BM: Türkiye'deki depremlerin neden olduğu hasarın 100 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor

Türkiye'de meydana gelen depremin Hatay'da yarattığı hasar (AFP)
Türkiye'de meydana gelen depremin Hatay'da yarattığı hasar (AFP)
TT

BM: Türkiye'deki depremlerin neden olduğu hasarın 100 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor

Türkiye'de meydana gelen depremin Hatay'da yarattığı hasar (AFP)
Türkiye'de meydana gelen depremin Hatay'da yarattığı hasar (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye'de depremlerin neden olduğu hasarın 100 milyar doları aşacağının tahmin edildiğini açıkladı.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen rutin haftalık basın toplantısına Gaziantep'ten video konferansla katıldı.
6 Şubat'taki depremlerin üzerinden 1 ay geçtiğini belirten Vinton, deprem nedeniyle bölgedeki 2,7 milyon kişinin yerinden olduğunu, 600 bine yakın bina veya iş yerinin yıkıldığını belirtti.
Vinton, "Bugüne kadar yapılan hesaplamalarla, hükümetin sunduğu ve uluslararası ortakların desteklediği zarar tutarının 100 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor." ifadelerini kullandı.
Temsilci Vinton, AA muhabirine yaptığı açıklamada, deprem bölgesinde yeniden toparlanma çalışmalarının hayatın normale dönmesi açısından kritik önemde olduğunu dile getirmişti.
Felaketin boyutlarının benzeri görülmemiş bir seviyede olduğunu söyleyen Vinton, "Geride enkazda insanların evleri, hayalleri, anıları, her şeyi kaldı. Ama öyle büyük bir felaket ki 100 milyon metreküp enkaz oluşturdu ve bu çok büyük bir miktar." ifadelerini kullanmıştı.
Vinton, "Uluslararası camiaya bizim mesajımız, bu felaketin boyutunun ne kadar büyük olduğunun anlaşılması. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in de söylediği gibi, Türkiye'nin yıllardır Suriyelilere gösterdiği cömertliği, şimdi Türkiye'ye gösterme zamanı. Bu, sadece bölgedeki fiziki altyapının yeniden inşasının finanse edilmesi veya desteklenmesi açısından değil, toplumun normale dönmesi açısından çok önemli. Bölgenin yeniden kalkınmasını desteklemek için birçok finansal mekanizma da mevcut." değerlendirmesini yapmıştı.



Afganistan sınırları, kayıtlı olmayanların son başvuru tarihi dolmadan İran'dan dönenlerle dolup taşıyor

5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
TT

Afganistan sınırları, kayıtlı olmayanların son başvuru tarihi dolmadan İran'dan dönenlerle dolup taşıyor

5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).
5 Temmuz 2025'te Afganistan'dan gelen mülteciler, Afganistan ve İran arasındaki İslam Kalesi sınır kapısına ulaştı.  (AFP).

On binlerce Afganistanlı, dün belirlenen geri dönüş tarihi öncesinde İran sınırını geçti ve sınır kapılarında “acil durum” yarattı.

Resim  Afgan mülteciler İran'dan Afganistan ile İran arasındaki İslam Kale sınır kapısına geliyor - 5 Temmuz 2025 (AFP)

İran mayıs ayı sonunda, kayıtlı olmayan Afganistanlıların 6 Temmuz'a kadar ülkeyi terk etmeleri gerektiğini duyurdu. Bu çağrı, Tahran'ın ülkede yaşadığını söylediği 6 milyon Afganistanlıdan 4 milyonunu kapsayabilir.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği cuma günü, haziran ortasından bu yana sınırları geçenlerin sayısının keskin bir artış gösterdiğini ve 1 Temmuz'da batıdaki Herat eyaletindeki İslam Kale sınır kapısında 43 bin kişiyi aşarak zirveye ulaştığını açıkladı.

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), haziran ayında 250 binden fazla Afganistanlı'nın İran'dan geri dönüş yaptığını bildirdi.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Afganistan temsilcisi Tajuddin Avila , bu durumun, İran ve Pakistan gibi geleneksel ev sahibi ülkelerden 1,4 milyon Afganistanlının geri dönüşüyle birlikte, halihazırda “kronik bir geri dönüş krizi” ile karşı karşıya olan ülkede bir “acil durum” olduğunu söyledi. 

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre perşembe günü verdiği demeçte, “Tüm bu geri dönenlerin yüzde 25'inin çocuk olması endişe verici... çünkü nüfus yapısı değişti” dedi. Erkeklerden oluşan gruplardan, çok az eşya ve parayla sınırı geçen bütün ailelere dönüştü.

İslam Kale kampının bu kadar büyük sayılara ev sahipliği yapabilecek kapasitede, ancak hizmetlerden yoksun olduğunu belirterek, "Günlük 20 binin üzerinde kişiye ulaştığımızda, bu planladığımız senaryonun çok ötesindedir" dedi.

Kurum, aşılama, beslenme ve çocuk dostu alanlar sağlamanın yanı sıra, günde 7 bin ila 10 bin kişiye su ve sağlıklı ortamı genişletmek için acil önlemler uyguladı.

Geçiş yapanların çoğu, tutuklama ve sınır dışı etme dahil olmak üzere yetkililerden baskı gördüklerini bildirdi.

38 yaşındaki Arif Atayi, Afganistanlıların İran'da maruz kaldığı baskılarla ilgili olarak, “Bazı insanlar o kadar korkuyor ki, evlerinden tek başlarına çıkamıyorlar... Küçük çocuklarını bir parça ekmek almak için gönderiyorlar ve bu çocuklar bile bazen tutuklanıyor” dedi.

Uluslararası Göç Örgütü'nün işlettiği bir kabul merkezinde yardım beklerken cumartesi günü AFP’ye konuşan Atayi, “Kendi ülkemde dilenmek zorunda kalsam bile, bu şekilde muamele gördüğümüz bir yerde kalmaktan iyidir” dedi.

Dış yardımdaki büyük kesintiler krizle mücadeleyi olumsuz etkiledi ve Birleşmiş Milletler, uluslararası sivil toplum örgütleri ve Taliban yetkilileri, geri dönenlere destek için daha fazla finansman sağlanması çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler, bu göç akınının zaten aşırı yoksulluk, işsizlik ve iklim değişikliğiyle ilgili şoklarla boğuşan ülkeyi daha da istikrarsız hale getirebileceği uyarısında bulunarak, ülkelere Afganistanlıları zorla geri göndermemeleri çağrısında bulundu.