BDSM senaryosu yazması istenen ChatGPT çocuk istismarı içeren bir metin üretti

"Toplanan veri kümesi her türlü pornografik veya şiddet içerikli metni içeriyor olabilir"

ChatGPT'nin arkasındaki GPT-3 şimdiye kadarki en gelişkin yapay zeka dil modeli (Open AI)
ChatGPT'nin arkasındaki GPT-3 şimdiye kadarki en gelişkin yapay zeka dil modeli (Open AI)
TT

BDSM senaryosu yazması istenen ChatGPT çocuk istismarı içeren bir metin üretti

ChatGPT'nin arkasındaki GPT-3 şimdiye kadarki en gelişkin yapay zeka dil modeli (Open AI)
ChatGPT'nin arkasındaki GPT-3 şimdiye kadarki en gelişkin yapay zeka dil modeli (Open AI)

ABD'li yapay zeka firması OpenAI'ın geliştirdiği sohbet botu ChatGPT'nin yazdığı bir metinde çocukların cinsel içerikli bir senaryoya dahil edildiği görüldü.
Sohbet botu söz konusu senaryoyu, VICE News muhabiri Steph Maj Swanson'ın sorularını yanıtladığı anda yazdı.
Normalde ChatGPT için alınan güvenlik önlemleri botun şiddet veya cinsel içerikli yazılar yazmasına ya da siyasi yorumlar yapmasına izin vermiyor.
Ancak kullanıcılar, bu sınırlardan kaçınmanın ve botun "ağzından laf almanın" yollarını bulmuş durumda.
Örneğin, ChatGPT'yi belirli bir türde veya belli bir konu üzerine yazı yazmaya ikna etmek, etkili bir yol.
Muhabir de sohbet botunun cinsel içerikli metinlerde ne kadar ileri gideceğini görebilmek için BDSM türünde bir hikaye yazmasını istedi.
İlişki sırasında rızaya bağlı fiziksel güç ve baskı kullanılan cinsel fantezilere BDSM adı veriliyor.
Öte yandan ChatGPT'nin muhabirin talebi üzerine ürettiği senaryolardan birinde çocuklar da yer aldı.
Senaryoyu görünce çok şaşırdığını aktaran muhabir, sohbet botundan bu yazdıklarıyla ilgili açıklama talep etti.
Bunun üzerine bot, özür diledi ve bu tür senaryolara çocukları dahil etmesinin uygun olmadığını yazdı.
Ancak muhabirin aktardığına göre daha sonra özür metni ortadan kayboldu ve konuşma penceresinde sadece rahatsız edici senaryo kaldı.
ChatGPT'nin arkasında firmanın 2020'de piyasaya sürdüğü yapay zeka dil modeli GPT-3 var. Bu model internette yer alan milyonlarca metinle eğitildi.
Bunlar arasında muhtemelen çocuk istismarını da içeren pornografik metinler de yer alıyordu.
Veri ve yapay zeka üzerine çalışan bağımsız araştırma kurumu Ada Lovelace Enstitüsü'nün müdür yardımcısı Andrew Strait, "ChatGPT gibi modelleri eğitmek için kullanılan veri kümeleri çok büyük ve herkese açık olan internetin her yerinden alınmış içerikleri kapsıyor" ifadelerini kullandı.
VICE News'a konuşan Strait, "Toplanan veri kümesi her türlü pornografik veya şiddet içerikli metni içeriyor olabilir" diye ekledi:
“Alınan erotik hikayeler, muhtemelen BDSM, çocuk istismarı veya cinsel şiddeti açıklayan kitap bölümleri gibi materyaller içeriyor.”
OpenAI'ın ChatGPT'yi 2022'de kullanıcılara açmadan önce zararlı verileri filtreleme çalışması yürüttüğü biliniyor.
Firmanın binlerce içerik arasından zararlı metinleri ayıklaması için Kenyalı işçileri saatte yaklaşık 2 dolara çalıştırdığı kısa süre önce ortaya çıkmıştı.
Ancak birçok uzman, bu çalışmanın yeterli olmadığı görüşünde.
 
Independent Türkçe, VICE News, Daily Mail



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy