "Tencerenin kapağını kapatmazsanız, klorlu ve iyotlu bileşiklerin kaçmasını sağlarsınız. Makarnayı süzmek de kirleticilerin büyük kısmını giderir" ifadeleri yer aldı.
Ancak tuz kullanımına dair üçüncü ve dördüncü seçenekler özellikle önemliydi.
Amerikan Kimya Derneği'nin internet sitesinde yayımlanan basın bildirisinde tüm adımlar şöyle sıralandı:
Makarna kapaksız kaynatılmalı.
Piştikleri su süzülmeli.
İyotlu sofra tuzu makarna piştikten sonra eklenmeli.
Makarnayı tuzlu suda kaynatmak isteyenler, koşer tuzu ve Himalaya tuzu gibi iyotsuz seçenekleri kullanılmalı.
 
Independent Türkçe, Daily Mail, Amerikan Kimya Derneği, Gearrice



Vejetaryenler ve et yiyenleri inceleyen araştırmada şaşırtıcı sonuçlar çıktı

Araştırmada vejetaryenlerin güç ve hırsa daha fazla değer verdiği öne sürülüyor (Unsplash)
Araştırmada vejetaryenlerin güç ve hırsa daha fazla değer verdiği öne sürülüyor (Unsplash)
TT

Vejetaryenler ve et yiyenleri inceleyen araştırmada şaşırtıcı sonuçlar çıktı

Araştırmada vejetaryenlerin güç ve hırsa daha fazla değer verdiği öne sürülüyor (Unsplash)
Araştırmada vejetaryenlerin güç ve hırsa daha fazla değer verdiği öne sürülüyor (Unsplash)

Vejetaryenlerin güç arayışında olma ve başarılara değer verme ihtimalinin et yiyenlere kıyasla daha yüksek olduğu yeni bir araştırmada öne sürüldü.

Polonya ve Birleşik Devletler'deki 3 bin 500'den fazla yetişkinin değer yargılarının incelendiği çalışmada, vejetaryen olan 800 katılımcının sosyal statülerini yükselten değerlere yönelme ihtimalinin daha yüksek olduğu tespit edildi.

Bunlar arasında daha yüksek düzeyde kişisel hırs ve "hayatta yenilik ve meydan okuma"ya yönelik daha güçlü bir istek yer alıyor.

Öte yandan et yiyenlerin kendilerini, yerleşik normlara saygı duymak gibi geleneksel değerlere ve başkalarını üzmeme ve sosyal açıdan kabul edilen teamüllere uyma arzusu anlamına gelen uyumluluğa daha yakın bulduğu saptandı.

Ayrıca arkadaşlara ve aileye karşı nezaket gibi yardımseverlik ve güvenlik değerlerine daha fazla ağırlık veriyorlar.

Varşova'daki SWPS Üniversitesi'nden Profesör John Nezlek, yönettiği araştırma hakkında The Times'a yaptığı açıklamada "Et ve erkeklik arasında uzun zamandır bir ilişki var. Kadınlar erkeklerden çok daha yaygın bir şekilde vejetaryenliği benimsiyor ve insanların vejetaryen olmasının üç ana nedeni var: sağlık, çevre ve hayvan refahı etiği" dedi.

Tüm bunları bir araya getirince, vejetaryenlerin daha yardımsever, biraz daha az iddialı, genellikle daha 'kucaklayıcı' insanlar olacağı düşünülebilir ama ben bunun tam tersini buldum.

Hem Polonya hem de ABD'deki katılımcılara kurgusal bireylerin kısa taslakları, "Çok başarılı olmak onun için önemli. Diğer insanları etkilemeyi seviyor" gibi açıklamalarla birlikte verildi. 

Daha sonra bu karaktere ne kadar yakın hissettiklerini birle 6 arası bir ölçekte derecelendirmeleri istendi.

Rapor vejetaryen beslenenlerin, birçok ülkede azınlıkta kaldıkları göz önüne alınırsa, "alışılmışın dışında hareket etmekten" korkmayan bağımsız düşünürler olma ihtimalinin yüksek olduğunu tespit etti.

Raporda "Bu tür inançlar ve bu tür inançların ifade edilmesine eşlik edebilecek reddedilme ve eleştiri deneyimleri karşısında vejetaryenlerin, kararlı durması ve inançlarına güçlü bir şekilde sahip çıkması gerekir" ifadeleri kullanıldı.

Araştırma şu sonuca ulaştı:

Mevcut sonuçlar, vejetaryenlerin hayvanların acı ve ıstıraplarına karşı daha duyarlı ve vejetaryen olmayanlara kıyasla çevreye yönelik tehditlerin daha fazla farkında olabilmesine rağmen bu duyarlılık ve farkındalığın, temel insani değerlerden yardımseverliği yansıtmadığına işaret ediyor. Dahası, mevcut sonuçlar vejetaryenlerin ilkelerinin arkasında durmaya istekli bir sosyal azınlığın üyeleri olmakla tutarlı değerler taşıdığını gösteriyor. Mevcut çalışmalar önemli soruları cevapsız bıraksa da ileriye dönük bir yol öneriyor.

Independent Türkçe