Sudan: ‘Beyaz Elbise Yürüyüşü’ kadına yönelik devlet şiddetine son verilmesi çağrısında bulundu

Polis, Omdurman'daki parlamento önünde binlerce protestocuyu göz yaşartıcı gazla dağıttı.

Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle dün (Çarşamba) Omdurman şehrinde gösteri düzenlendi (AFP)
Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle dün (Çarşamba) Omdurman şehrinde gösteri düzenlendi (AFP)
TT

Sudan: ‘Beyaz Elbise Yürüyüşü’ kadına yönelik devlet şiddetine son verilmesi çağrısında bulundu

Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle dün (Çarşamba) Omdurman şehrinde gösteri düzenlendi (AFP)
Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle dün (Çarşamba) Omdurman şehrinde gösteri düzenlendi (AFP)

Sudanlı kadınlar "Dünya Kadınlar Günü" münasebetiyle, kadına ve topluma yönelik "devlet şiddetinin" sona ermesi, "devrim şehitleri" için adaletin sağlanması ve halkın özgürlük, adalet ve eşitlik özlemlerinin gerçekleşmesi talebiyle bir protesto gösterisi düzenlediler. Protestocu kadınlar, kadın haklarının korunmasının demokratik sivil yönetimin sağlanmasına bağlı olduğunu ifade ettiler.
Binlerce gösterici, Sudan devriminin kurbanları için adalet ve katilleri için adil yargılanma talep etmek üzere Omdurman'daki parlamento merkezine protesto yürüyüşü gerçekleştirdi. Sudan’ın geleneksel beyaz kıyafetlerini giymiş düzinelerce kadın aktivist ve politikacı, Başkanlık Sarayı yakınlarındaki El-Kasr Caddesi'nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için bir geçit töreni düzenledi. Törende sivil yönetim, kadınların temel haklarının korunması, kadın kurbanlar için adalet ve katillerin adil yargılanması çağrısında bulunan pankartlar taşındı ve sloganlar atıldı.
"Kadınların Ezilmesine Hayır" grubu dün yaptığı basın açıklamasında, Sudan gerçeğinin, kadınların dünyanın birçok ülkesinde elde edilen "temel hakları" elde etmek için çabalarını iki katına çıkardığını, ancak bunun hala bir öncelik ve son derece önemli olduğunu söyledi. Açıklamada Sudan'da kadının hala bir öncelik ve en büyük gereklilik olduğu, Sudanlı kadınların ülkenin sosyal ve politik yaşamdaki rolleri gereği onurlandırılması ve "birçok riskten" korunması gerektiği ifade edildi.
“Kadınların Ezilmesine Hayır” grubu, Sudan halkının özgürlük, barış ve adalet özlemlerine ulaşmak için çalışma ve her düzeyde istenen olumlu değişimi gerçekleştirme çabalarını güçlendirme taahhüdünde bulundu. Sudan devriminin şehit kadınlarına özel bir saygı ifadesi kullanılan açıklamada, kadınların “özgürlük, siyasi temsil, toplumsal faaliyetler, sağlık, eğitim ve güvenlik gibi” kamu hizmetleri haklarının ihlal edilmesine karşı mücadeleyi güçlendirme çağrısında bulunuldu.
Çok sayıda kadın ve kız çocuğunun özellikle de yerinden edilmiş kadınların çatışma bölgelerinde silahlı taraflar ve milisler tarafından hedef alındığı ileri sürülen açıklamada, polis kayıtlarında yer alıp belgelenen bu durum kınandı. Açıklamada, çalışan kadınların haksız çalışma koşullarında, iş güvenliği unsurlarından yoksun bir ortam, eşit işe eşit ücret hakkının reddi, iş ve hizmet sonrası sigorta, iş yaralanmaları ve bundan kaynaklanan hastalıklar ve özellikle de "haksızlık, para cezası ve iş aletlerine ve basit mallara el konulmasına maruz kalan" pazarlardaki işçilere dikkat çekildi
“Kadınların Ezilmesine Hayır” isimli feminist grup, “tam demokratik bir sivil otoritenin mevcudiyeti” ve siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması ile kadın haklarının tam ve adil bir şekilde elde edilmesi için çalışma sözü verdi. Böylece gerekli iklimlere ve tüm değerli ve meşru hedeflere ulaşmak için ortak zemin için çalışma yürütülecek. Sudan kadınları, katlandıkları acı dolu uzun tarihin ardından bunu hak ediyor.
Öte yandan, Birleşmiş Milletler Dünya Kadınlar Günü kutlamasında Sudanlı kadınları "bir erkeğin temsil etmesi" sosyal paylaşım sitelerinde alay konusu oldu. Suudi Arabistan Basın Ajansı SPA’ya göre, Sudan’ı temsil eden Sosyal Kalkınma Bakanı Ahmed Adem Bahit, üye devletleri kadınların teknoloji ve bilgiye erişimi alanındaki deneyimlerini ve en iyi uygulamalarını paylaşmaya çağırdı. İnternet siteleri, Bakan Bahit’in, fotoğraflarını paylaştı. Bu fotoğraflarda Sudanlı Bakanın yanında ülkelerini temsil eden kadınların olduğu görüldü.
Direniş komiteleri tarafından Omdurman kentinde parlamento binası yakınında Dünya Kadınlar Günü'nde düzenlenen protesto yürüyüşünde polis binlerce göstericiyi göz yaşartıcı gazla dağıttı. "Özgürlük Bir Haktır" adını taşıyan ve dün düzenlenen yürüyüşe on binlerce kadın ve erkek protestocu katıldı. Yetkililer, Hartum, Hartum Kuzey, Omdurman gibi merkez şehirlerdeki birçok bölgeye hızlı bir şekilde büyük kuvvetler konuşlandırdı.
Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Abdurrahim Dagalo'nun göstericilere karşı mermi kullanılmasına ve politikacıların tutuklanmasına karşı “uyarılarına” rağmen, polis, protestocuları dağıtmak için yoğun şekilde göz yaşartıcı gaz kullandı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre protestocular attıkları sloganlarla darbeyi kınayarak, sivil düzene geri dönülmesi ve barışçıl göstericileri öldürenlerin yargılanması çağrısında bulundular. Protestocular kendi yaptıkları “kalkanlara” sığınarak direnmeye çalıştılar.
25 Ekim'den bu yana kadınlar ve çocukların da aralarında bulunduğu 125 barışçıl gösterici kurşun, göz yaşartıcı gaz ve ezilmeye maruz kalarak yaşamını yitirdi. Daha geçen hafta bir polis memuru bir protestocuyu yakın mesafeden vurarak öldürüldü. O sırada olay yerinde olan protestocular silahın ateşlendiği anı kameraya aldılar. Emniyetten yapılan açıklamada, söz konusu olayda ateş eden polis memurunun dokunulmazlığının kaldırıldığı ve soruşturma makamlarına teslim edildiği kaydedildi.



İsrail ordusu: El Halil yakınlarında araçla saldırı olayı yaşandı, geniş çaplı insan avı başlatıldı

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (DPA)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (DPA)
TT

İsrail ordusu: El Halil yakınlarında araçla saldırı olayı yaşandı, geniş çaplı insan avı başlatıldı

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (DPA)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (DPA)

İsrail ordusu dün akşam yaptığı açıklamada, el Halil yakınlarında bir araçla saldırı gerçekleştiğini ve askerlerin saldırgana ateş açarak karşılık verdiğini, geniş çaplı bir insan avı başlatarak karşılık verdiğini duyurdu.

Ordu, Batı Şeria'da el Halil yakınlarındaki Yehuda Kavşağı'na araçlı saldırı ihbarı üzerine bölgeye birlik gönderildiğini belirtti.

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (Reuters)Batı Şeria'daki İsrail askerleri (Reuters)

Açıklamada, "Askerler, saldırının failini bulmak için geniş çaplı arama çalışmaları yürütüyor ve ayrıntılar daha sonra açıklanacak" ifadelerine yer verildi. Yerel basında yer alan bazı haberlere göre olayda bir kadın asker yaralandı.

Araçla gerçekleştirilen saldırının sonuçları ve faili hakkında henüz bir açıklama yapılmadı.


Hamas: Gazze'ye giren tırlar asgari temel ihtiyaçları karşılamıyor

İnsani yardım taşıyan bir kamyon, Kerem Ebu Salim sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)
İnsani yardım taşıyan bir kamyon, Kerem Ebu Salim sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)
TT

Hamas: Gazze'ye giren tırlar asgari temel ihtiyaçları karşılamıyor

İnsani yardım taşıyan bir kamyon, Kerem Ebu Salim sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)
İnsani yardım taşıyan bir kamyon, Kerem Ebu Salim sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarının halkın asgari temel ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak olduğunu belirterek, Şeride izin verilen yardımların niteliğinde köklü bir değişiklik yapılması çağrısında bulundu.

Kasım dün yaptığı açıklamada, "İşgalin girmesine izin verdiği kamyonların çoğu ticari sektöre ayrılmış olup, mevcut insani felaket nedeniyle vatandaşlar için gerekli görülmeyen ilave malzemeler taşımaktadır" dedi.

Kasım, "İki milyondan fazla insanı etkileyen krizin boyutuna uygun miktarda temel yardım malzemesi taşıyan kamyonların getirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Kasım, kış ve sert hava koşullarının yaklaştığı bu günlerde, arabuluculara ve ilgili tüm ülkelere, mobil evler (karavanlar) getirmek ve sivilleri kurtarmak için "ciddi ve acil adımlar atma" çağrısında bulundu.


Suriye İçişleri Bakanlığı'nın yeni kimlik kutlamaları fahri rütbelerle ilgili tartışmanın gölgesinde kaldı

Şam sokaklarındaki yeni Suriye polis araçlarından oluşan büyük bir geçit töreni (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)
Şam sokaklarındaki yeni Suriye polis araçlarından oluşan büyük bir geçit töreni (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)
TT

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın yeni kimlik kutlamaları fahri rütbelerle ilgili tartışmanın gölgesinde kaldı

Şam sokaklarındaki yeni Suriye polis araçlarından oluşan büyük bir geçit töreni (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)
Şam sokaklarındaki yeni Suriye polis araçlarından oluşan büyük bir geçit töreni (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)

Mustafa Rüstem

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın yeni görsel kimliğinin lansmanı sırasında Şam sokaklarında dolaşan lüks araç konvoyu bir kutlama vesilesi gibi görünüyordu. Ancak bu aynı zamanda, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra tüm personel ve memurlarının terhis edilmesinin ardından iç güvenlik teşkilatının yeniden yapılandırılmasına, yerlerine yeni birliklerin getirilmesine yönelik çabaların da olduğunu gösterdi.

Bu sahnelere rağmen, gözlemciler, Suriye İçişleri Bakanlığı'nın kimlik lansmanı ile Türkiye'de yeni güvenlik ve polis araçlarından oluşan bir filonun sergilenmesiyle aynı zamana denk gelen Suriye’deki modern araç geçit töreni arasındaki bağlantıyı sorguluyorlar. Bu olayların zamanlaması arasında bir bağlantı olup olmadığı, Türkiye’ye bağlılık konusunda gizli mesaj taşıyıp taşımadığını, yahut zamanlamanın sadece bir tesadüf olup olmadığını sorguluyorlar.

Çelişkili duygular

Şam’daki bu sahne, çelişkili görüşlere yol açtı. Bazı Suriyeliler, bunu kuşatma ve yoksulluktan bitkin ve yorgun düşmüş bir halk için hiçbir işe yaramayan, sadece görsel bir “dekor” için yapılmış bir harcama olarak gördü. Ancak bazıları da, bu araçları bir ilerleme tezahürü, özellikle güvenlik ve istihbarat servislerinin tekelinde olan Station Wagon Peugeot araçlar gibi Esad döneminin eski, harap arabalarının yerini alan hoş bir değişiklik olarak gördü. Zira bu araçlar, onlarca yıl boyunca Suriyelilerin hafızasına baskının ve demir yumruk yönetiminin araçları olarak kazındılar.

dfrgt
Trafik Dairesi'nin modernize edilmiş araçları ve motosikletleri, daha gelişmiş bir profesyonel varlığı yansıtıyor (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)

Şam Valisi Mahir Mervan İdlibi ise etkinlik sırasında düzenlediği basın toplantısında, İçişleri Bakanlığı'nın yeni kimliğinin yalnızca bir formalite değil, geleceğe yönelik yeni bir vizyon olduğunu belirtti. Bu arada, İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, bir aracın hangi makama ait olduğunun belirlenmesi de dahil olmak üzere bu kimliğin faydalarını sıraladı.

Yeniden yapılandırma ve rütbeler

Bu arada, İçişleri Bakanı Enes el-Hattab'ın mart ayında göreve başlamasından bu yana Suriye hükümeti tarafından bir dizi atama ve kararı içeren yeni bir yeniden yapılandırmanın hayata geçirildiği konuşuluyor. Bunlar arasında, polis, göç, pasaport ve nüfus müdürlüğü gibi birçok alanı denetlemek üzere farklı rütbelerden altı bakan yardımcısının atanması da yer alıyor. Bu atamaların ardından, halen hükümetin kontrolü dışında olan Haseke ve Rakka hariç olmak üzere, tüm illerdeki iç güvenlik müdürlüklerine 12 müdür atanması kararı alındı.

Aynı zamanda, bakanlıkta görev yapan bazı din adımlarına yaş ve görev yerlerine göre askeri rütbeler verileceğine dair bilgiler de dolaşıyor. Yerel medya kuruluşları, bu din adamlarının sayısının 70'e ulaştığını bildirdi. Yerel haber sitesi “Hashtag”, bazılarının ortaokul diplomasına bile sahip olmadığını, ayrıca şube ve üst düzey daire başkanlarına albay rütbesi verildiğini aktardı.

fbg
Yeni araçlar, karayollarının düzenlenmesine katkıda bulunan ileri teknolojilerle donatılmış (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)

Güvenlikle ilgili gözlemcilere göre, özellikle din adamlarının artan nüfuzu ve üst düzey görevlere atanmaları göz önüne alındığında, rütbe almaya hak kazanan din adamları arasında, İçişleri Bakanlığı'nın iç güvenlik, polis, kapsamlı bir eğitim, yıllar içinde edinilmiş bir deneyim ve bilgi gerektiren suç soruşturmaları gibi uzmanlık alanıyla çelişen, Şeriat hukuku diplomasına sahip olanlar da bulunuyor.

Bu haberler, Suriye İçişleri Bakanlığı'nın devrik rejim döneminde görev yapmış binlerce suç ve güvenlik uzmanını görevinden almasının ortasında geldi. Yeni yönetim, tüm güvenlik kurumlarını, orduyu ve siyasi partileri lağvederken, Savunma ve İçişleri Bakanlıkları hâlâ rejimin 8 Aralık 2024'teki çöküşünün ardından yaşanan büyük kayıpların yaralarını sarmaya çalışıyor. Ortaya çıkan kaos ve güvenlik zafiyeti, Suriye devriminin “savaşçılara ve cihatçılara” güvenerek ülke genelinde güvenliği ve emniyeti yeniden tesis etmek için acil çözümler aramasını gerektiriyor.

Fahri rütbeler

Bu haberler ışığında, askeri ve güvenlik meseleleri araştırmacısı Albay Muhsin Hamdan, “Cumhurbaşkanı, Ordu ve Silahlı Kuvvetler Komutanı adına bir kararname yayınlanmadıkça askeri rütbelerin verilmesiyle ilgili tüm söylemlerin asılsız olduğunu ve hiçbir dayanağı olmadığını” kesin bir dille belirtti. Kişinin takdiri hak eden seçkin bir kahramanlık eylemi gerçekleştirmesi halinde fahri askeri rütbenin kararnameyle verilebileceğini, ancak bunun “fahri rütbe” olarak kalacağını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı röportaja göre  Hamdan, “Din adamlarına verildiği iddia edilen rütbeler hakkındaki araştırmalar ve soruşturmalar sonucunda, bu bilginin yanlış ve hiçbir dayanağı olmadığı ortaya çıktı. Mevcut bilgilere göre, bir çalışma devam ediyor ve konu yıl sonuna kadar incelenecek ve bu noktada, Esed rejiminden ayrılık sırasında sahip olunan rütbe ve hizmet yılı esas alınarak uygun işlem yapılacak.”

Askeri ve güvenlik meseleleri araştırmacısı, askeri rütbelerin askeri okullara katılım sistemi kapsamında nasıl verildiğini de açıkladı. Bir subay, üç yıllık bir eğitimden geçtikten sonra tüm sınavları başarıyla geçmesinin ardından, (deneme süresinde olan) teğmen rütbesiyle mezun olur. Deneme süresi iki yıl sürmektedir ve sonunda terfi eder ve rütbesi onaylanır. Akademik eğitim ve öğretim görenler beş yıllık bir eğitimden geçerler ve eğitim süresince yapılan bütün sınav ve çalışmaları başarıyla tamamlamaları halinde üsteğmen rütbesini alırlar.

sdfrgt
Şam'da İçişleri Bakanlığı araçlarının görsel kimliğinin sergilenmesi geniş çaplı etkileşimlere yol açtı (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)

“Her rütbe ile bir sonraki rütbe arasında, subayın onaylı bir derecelendirme ölçeğine göre (iyi ve üzeri) dört yıllık bir değerlendirme süreci vardır. Askeri kurumdaki terfi sistemi ve tüm terfiler, aynı zamanda cumhurbaşkanı olan başkomutan tarafından imzalanan özel bir kararname ile düzenlenir” dedi.

Albay Hamdan, yapılan açıklamalarda tüm Esed ordusundan ayrılan subayların göreve iade edilmesi yönünde bir niyet görülse de, bu sayının Savunma ve İçişleri Bakanlıkları için hâlâ düşük olduğunu düşünüyor. Ona göre bakanlıklar bu sayının birkaç katına ihtiyaç duyuyorlar. Bu açığı kapatmak için de kısa süreli kurslar düzenlenmesinin ve mezunlar verilmesinin veya bazı din adamlarına rütbe verilmesinin mümkün olabileceğini, ancak bu sonuncusunun nihayetinde “yanlış bir prosedür” olduğunu ifade etti.

Yetkinlikler ve cihatçılar

Bu arada, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Direktörü Rami Abdurrahman, “Suriye'deki güvenlik yönetiminin, çoğu yeterli deneyime sahip olmayan, yalnızca ilkokul veya ortaokul mezunu olan din adamları tarafından yönetildiğine” inanıyor.

 “Gözlemciler, güvenlik teşkilatlarının Genel Güvenlik adı altında tek bir kurumda birleştirilmesinin ardından yeni yapının olumlu yönleri olduğunu düşünüyor. Daha önce, teşkilatlar çok sayıdaydı ve güvenlik, askeri güvenlik, devlet güvenliği ve siyasi güvenlik gibi farklı uzmanlıklara sahipti. Her birinin tüm şehirlerde şubeleri vardı ve bunlar birbiriyle uyumlu bir şekilde çalışmıyordu, bürokrasi ile doğrudan cumhurbaşkanlığına bağlı üst düzey yönetimler bunlarda etkili olabiliyordu” diyor.

Yeni makamlar, Aralık 2024'te Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın Esed ordusunu feshetmesinin ardından, yeni Suriye ordusunun kurulması kapsamında Savunma Bakanlığı'na yeni katılan örgüt liderlerine yüksek askeri rütbeler verdi. Bunlar arasında tümgeneral, tuğgeneral ve albay rütbeleri verilen yabancı cihatçılar da vardı.

Esed döneminde Suriye devriminin patlak vermesiyle düzenli kuvvetlerden ayrılan subaylar, terfi ve atama listelerinin gözden geçirilmesini talep etmişlerdi, çünkü listede yer alan isimlerin çoğu sivildi. Askeri kurum içindeki bu atamalar ve kararlar, özellikle uzmanlar başta olmak üzere ulusal yetkinlikleri dikkate almıyor ve sadakati ön planda tutuyor.