Şii partilerin desteğini alan Franciye, uzlaşma şansını heba mı ediyor?

Nasrallah'ın yardımcısı, muhaliflerini Lübnan cumhurbaşkanlığı adaylarını sınırlamaya çağırdı

 Süleyman Franciye (Twitter)
Süleyman Franciye (Twitter)
TT

Şii partilerin desteğini alan Franciye, uzlaşma şansını heba mı ediyor?

 Süleyman Franciye (Twitter)
Süleyman Franciye (Twitter)

Lübnan'da cumhurbaşkanlığı seçimleri dosyası, Marada Hareketinin lideri Süleyman Franciye'nin adaylığının Emel Hareketi ve Hizbullah ikilisinin kabul edilmesinin ardından milletvekillerinin üçte iki çoğunluğunu kazanan bir aday üzerinde anlaşmaya varılması açısından önceki beklentilerden farklı bir yol izledi.
Bu görevdeki boşluğun beşinci ayına girmesiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı dosyasının seyri, siyasi güçler arasındaki ayrışmanın ışığında netlik kazandı. Denklem artık aday seçimine değil, ‘seçim oturumu için çoğunluğu kimin sağladığına’ dayanıyor. 126 milletvekilinden 86'sının hazır bulunmasını ve oyların çoğunluğunu kazanan adayın bulunmasını gerektiren ikinci seçim oturumunda üçte iki çoğunluk sağlanmasına işarette bulunuluyor.
Lübnan'da önceki siyasi konsensüslerin oyların çoğunluğunu alan bir cumhurbaşkanının seçilmesine yol açması âdettendir. Bu nedenle oturumda oylama önceki konsensüslerin bir uygulaması haline gelir. Lübnan, Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Franciye'nin 1970'te seçilmesinden bu yana, Franciye'nin bir oyla kazandığı adaylar arasında şiddetli bir rekabet yaşamadı.
Bugün, tek kişi üzerinde anlaşmayı engelleyen dikey bölünmeler ışığında daha önceki anlaşmaların bağlamı uygulanamayacak gibi görünüyor. Emel ve Hizbullah ikilisine yakın kaynaklar, Meclis Başkanı Nebih Berri'nin Franciye’nin gelişine desteğini açıkladığını söyledi. Bunu Hizbullah Genel Sekreteri Hassan Nasrallah'ın ‘karşı tarafın adayını açıklamasını beklerken iki partinin adayını öne sürmeye dayalı yeni denklemi dayattığını’ açıklaması izledi. Kaynaklar, Şarku'l Avsat’a yaptıkları açıklamada, “Herhangi bir tam oturumda seçimlerin tamamlanması gerekiyor çünkü önümüzde bir beyaz kâğıt için oy kullanmayacağız. Beyaz kağıtlar olmaması da gerekiyor. Franciye’nin adaylığı konusunda pazarlık yapmayacağız. Bu, ikinci oturumda üçte iki çoğunluk sağlanırsa demokratik çözüme gideceğimiz anlamına geliyor. Bu net açıklama ile koltuk için yarışacak iki aday varken, bir uzlaşma adayı çıkmayacak, bu da seçimlerin çehresini değiştirecek bir adım” dedi.
‘Şii ikili’ üç aydır seçenekleri iki veya üç isimle sınırlayan, partilerin oturumda her biri için oy kullandığı ve çoğunluğu kazananın gelip geldiği bir diyalog için bastırıyor. Ancak kaynakların söylediğine göre bugün söz konusu olan zorluk, artık bir aday üzerinde anlaşmaya varmak değil. Bu atlanmış bir hipotez. Bugünkü zorluk, ikinci toplantı için yeterli çoğunluğu sağlamak. Bu zorluklar, Lübnan Kuvvetleri, Ketaib Partisi ve diğer güçlerin, Franciye'nin cumhurbaşkanı seçilmesine yol açabilecek bir oturum yeter sayısı sağlamayı reddetmesinin ışığında ortaya çıkıyor. Gözler, Taşnak Bloğu ile birlikte üye sayısı 21 olan ‘Özgür Yurtsever Hareket’e çevrildi. Kaynaklar, “Cumhurbaşkanlığı yetkilerinin boşluğu doldurma yönünde bir seyir izlediği söylenebilir. Ancak bu, toplantı yeter sayısını sağlamanın önündeki engeller ışığında başarıya doğru gittiği anlamına gelmez” dedi.
Berri'nin oylanacak sınırlı sayıdaki adayları belirlemek için açıkladığı yol ise, Hizbullah tarafından destekleniyor. Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, dün bu konuda ayrıntılı bir açıklamada bulundu. Kasım, Franciye’nin adaylığına karşı çıkanlara hitaben şöyle bir konuşama yaptı: “Aklınızdaki isimleri sunun. Tüm isimleri masaya koyalım. Birbirimizle tartışıp, isimler arasında tercihte bulunalım. Ortak noktaları görelim. Hatayı bulup fikir birliği sağlamaya çalışalım. Sonra elbette isimlerin sayısı ondan üçe, sonra da ikiye indirilecektir. İki isme indirgendikten sonra bir grup bu bir ismi isterken diğer grubun diğerini desteklediği bir noktaya ulaşabiliriz. Sonra seçime gidip kazananın galip geldiği, başarısız olanının kaybettiği bir seçim yapabiliriz. Bazı kişilerin, bazı isimlerin silinmesi şartıyla diyalog isteklerini dile getirdiklerini, ‘diyalog olarak adlandırılmadığını’ iler sürdü.
Lübnan Kuvvetleri Partisi, Franciye'nin gelişi konusunda uyardı. Hizbullah’ın Genel Sekreteri'nin Francyie'ye desteğini açıklamasının ertesi gün Cumhuriye el-Kaviyye (Güçlü Cumhuriyet) bloğunun bir üyesi olan Temsilci Giyas Yezbek, bir radyo istasyonuna yaptığı açıklamada “Bu adaylıktan sonra, Hizbullah özellikle Franciye'ye erişimin olmaması nedeniyle, bunu muhalefete empoze edemediği için kararlı bir şekilde siyasi bir çıkmaza girdi. Siyasi kadroları ve müttefikleriyle birlikte 86 çoğunluk ile 65 oy alırlarsa biz bu oyuna ortak olmayız. Lübnan'ın Arap izolasyonunu altı yıl daha uzatan bir cumhurbaşkanına izin vermeyeceğiz” dedi.



Gazze ateşkesi: Arabulucuların çıkmazı aşmak için seçenekleri neler?

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi’nde kefene sarılmış kızı için ağlayan Filistinli bir baba (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi’nde kefene sarılmış kızı için ağlayan Filistinli bir baba (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Arabulucuların çıkmazı aşmak için seçenekleri neler?

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi’nde kefene sarılmış kızı için ağlayan Filistinli bir baba (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da bulunan Endonezya Hastanesi’nde kefene sarılmış kızı için ağlayan Filistinli bir baba (AFP)

Hamas'ın 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden savaşı sona erdirecek kapsamlı bir anlaşmanın imzalanması önceliğinde ısrar etmesi ve geçici ateşkes önerisini göz ardı etmesinden sonra Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının tekrar başlaması yeni bir krizle karşı karşıya.

Özellikle İsrail'in gerilimi artırması ve ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki ay bölgeye yapacağı ziyaretin yaklaşması nedeniyle ateşkes anlaşmasını kabul etmeye kapıyı kapatmayan Hamas, daha önce Doha'da liderleriyle görüşen ABD Başkanı Donald Trump'ın rehine işlerinden sorumlu özel temsilcisi Adam Boehler'e kapsamlı bir anlaşmanın imzalanması konusunda pozisyonlarının aynı olduğunu bildirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar bu durumu, Filistin hareketinin manevraları ile Binyamin Netanyahu hükümetinin gerilimi artırması arasında çok zor ‘parmak ısırma’ aşamasının tanımı olarak görüyor.

Uzmanlar arabulucuların rolü konusunda, kapsamlı bir anlaşmaya varmaya ya da iki tarafı yeniden yakınlaştırmaya çalışmak ile Hamas'ın hafta ortasında İsrailli muadile sunulmadan önce prensipte kabul ettiği son Mısır önerisine göre, ABD'nin ve muhtemelen Türkiye'nin desteği ve garantisiyle kapsamlı bir anlaşmaya yol açacak kısmi ateşkesi kabul etmeleri için iki tarafa baskı yapmak arasında bölünmüş durumda.

Alternatif bir öneri sunan Hamas'ın Gazze'deki lideri Halil el-Hayye, perşembe akşamı televizyonda yaptığı konuşmada, ‘hareketin, İsrail'in bölgeden çekilmesini garanti altına alan ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdiren bir anlaşma çerçevesinde, tüm esirlerin İsrail tarafından alıkonulan mutabık kalınan sayıda Filistinliyle takas edilmesini öngören bir anlaşmayı derhal müzakere etmeye hazır olduğunu’ söyledi. El-Hayye, “Tüm esirlerin ve işgal tarafından tutulan mutabık kalınan sayıda mahkûmun serbest bırakılmasını içeren kapsamlı bir paket üzerinde müzakerelere derhal başlamaya hazır olduğumuzu yineliyoruz. Bunun karşılığında işgal, halkımıza karşı yürüttüğü savaşı tamamen durdurmalı ve Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmelidir” ifadelerini kullandı.

El-Hayye sözlerini şöyle sürdürdü: “Kısmi anlaşmalar Netanyahu ve hükümeti tarafından, bedeli tüm esirlerin feda edilmesi olsa bile, imha ve açlık savaşının sürdürülmesine dayalı siyasi gündemine bir kılıf olarak kullanılıyor. Biz bu politikanın bir parçası olmayacağız.”

El-Hayye, ABD Özel Temsilcisi Adam Boehler'in esir dosyası ve savaşın birlikte sona erdirilmesi yönündeki tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun, ‘hareketin kapsamlı bir anlaşmaya varılması yönündeki tutumuyla kesiştiğini’ söyledi. Diğer yandan, ‘Hamas'ın bizim şartlarımıza uygun bir şey sunması halinde bu teklife sıcak baktıklarını’ belirten Boehler, esirler konusunda kapsamlı bir anlaşmaya varılması ihtimalinin her zaman mevcut olduğunu ifade etti.

erlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)Yerlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)

CNN, ismi açıklanmayan bir Hamas liderinin pazartesi günü “Kahire'den gelen İsrail teklifini reddediyoruz ve kapsamlı bir anlaşma istiyoruz” dediğini aktardı.

Maariv gazetesi tarafından dün yayınlanan yeni bir ankete göre İsraillilerin yüzde 62'si çatışmaların durdurulması ve Gazze Şeridi'nden çekilme karşılığında tüm esirlerin bir kerede serbest bırakılacağı bir anlaşmaya destek verirken, yüzde 21'i buna karşı çıktı, yüzde 17'si ise fikrini belirtmedi.

Hamas'ın tutumunun ardından dün İsrailli bir güvenlik kaynağı, ‘İsrail'in Gazze Şeridi üzerindeki askeri baskıyı yoğunlaştıracağını, bu reddin Hamas'a ve üst düzey yetkililerine zarar vereceğini, havadan, denizden ve karadan askeri baskının artacağını’ söyledi. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich dün X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Hamas'a cehennemin kapılarını açmanın ve Gazze Şeridi'ni tamamen işgal edene kadar çatışmaları yoğunlaştırmanın zamanı geldi” dedi.

Mısırlı askeri uzman Tümgeneral Semir Ferec, “Hamas'ın nihai çözüme adım adım değil, bir kezde ulaşılmasını istediğini ve bu isteğin ABD'nin arzusuyla uyumlu olduğunu” belirterek, bunun Trump'ın Ortadoğu ziyareti öncesinde Amerikan baskısıyla karşılaşabilecek olan Binyamin Netanyahu'nun arzusuyla çeliştiğine işaret etti.

Beyt Lahiya'da İsrail saldırısında öldürülen akrabaları için ağlayan Filistinli bir kadın (AFP)Beyt Lahiya'da İsrail saldırısında öldürülen akrabaları için ağlayan Filistinli bir kadın (AFP)

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, askıdaki ateşkesin ‘parmak ısırma’ aşamasında olduğuna inanıyor. Özellikle de Beyaz Saray'daki toplantıda Trump'ın talimatıyla bu ayın sonuna kadar mühleti olduğunun farkına varan Netanyahu'nun büyük tırmanışıyla birlikte bu çok zor bir aşama. İsrail medyasına sızan bilgilere göre Hamas da bunun farkında ve bu nedenle İsrail Başbakanı üzerindeki baskıyı arttırmayı reddediyor.

Er-Rakab, İsrail'in önerisinin Netanyahu tarafından reddedilmek üzere sunulduğunu, özellikle de çekilmeden ya da esirlerin serbest bırakılmasının anahtarlarından bahsetmemesi gibi birçok kusuru olduğunu ve Hamas'ın ‘kapsamlı bir anlaşma’ çağrısında bulunan yanıtının Washington'dan gelen önceki açıklamalarla örtüştüğü için İsrail içinde geniş kabul gördüğünü belirtti.

Başta Kahire ve Doha olmak üzere arabulucular Hamas'ın pozisyonu hakkında yorum yapmadı. Ancak Halil el-Hayye'nin kapsamlı bir anlaşmaya bağlı kalınması yönündeki konuşmasından önce Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani perşembe günü Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede, “Filistin halkının acılarını sona erdirecek bir anlaşmaya varmak için görüşleri yakınlaştırmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail'in Gazze'nin Şucaiyye mahallesinde bir konuta düzenlediği saldırının gerçekleştiği bölgeyi inceleyen Filistinli arama kurtarma görevlileri (AFP)İsrail'in Gazze'nin Şucaiyye mahallesinde bir konuta düzenlediği saldırının gerçekleştiği bölgeyi inceleyen Filistinli arama kurtarma görevlileri (AFP)

Er-Rakab, Mısır ve Katar'ın Hamas'ın ‘kapsamlı bir anlaşma’ talebini dikkate almaksızın kısmi bir ateşkese varmak ve uzlaşmaya yönelik yaklaşımlar oluşturmak için agresif bir şekilde hareket edeceğine inanıyor. Hamas, Mısır'ın kalıcı bir ateşkesin önünü açan son kısmi önerisini kabul etmeye istekli. İsrail hafta ortasında, hareketin silahsızlandırılmasını da içeren bir teklifle karşılık verdi, ancak bu teklif reddedildi.

Mısır ve Katar krizi çözüp görüşleri yakınlaştırana kadar Washington'un önemli bir adım atmayacağına inanan Ferec, ABD'nin Hamas'a garanti vermesi koşuluyla Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde özel bir baskıyla ABD müdahalesinin belirleyici olacağına inanıyor.

Ferec'e göre arabulucuların ‘kapsamlı anlaşmanın’ tamamlanması, ABD taahhüdü ve pratikte savaş öncesiyle aynı olmayan silahsızlanmanın reddinin nasıl aşılacağına dair anlayışlar dışında bir seçeneği yok.