Alimi, ABD büyükelçisiyle Yemen ateşkesini yenileme çabalarını görüştü

Fransa, Husi terörü nedeniyle Yemen’deki insani durumun kötüye gitmesinden endişe duyuyor.

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, salı günü Riyad’da ABD Büyükelçisi Stephen Fagin ile görüştü. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, salı günü Riyad’da ABD Büyükelçisi Stephen Fagin ile görüştü. (SABA)
TT

Alimi, ABD büyükelçisiyle Yemen ateşkesini yenileme çabalarını görüştü

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, salı günü Riyad’da ABD Büyükelçisi Stephen Fagin ile görüştü. (SABA)
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, salı günü Riyad’da ABD Büyükelçisi Stephen Fagin ile görüştü. (SABA)

Fransa, Husi terörü nedeniyle Yemen'deki insani durumun kötüye gitmesinden duyduğu endişeyi dile getirirken Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi salı günü ABD Büyükelçisi Stephen Fagin ile Riyad'da bir araya geldi. İkili, uluslararası kabul görmüş referans şartlarına dayalı olarak ateşkesi yenileme ve siyasi süreci canlandırma çabalarındaki gelişmeleri görüştü.
Görüşme, Yemen Başkanlık Konseyi'ni destekleyen İstişare ve Uzlaşı Komisyonu’nun, çalışmalarına ilişkin iç yönetmelikler belgesini, kapsamlı barış sürecinin siyasi vizyonu için genel çerçeve belgesini ve Aden'de yapılan bir dizi toplantının ardından meşru siyasi güçler ve bileşenler arasında uzlaşma ilkelerine ilişkin bir belgeyi onaylamayı kabul ettiğini açıklamasından bir gün sonra gerçekleşti.
Resmi kaynaklar, Alimi'nin Yemen'deki son gelişmeleri görüşmek üzere ABD'nin Yemen Büyükelçisi Stephen Fagin'i kabul ettiğini bildirdi. Alimi’nin görüşmede ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Müdahale Planı'na verdiği son taahhütler de dahil olmak üzere, Yemen Başkanlık Konseyi’ni ve hükümeti destekleyen tutumuna övgüde bulunduğu belirtildi.
SABA'nın aktardığına göre Alimi, ABD Donanması'nın bölgesel müttefiklerin ve uluslararası ortakların daha fazla silah sevkiyatını, terörist Husi milislere kaçırılan İran uyuşturucularını, İran rejimi tarafından desteklenen şiddet ağlarını ve İran’ın bölgedeki yıkıcı projesini önlemedeki rolüne övgüde bulundu.
Ajans, görüşmede üzerinde anlaşmaya varılan görev tanımına uygun olarak ateşkesi yenilemek ve siyasi süreci canlandırmak için bölgesel ve uluslararası çabalardaki gelişmelere ve Suudi Arabistan'ın Yemen'e barış ve istikrar getirme girişimine değinildiğini aktardı.
Diğer yandan Fransa Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, ‘Yemen'de sekiz yıldır devam eden savaşın ve ülkeyi terörizmle kontrol eden Husi silahlı grubunun doğrudan bir sonucu olan son derece tehlikeli insani durumla ilgili’ endişelerini dile getirdi.
Açıklamada Fransa’nın BM, Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve birçok Fransız ve uluslararası sivil toplum kuruluşuna sağlanan destek aracılığıyla Yemen halkının sağlık, beslenme, hijyen ve sanitasyon açısından acil ihtiyaçlarının karşılanmasındaki yardımı yinelendi. Ayrıca 2023 yılında yaklaşık 23 milyon euroluk bir katkıyla Yemen halkını desteklemek için insani yardımını yoğunlaştırdığını duyurdu.
Fransa Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, yalnızca kapsamlı bir siyasi çözümün bu savaşa ve insani krize son verebileceği vurgulandı. BM Yemen Özel Temsilcisi’nin, -katılımı memnuniyetle karşılanması gereken- çeşitli Yemenli ve bölgesel aktörler arasındaki diyalogu teşvik etme ve bu çatışmaya son verme çabalarına tam desteğini yineledi.
Fransa, ciddi şekilde etkilenen Yemen'deki insani yardım koşullarının korunması çağrısında bulundu. Husiler tarafından BM çalışanları ve insani yardım görevlilerine uygulanan kısıtlamalara son verilmesi gerektiğini vurgulayan Fransa ayrıca Husileri, özellikle insani yardım alanında çalışan kadınların haklarına saygı duymaya çağırdı.
Reşad el-Alimi liderliğindeki Yemen Başkanlık Konseyi, 7 Nisan'da eski Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'den yetki devri kararı kapsamında oluşturulan İstişare ve Uzlaşı Komisyonu mutabakatının Husi darbesinin sona ermesine yol açan geçiş aşamasında devlet yönetiminde ortaklığın güçlendirilmesine yol açacağını umut ediyor.
Hükümet medyasında yer alan haberlere göre komisyonun belgeleri Aden'de onaylandıktan sonra Yemen İstişare ve Uzlaşı Komisyonu Başkanı Muhammed Abdullah Nasır el-Gaysi, ‘bu aşamada uyum ve dayanışmanın ve sorumluluk duygusunun önemini’ vurguladı. Nisan 2022'de Riyad istişareleri sonucunda ortaya çıkan ortaklıkta ifade edilen meşruiyetin hukuki statüsünün yanı sıra, tüm mutabakatların, içeriği ve biçimi bakımından güney ve kuzeydeki herkesin meşru özlemlerine herhangi bir istisna olmaksızın saygı gösterdiğini ve onları koruduğunu kaydetti.
Gaysi, komisyon belgelerinin onaylanmasıyla sağlanan anlaşma ve oy birliğinin Yemen Başkanlık Konseyi çatısı altında, tüm meşru tarafların meşru emellerine saygı çerçevesinde ortaklığın güçlendirilmesini ve ortak çıkarların önceliğini belirleyen eşi görülmemiş bir adımı temsil ettiğini ifade etti.



Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
TT

Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)

Gazze'deki sağlık çalışanları, ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım noktalarında her gün Filistinlilerin öldürüldüğünü anlatıyor.

Han Yunus’taki Nasser Hastanesi’nden Dr. Muhammed Sakr, haftalardır yüzlerce kişinin acile getirildiğini belirterek şunları söylüyor: 

Görüntüler gerçekten şok edici, kıyamet gününün dehşetini andırıyor. Bazen yarım saat içinde 100 ila 150 arasında, ağır yaralanmalardan ölümlere kadar çeşitli vakalar geliyor. Bu yaralanma ve ölümlerin yaklaşık yüzde 95'i ‘Amerikan gıda dağıtım merkezleri’ olarak adlandırılan erzak noktalarından geliyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Guardian’a konuşan doktor, GHF’nin yarattığı kaosun halihazırda çökmenin eşiğindeki sağlık sistemine daha fazla yük bindirdiğini belirtiyor: 

Zaten her yatakta bir hasta var ve bu ek vakalar bize inanılmaz bir yük getiriyor. Hastaları acil servisin zemininde tedavi etmek zorunda kalıyoruz. Yaralanmaların çoğu göğüs ve kafaya ateşli silahla yapılan saldırılarla oluşmuş. Bazı hastalar bacakları ve kolları ampute edilmiş halde geliyor.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden yapılan açıklamada da doktorların büyük bir yük altında ve çok zor koşullarda çalıştığı ifade ediliyor. Özellikle yaralı sayısında ciddi artış olduğuna dikkat çekiliyor: 

Bir aydan biraz fazla bir sürede tedavi edilen hasta sayısı, önceki yıl boyunca meydana gelen tüm kazalarda tedavi edilen toplam hasta sayısını aştı. Yaralılar arasında bebekler, gençler, yaşlılar ve anneler var. Yaralıların çoğunu genç erkekler ve çocuklar oluşturuyor. Birçok kişi sadece aileleri için yiyecek veya yardım almaya çalıştıklarını söylüyor.

Komitenin Refah’taki hastanesinde çalışan sağlık görevlilerinden Haytam Hasan, günde 30 ya da 40 kişinin ameliyathaneye alındığını belirtiyor.

İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten beri sürdürdüğü saldırılarda Gazze’deki 36 hastanenin neredeyse yarısını kullanılmaz hale getirdi. Kalan hastanelerse çok düşük kapasitede çalışıyor. Bunlara ek olarak Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre İsrail, savaşın başından bu yana en az 1580 doktoru ve sağlık görevlisini öldürdü.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, pazartesi günü yaptığı açıklamada, orduya Gazze'nin güneyindeki Refah şehrinde "insani yardım kenti" kurulması talimatını verdiğini duyurmuştu. Gazze'deki tüm sivillerin kademeli olarak bu bölgeye toplanması, daha sonra da başka ülkelere sürülmesi hedefleniyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi "Ortadoğu'nun Rivierasına" çevirme planı da tepki çekmişti. Trump, Filistinlilerin çevre ülkelere yerleştirilmesiyle bölgenin kontrolünün ABD'ye geçmesini ve Gazze'nin turizm merkezine dönüştürülmesini önermişti. 

Reuters’ın görüştüğü Gazzeliler, ABD ve İsrail’in sürgün planını kabul etmeyeceklerini söylüyor. Filistinli Mansur Ebu Hayer, şu ifadeleri kullanıyor: 

Burası bizim toprağımız. Kime bırakacağız, nereye gideceğiz?

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Reuters