Lübnan muhalefeti, ‘yetersayısı ile ‘uzlaşmacı aday’ arasında bölünmüş durumda

Hizbullah ve Emel Hareketi adaylarının Franciyye olduğunu ilan etti.

Lübnan muhalefeti, ‘yetersayısı ile ‘uzlaşmacı aday’ arasında bölünmüş durumda
TT

Lübnan muhalefeti, ‘yetersayısı ile ‘uzlaşmacı aday’ arasında bölünmüş durumda

Lübnan muhalefeti, ‘yetersayısı ile ‘uzlaşmacı aday’ arasında bölünmüş durumda

Muhalif güçler, Şii İkili’nin (Emel Hareketi ve Hizbullah) Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye’nin cumhurbaşkanlığına adaylığını ilan etmesi sonrasında yaklaşımları konusunda bölünmüş görünüyor. Öyle ki bir kısmı, adayları bir süredir biliniyorken yaşananların gereksiz olduğuna inanıyor. Diğer bir kısım ise bu ilanın, geçen Eylül ayından bu yana tıkalı olan cumhurbaşkanlığı seçimleri yolundaki adımları hızlandıracağı kanaatinde.
Lübnan Kuvvetleri, Ketaib Partisi, Değişim Bloğu’nun bazı milletvekilleri, bağımsız milletvekilleri, Franciyye’nin cumhurbaşkanı olarak seçileceğine inandıkları tüm oturumları boykot etme kararı aldı. Başta İlerici Sosyalist Parti olmak üzere muhalefetin diğer milletvekilleri ise bu adımı reddediyor.
Bir muhalif milletvekili, “Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin cumhurbaşkanı seçimleri için yeni oturum çağrısı, artık cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tek bir yaklaşım benimsemeyen bu güçler için bir utanç kaynağı olacaktır” dedi.
Şii İkili’nin Franciyye’nin adaylığını ilan etmesi sonrasında muhalefetin seçenekleriyle ilgili olarak Demokratik Buluşma üyesi Bilal Abdullah, “Başlattığımız girişimle tavrımızı inceliyor ve sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Ketaib Partisi’nden Milletvekili Dr. Salim es-Sayeh, Şii İkili’nin adaylarını resmi olarak ilan etmesinin, işleri daha net hale getirdiğini ve belirsizliğe son verdiğini belirtti. Sayeh, “Herkesin kartlarını masaya koyması sonrasında cumhurbaşkanlığı, her zamankinden daha yakın olmalı” açıklamasında bulundu. Şarku’l Avsat’a konuşan Sayeh, “Muhalefet güçleri, bir süredir başkanlık planı (B) üzerinde çalışıyor. Ancak sahne hassas, duruşumuz sağlam ve en azından kimi cumhurbaşkanı olarak istemediğimizi biliyoruz ve bu temelde hareket ediyoruz” şeklinde konuştu.
Öte yandan Değişim Bloğu Milletvekili Dr. Mişel Douaihy, “Hizbullah Genel Sekreteri’nin son konuşması iki şekilde yorumlanabilir. İlk olarak, Franciyye’yi aday göstererek ve aynı zamanda diyalog çağrısı yaparak, muhalefet güçlerine şunu söylüyor; Eğer Franciyye’nin bir şansı yoksa ve Joseph Avn’ı istemiyorsak, üçüncü bir aday üzerinde anlaşalım. İkinci olarak ise muhtemelen Özgür Yurtsever Hareket lideri Cibran Basil’e hitaben, Franciyye’yi aday göstermeye karar verdim, o yüzden konuşalım” açıklamasında bulundu. Douaihy, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Muhalefete göre hesaplanan bir cumhurbaşkanının seçilmesi, hem Arap hem de bölgesel ve uluslararası atmosfer nedeniyle daha fazla çöküş anlamına gelecek. Bu nedenle Franciyye’nin şahsı ne olursa olsun Şii İkili’nin herhangi bir adayının seçileceği her türlü oturumu boykot etme kararı aldım. Çünkü ülkenin kurtarıcı-reformcu bir cumhurbaşkanına ihtiyacı var” dedi. Dr. Mişel Douaihy, “Cumhurbaşkanı adaylarının isimleri üzerinden güçlerin ve blokların kesişmesine uzanan bir siyasi dinamizme ihtiyacımız var. Çünkü aksi takdirde krizin çözümü yoktur” ifadelerini kullandı.
Değişim Güçleri Milletvekili Vaddah es-Sadık ise Süleyman Franciyye’nin Şii İkili tarafından aday gösterilmesini “Siyasi denge, yasama dengesi ve adaylık dengesi oluştuktan sonra cumhurbaşkanlığı seçimleri için ciddi bir çalışmanın başlangıcıdır. Bu, çözümü hayal ettiğimizden daha yakın kılıyor” şeklinde yorumladı. Lübnan Kuvvetleri Partisi kaynakları da Hizbullah’ın Franciyye’yi aday göstermesini ‘gerekli olmayan bir gereklilik’ olarak nitelendirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Hizbullah ve Emel hareketlerinin adaylarının Franciyye olduğu iyi biliniyor. Aleni ilanı, erken veya geç değil. Karşı taraftan Franciyye’ye 45 oy gideceğinden ve mucizevi bir şekilde 65 oya ulaşamayacağından eminiz” dedi. Kaynaklar ayrıca, “Bir çöküş aşamasındayız ve çöküş kurtuluşu gerektiriyor. Karşı taraf, bir yıkım platformu oluşturduğu için kurtarma için bir platform oluşturamaz. Buradan, konuların hala aynı döngüde ve yerinde olduğuna karar verilebilir” dedi.



Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar: Hamas Edan Alexander’ı bugün serbest bırakacak

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli asker Aidan Alexander’a ait olan ve geçtiğimiz nisan ayında İzzettin el-Kassam Tugayları tarafından yayınlanan bir videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli asker Aidan Alexander’a ait olan ve geçtiğimiz nisan ayında İzzettin el-Kassam Tugayları tarafından yayınlanan bir videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)
TT

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar: Hamas Edan Alexander’ı bugün serbest bırakacak

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli asker Aidan Alexander’a ait olan ve geçtiğimiz nisan ayında İzzettin el-Kassam Tugayları tarafından yayınlanan bir videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli asker Aidan Alexander’a ait olan ve geçtiğimiz nisan ayında İzzettin el-Kassam Tugayları tarafından yayınlanan bir videodan alınan ekran görüntüsü (AFP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Hamas’tan üst düzey kaynaklar, Hamas’ın ABD vatandaşlığına sahip İsrailli asker Edan Alexander’ı bugün Gazze saatiyle öğlen 12.00’da serbest bırakacağını açıkladılar.

Hamas yetkililerinin Katar’ın başkenti Doha'da ABD ile ateşkes ve Gazze Şeridi’ne insani yardım girişi konusunda doğrudan görüşmeler yapıldığını duyurmasının ardından Hamas Hareketi tarafından dün yapılan açıklamada, Aidan Alexander'ın serbest bırakılacağı duyuruldu.

Hamas’ın Müzakere Heyeti Başkanı yazılı olarak yaptığı açıklamada, çifte ABD vatandaşlığına sahip İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının, ateşkese varılması, sınır kapılarının açılması ve Gazzelilere insani yardım ve rahatlama getirilmesi için atılan adımların bir parçası olarak serbest bırakılacağını söyledi. Açıklamada ayrıca Hamas’ın derhal yoğun müzakerelere başlamaya hazır olduğunu ve savaşı durduracak ve esirleri takas edecek nihai bir anlaşmaya varmak için ciddi çaba sarf edeceğini vurguladı.

Açıklamada, Hamas’ın Gazze Şeridi'nin ‘yıllarca sükûnet ve istikrarın devamını garanti eden bağımsız bir profesyonel organ tarafından’ yönetilmesini kabul ettiği de teyit edildi.

İsrailli rehinelerin destekçileri 13 Nisan 2025 tarihinde Kudüs'te tüm rehinelerin serbest bırakılmasını talep eden bir protestoya katılırken 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e düzenlediği bir saldırı sırasında kaçırılan Aidan Alexander'ın posterlerini tutan göstericiler (Reuters)İsrailli rehinelerin destekçileri 13 Nisan 2025 tarihinde Kudüs'te tüm rehinelerin serbest bırakılmasını talep eden bir protestoya katılırken 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e düzenlediği bir saldırı sırasında kaçırılan Aidan Alexander'ın posterlerini tutan göstericiler (Reuters)

Şarku’l Avsat’a konuşan Hamas’tan bir kaynak, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un bir yardımcısının cumartesi ve pazar günleri Doha'da Hamaslı yetkililerle, özellikle de Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayye ile bir araya geldiğini söyledi.

Gazze'deki ateşkese arabuluculuk yapan taraflar, ABD Başkanı Donald Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret başlamadan önce ya da bu ziyaretle eş zamanlı olarak Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması ilan ederek bir ilerleme sağlamak için zamana karşı yarışıyor.