Papa 2. Jean Paul'ün çocuk istismarını bildiği ve gizlediği istihbarat raporlarına yansıdı

Katoliklerin ruhani lideri Papa 2. Jean Paul'ün, Krakow Başpiskoposluğu sırasında papazların çocuk istismarı yaptığına ilişkin bilgisi olduğunun dönemin istihbarat kayıtlarında yer aldığı ortaya çıktı.

AA
AA
TT

Papa 2. Jean Paul'ün çocuk istismarını bildiği ve gizlediği istihbarat raporlarına yansıdı

AA
AA

Polonya'nın TVN24 kanalındaki habere göre, 2005 yılında ölen Papa 2. Jean Paul'ün ülkesi Polonya'da Krakow Başpiskoposluğu yaptığı dönemde yönetimi altındaki papazların çocuk istismarını bildiği ve gizlemeye çalıştığı iddia edildi.
Krakow Başpiskoposluğu görevini 1964-1978 yılları arasında yürüten Papa'nın yaşananlardan bilgisi olduğu Polonya'nın komünizm döneminde tutulan istihbarat kayıtlarında yer alırken gazeteci Marcin Gutowski, mağdurlardan birinin Papa'yı bilgilendirdiğine dair ifadelerini paylaştı.
Papa'nın 1970'lerde adı çocuk istismarına karışan 3 papazı biri Avusturya'da olmak üzere farklı bölgelerdeki kiliselere gönderdiği bilgisinin yer aldığı haberde, bu papazlardan ikisinin daha sonra istismar suçlamasıyla hapis yattığı da belirtildi.
O dönemde Krakow Başpiskoposu olan Papa'nın Viyana Başpiskoposuna Avusturya'ya gönderdiği papaz Boleslaw Sadus için "Onunla ilgilen" mektubu gönderdiği fakat Sadus'un istismara karışan papazlardan biri olup olmadığını belirtmediği ifade edildi.
Haberde, Papa seçilmeden önce gerçek adı Karol Wojtyla ismiyle bilinen 2. Jean Paul'ün istismarları bildiği fakat gizlemeye gayret ettiği öne sürüldü.
Yalnızca bir ay papalık yapan 1. Jean Paul'ün ölümüyle 1978'de papa seçilen 2. Jean Paul, bu görevi 2005'e kadar sürdürmüştü. Papa 2. Jean Paul, ölümünün ardından 2014'te aziz ilan edilmişti.

"Yeni mağdurların ortaya çıkmasına neden sebep oldu"
Aralık 2022'de Hollanda kamu yayıncısı NOS'ta yer alan haberde gazeteci Ekke Overbeek, Papa'nın istismara karışıp ceza alan bir papazı görevden almadığı ve başka bir bölgeye gönderdiğine ilişkin belgelere ulaştığını açıklamıştı.
Çocuk istismarıyla suçlanan Eugeniusz Surgent isimli rahibin oda arkadaşına dayandırılan bilgilere göre Surgent, Papa'ya yazdığı mektupta çocuk istismarından af dilemesine rağmen istismarı tekrarlamıştı.
Overbeek, araştırmaya ilişkin, "Krakow Başpiskoposluğunda bazı rahiplerin çocuk istismarında bulunduğuna ilişkin kuvvetli deliller buldum. 2. Jean Paul'ün istismarı yapan rahipleri başka yerlere gönderip görevlerine devam etmelerini sağlayarak istismarı göz ardı ettiğini ve yeni mağdurların ortaya çıkmasına sebep olduğunu tespit ettim." ifadelerini kullanmıştı.



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.