Anaokulu çağındaki çocuklar dondurucu İskandinav soğuklarında ormanda eğitim görüyor

"Okula gittikleri zaman bir parça kağıt ve kalemle oturacaklar ama bizce burası daha eğlenceli"

Çocuklar, kuşları doğada bizzat görüp kitaptaki çizimlerle karşılaştırıyor (AFP)
Çocuklar, kuşları doğada bizzat görüp kitaptaki çizimlerle karşılaştırıyor (AFP)
TT

Anaokulu çağındaki çocuklar dondurucu İskandinav soğuklarında ormanda eğitim görüyor

Çocuklar, kuşları doğada bizzat görüp kitaptaki çizimlerle karşılaştırıyor (AFP)
Çocuklar, kuşları doğada bizzat görüp kitaptaki çizimlerle karşılaştırıyor (AFP)

İsveç ve Danimarka'da 6 yaşından itibaren eğitim zorunlu. Ancak örgün eğitime gelene kadar, pek çok çocuk anaokulu ve kreşlere gidiyor. Popüler seçeneklerden biriyse miniklerin ormanlarda doğayı tanıdığı açıkhava kreşleri. 
Buralarda kışın ortasında yağmur çamur demeden, kar yağsa bile eğitim görüyorlar. Doğa kendini tanıtarak çocukları eğitiyor bile denebilir.
İsveç'in başkenti Stokholm yakınlarındaki Solna'daki karla kaplı bir ormanda serdikleri brandanın üzerine oturan Agnes ve hepsi 5 yaş civarında olan arkadaşları buldukları sopaları sıralıyor. Öğretmenleri Lisa Bystrom, "Bu odun parçalarını doğada bulabileceğiniz herhangi bir şeyle hesap yapılabileceğini göstermek için kullanıyoruz" diyor:
"Okula gittikleri zaman bir parça kağıt ve kalemle oturacaklar ama bizce burası daha eğlenceli."
Kendi kızının da böyle bir eğitim görmesini sağladığını belirten eğitmenlerden Andreas Pegado, "Günümüzün teknolojisi pek çok şeye egemen oldu, bu yüzden ufak yaşlardan itibaren doğada olarak nasıl ona saygı duyulacağını ve davranılacağını öğrenmek önemli" ifadesini kullanıyor.
İki yaşındakiler ve daha küçükler, yemekten sonra bir tentenin altındaki uyku tulumlarında şekerleme yapıyor, hem de hava sıcaklığı sıfır derecenin altına düşse bile. 
Ur & Skur adlı anaokulunun sahibi Johanna Karlsson, "Çok fazla temiz hava aldıkları için daha uzun ve daha iyi uyuyorlar" diye açıklıyor. 
Komşu Danirmarka'da da pek çok kreş, çocukları "orman otobüsüne" bindirip asfalttan doğaya bırakıyor. 
Her gün Stenurten anaokulundan bir grup, şehir merkezinden 30 dakika yol gidip ormana varıyor. Başkent Kopenhag'da bunu uygulayan 78 tane benzer kurum var.
Gerekirse küçük ahşap bir ev onlara koruma sağlıyor. Geniş arazideyse çocuklar koşturuyor. 
Eğitimciler açık havada farklı pedagojik yaklaşımlar uygulayabildiklerini ve çocukların da bağımsızlıklarını geliştirebildiklerini vurguluyor. 
Çalışanlardan Iben Ohrgaard, "Burada daha farklı bir merak gösteriyorlar" diyor. 
Kuzeylilerin "Kötü hava diye bir şey yoktur, yalnızca kötü kıyafet vardır" atasözü, burada çok önemli. Herkes ortama uygun giyinmiş ve sıfır derecedeki havada bile üşümüyor. 
Peki tüm günü bu kadar soğuk bir ortamda geçirmek doğru mu? Eğitimcilerin hepsi bunu doğru buluyor zira çocukların hem daha az hasta olduğunu hem de özgüvenlerini geliştirdiğini görüyorlar. 1920'lerde İzlandalı bir doktorun verdiği "Bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendirmek için onları dışarıda uyutun" tavsiyesi, halihazırda pek çok ülkede yaygın bir şekilde uygulanıyor.
2018'de British Educational Research Journal adlı bilimsel dergide yayımlanan bir makaleyse dışarıda eğitimin ekip çalışmasına katkıda bulunduğunu ortaya koymuştu. 
Çocukların dışarıda kendi başlarına farklı çözümler geliştirdiğini ifade eden Iben Ohrgaard, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Eğer bir ağaca çok fazla tırmanırlarsa bir yetişkinin orada olduğunu biliyorlar. Yine de kendi başlarına biraz daha çaba gösteriyorlar. 'Ben bunu yapabilirim' hissiyle büyüyorlar. Bu, onlara yardım istemeden önce tekrar deneme gücü veriyor. "
Ebeveynler de çocuklarının doğada vakit geçirmesinden çok memnun. Tıpkı 5 yaşındaki Georg'un annesi Line Folkhammar gibi:
"Kentte, başkent Kopenhag'da yaşadığınızda doğayı pek de görmüyorsunuz. Bu çocuklar için muazzam bir hediye. Hem de eve yorgun geliyor."

Independent Türkçe, AFP



7 Amerikan üniversitesi Trump yönetimiyle “kemik kırma” savaşında

Prestijli Harvard Üniversitesi, Amerikan yönetiminin işlerine müdahalesini reddetti
Prestijli Harvard Üniversitesi, Amerikan yönetiminin işlerine müdahalesini reddetti
TT

7 Amerikan üniversitesi Trump yönetimiyle “kemik kırma” savaşında

Prestijli Harvard Üniversitesi, Amerikan yönetiminin işlerine müdahalesini reddetti
Prestijli Harvard Üniversitesi, Amerikan yönetiminin işlerine müdahalesini reddetti

Başkan Donald Trump, ülkenin en önde gelen üniversitelerinden bazılarını hedef alarak şu taleplerde bulundu: Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık Yasası'nın geri çekilmesi ya da yürürlükten kaldırılması, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza sınır dışı işlemlerine yardımcı olunması ve kampüste maske takılmasının yasaklanması. Şarku’l Avsat’ın Yahoo News'ten aktardığına göre yönetim, direktifleri kabul etmeyen üniversiteleri finansmanı kesmekle tehdit etti.

Akademik dürüstlüğe ve bağımsızlığa sıkı bir bağlılık

Harvard Üniversitesi bu hafta yönetimle pazarlık yapmayı reddetti ve bunun üzerine milyarlarca dolarlık fon kesintisine uğradı.

Yükseköğretim uzmanı ve Howard Executive Consulting'in kurucusu Dr. Cedric B. Howard şunları söyledi: “Harvard'ın müzakereyi reddetmesi, akademik özgürlük ve dürüstlüğe olan sarsılmaz bağlılığının ve eleştirel düşünceyi teşvik etme misyonunun göstergesidir. Siyasi gündemlerin yüksek öğretimin gidişatını şekillendirmeye çalıştığı bir dönemde, Harvard gibi kurumlar bağımsızlıklarını koruma ve bilgi arayışını her şeyin üstünde tutma konusunda kararlı olmalıdır.”

Yönetimin taleplerini reddeden üniversiteler

Harvard Üniversitesi

Harvard Üniversitesi Rektörü Alan Garber, bu hafta yazdığı mektupta, Trump yönetiminin taleplerini reddederek, "Üniversite, bağımsızlığından veya anayasal haklarından vazgeçmeyecek. İdarenin kararı federal hükümetin yetkisini aşıyor. Harvard'ın Birinci Değişiklik haklarını ihlal ediyor ve VI. Madde kapsamındaki hükümet yetkisinin yasal sınırlarını aşıyor. Aynı zamanda bilgi edinme, üretme ve yayma faaliyetinde bulunan özel bir kurum olarak değerlerimizi de tehdit ediyor” ifadelerini kullandı. 

Trump yönetimi, üniversiteye tahsis edilen 2 milyar dolarlık federal fonu dondurarak karşılık verdi.

Brown Üniversitesi

Brown Üniversitesi, Trump yönetiminin Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık Yasası'nı iptal etme ve diğer taleplere uyma direktifini reddetti. Trump yönetimi buna 500 milyon dolardan fazla federal fonun askıya alındığını duyurarak yanıt verdi. Brown da buna karşılık olarak hükümete dava açtı.

Howard, Trump'ın ilk başkanlığı döneminde çeşitlilik, göçmenlik ve sivil haklar politikalarının pek çok kurumun kararlılığını sınayan zorluklar yarattığını ve bu zorlukların Trump'ın ikinci döneminde daha da arttığını söyledi.

Cornell Üniversitesi

Geçtiğimiz hafta Trump yönetimi Cornell Üniversitesi'ne sağlanan 1 milyar dolarlık fonun dondurulduğunu açıkladı. Cornell yetkilileri yaptıkları açıklamada, Savunma Bakanlığı'ndan 75'ten fazla durdurma emri aldıklarını ancak 1 milyar dolarlık fonun askıya alındığına dair herhangi bir teyit almadıklarını söyledi. Etkilenen hibelerin “savunma, siber güvenlik ve Amerikan sağlığı için kritik” olarak tanımladıkları araştırmaları desteklediğini belirttiler.

Üniversitenin başkanı Michael Kotlikoff ve dekanı Kavita Bala tarafından yapılan ortak açıklamada, “Bu kararların dayanağı hakkında daha fazla bilgi edinmek için federal yetkililerden bilgi istiyoruz” ifadeleri yer aldı.

Bilimsel araştırma ve geliştirmeyi tehdit etmek

Northwestern Üniversitesi

Northwestern Üniversitesi, federal fonların dondurulması tehdidi altındaki tek Ivy League* dışı üniversite olma özelliğine sahip. Trump yönetimi, üniversite için ayrılan 790 milyon dolarlık fonun geçici olarak askıya alındığını duyurdu.

Üniversite daha fazla bilgi toplamakta olduğunu ve fon kesintisinin zarar verici olacağını belirtti. Northwestern Üniversitesi sözcüsü John Yates konuyla ilgili olarak şunları söyledi “Northwestern'in aldığı federal fonlar, Northwestern araştırmacılarının yakın zamanda geliştirdiği dünyanın en küçük kalp pili ve Alzheimer hastalığına karşı mücadeleyi destekleyen araştırmalar gibi yenilikçi ve hayat kurtaran araştırmaları teşvik etmektedir. Bu tür araştırmalar artık risk altında.”

Pensilvanya Üniversitesi

Beyaz Saray, Pennsylvania Üniversitesi'ne sağlanan 175 milyon dolardan fazla fonun askıya alındığını açıkladı. Üniversitenin bu açıklamaya yanıtı şu şekilde yanıt oldu: “Pennsylvania Üniversitesi, yüksek öğrenim kurumlarını ve akademik sağlık sistemlerini etkileyen federal politika değişikliklerini yakından takip etmektedir. Bu değişiklikler, üniversitenin misyonunu, faaliyetlerini ve toplumunu etkileyen çok çeşitli hükümet eylemlerini içermektedir. Pennsylvania Üniversitesi liderliği, yüksek öğretimin, bilimsel keşiflerin, değerlerimizin ve kamu yararına hizmetin temel rolünü güçlü bir şekilde savunmak için hükümet yetkilileriyle doğrudan iletişim kurmaktadır.”

Princeton Üniversitesi

Beyaz Saray, bir dizi araştırmayı kapsayan 200 milyon dolardan fazla fonun dondurulduğunu açıkladı. Üniversite bu karara temkinli yaklaştı. Princeton Başkanı Christopher Eisgruber, ilk hibelerin askıya alınmasının ardından “Bu eylemin tam dayanağı henüz belli değil” diye yazdı.

Columbia Üniversitesi

Columbia Üniversitesi, dondurulan 400 milyon dolarlık fonu geri almak için Trump yönetimiyle görüşüyor.

Üniversitenin mütevelli heyeti şöyle yazdı: “Bu eylem başkalarının tavsiyeleriyle tutarlı olduğunda, yapıcı diyaloğun mantıklı olduğuna inanıyoruz.” Üniversite, öğrenci disiplinine ilişkin politikalarında değişiklikler yaptı ve bu da Trump yönetiminin taleplerine teslimiyet olarak görenlerin eleştirilerine neden oldu. Üniversite ile Beyaz Saray arasındaki görüşmeler devam ediyor.

*Ivy League: Ivy League, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğusunda yer alan sekiz özel üniversite grubunu ifade eder ve dünya çapında akademik mükemmellik, seçkin kabul oranları ve zengin tarihi mirasları ile tanınır. Bu elit üniversiteler; Brown, Columbia, Cornell, Dartmouth, Harvard, Pennsylvania (Penn), Princeton ve Yale'den oluşur. (ç.n)