Batı uyarılarının ardından Rusya ve İran'ın askeri işbirliği konusunda tereddütleri var

Zülfikar füzesi ( Fars haber ajansı)
Zülfikar füzesi ( Fars haber ajansı)
TT

Batı uyarılarının ardından Rusya ve İran'ın askeri işbirliği konusunda tereddütleri var

Zülfikar füzesi ( Fars haber ajansı)
Zülfikar füzesi ( Fars haber ajansı)

Financial Times'ın Batılı yetkililerin tahminlerine dayandırdığı bir habere göre Rusya, Ukrayna'nın müttefiklerinin Kiev'e uzun menzilli füzeler tedarik edeceğinden korktuğu için İran'dan balistik füze satın alma konusunda tereddütlü.
İran, Ukrayna'daki kritik altyapıyı hedef almak için kullanılan yüzlerce insansız hava aracını (İHA) Rusya'ya gönderirken, Batılı ülkeler Tahran'ı Moskova ile daha fazla askeri işbirliğine açık görüyor.
Ancak Rusya, şimdiye kadar İran'dan uzun menzilli balistik füzeler satın almaktan kaçındı.
NATO tahminlerine göre, ABD'nin Rusya kontrolündeki toprakların 300 kilometre derinliğine kadar menzile ulaşabilen MGM-140 ATACMS füzelerini Kiev'e tedarik etme tehdidi Rusya’nın bu fikirden kaçınmasının önemli faktörlerinden biri.
ABD son zamanlarda Rusya ile İran arasındaki askeri işbirliğini derinleştirme konusundaki uyarılarını yoğunlaştırırken, Avrupalı ​​diplomatlar Tahran'la ilgili endişelerini dile getirdi. ABD'nin NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Julianne Smith, Batılı müttefiklerin ilişkiyi derinden rahatsız edici bulduğunu söyledi.
Smith açıklamasında, “Açıkçası bu durum hepimizi çok üzüyor. Koalisyon içinde tartışılan bir konu. Rusya'yı saldırılarında ve Ukrayna içindeki savaşında desteklemenin tehlikeleri konusunda İran'a sinyaller göndermeye devam edeceğiz” dedi.
Ayrıca, yetkililerin, hassas güdümlü mühimmat kıtlığı daha şiddetli hale geldiğinden ve yerli üretimin sekteye uğramasından dolayı Moskova'nın İran balistik füzeleri konusundaki tutumunu değiştirdiğini kabul ettiği belirtildi.
Avrupalı bir yetkili, Rusların zor durumda olduğunu ve füzelere ihtiyaç duyduklarını söyledi.
1990'larda kullanılan Rus teknolojisinin yardımıyla İran, ABD Savunma Bakanlığı'nın 2019'da ‘giderek daha isabetli ve sofistike’ olarak tanımladığı bir program kapsamında Ortadoğu'daki en büyük balistik füze filosunu inşa etti.
İran ise Moskova'nın Şubat ayında Ukrayna'yı topyekun işgalini başlatmasından bu yana Rusya'ya silah sağladığı iddialarını sürekli olarak reddediyor.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan geçen hafta CNN'e verdiği demeçte, "Geçmişte Rusya ile savunma işbirliğimiz vardı ve bu işbirliğini sürdürüyoruz, ancak Rusya'ya Ukrayna'daki savaşta kullanması için herhangi bir silah sağlamadık” dedi.
Washington, Tahran'ın Rusya’ya silah sağlamadığı yönündeki açıklamalarını ise reddetti. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby geçen ay Moskova'nın İran'a topçu ve tank mühimmatı karşılığında modern savaş uçakları ve diğer gelişmiş teçhizat sağlayabileceği konusunda uyardı. Öte yandan Pentagon, Rusya'nın ‘İran'ın balistik füzeleriyle’ ilgilendiğini açıkladı.
Yalnızca bu yıl ABD, Ukrayna'ya 10 milyar dolarlık silah sağladı, ancak Washington, Kiev'in 300 kilometre menzilli bir taktik balistik füze olan MGM-140 ATACMS'lar için yaptığı talebi reddetti. ATACMS'lar, ABD tarafından sağlanan HIMARS füze sistemlerinin yaklaşık dört katı menzile sahip.
Batılı yetkililer ve analistler, Tahran ve Moskova'nın modern Rus silahlarını balistik füzelerle değiştirme olasılığını tartıştıklarını, ancak bu görüşmelerin, böyle bir anlaşmanın her iki taraf üzerindeki olası yansımaları da dahil olmak üzere bazı soru işaretleri ile karşılaştığını söylediler.
Crisis Group'un İran proje direktörü Ali Vaiz, "Balistik füzeler hakkında tartışmalar oldu, ancak bunu henüz yapmadılar" dedi.
Ancak askeri analistler, İran'ın zaten geniş kapsamlı yaptırımlar altında olduğu göz önüne alındığında, Batı'nın Tahran'a yönelik uyarılarının sınırlı bir etkiye sahip olacağını söylüyor. ABD'li bir savunma yetkilisi, "İran, Rusya'ya satış yapmak isteyen birkaç ülkeden biri" dedi.
Putin'e yakın bazı ekonomi uzmanlarının bazılarının son zamanlarda yaptığı ziyaretler, Rusya'nın İran'la büyüyen dostluğunun askeri işbirliğini genişlettiğini gösteriyor.
İranlı diplomatlar, Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina’nın yakında Tahran'ı ziyaret etmeye hazırlandığını söyledi. Rus gaz şirketi Gazprom'un CEO'su Alexey Miller da geçen hafta Tahran'ı ziyaret etmişti.
Eski bir Rus merkez bankası yetkilisine göre, Nabiullina'nın ziyareti muhtemelen Batı yaptırımları nedeniyle küresel ekonomiden dışlanan Rus ve İran banka ödeme sistemlerini entegre etmeye odaklanacak.



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.