İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 35,42 oldu

İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı, son 9 yılın 9 mart tarihli ölçümleri baz alındığında en düşük seviyesinde kaydedilerek yüzde 35,42 oldu.

Fotoğraf: Yunus Emre Günaydın/AA
Fotoğraf: Yunus Emre Günaydın/AA
TT

İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 35,42 oldu

Fotoğraf: Yunus Emre Günaydın/AA
Fotoğraf: Yunus Emre Günaydın/AA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre barajların su seviyesi, yüzde 35,42 olarak ölçüldü. Böylece bu oran, son 9 yılda kaydedilen en düşük 9 mart tarihli ölçüm olarak kayda geçti.
Barajların doluluk oranları Alibey'de yüzde 10,74, Büyükçekmece'de yüzde 30,94, Darlık'ta yüzde 40,77, Elmalı'da yüzde 34,57, Istrancalar'da yüzde 24,89, Kazandere'de yüzde 6,77, Ömerli'de yüzde 52,27, Pabuçdere'de yüzde 6,69, Sazlıdere'de yüzde 33,26, Terkos'ta ise yüzde 31,83 olarak kaydedildi.
Verilere göre, bu yıl barajlara düşen yağış miktarı metrekare başına 109,29 kilogram olarak ölçüldü.
Kente su sağlayan baraj ve göletler, 868 milyon 683 bin metreküp biriktirme hacmine sahipken, su miktarı bugün itibarıyla 307,73 milyon metreküp seviyesinde kayda geçti.
İstanbul'da günlük su tüketimi, dün itibarıyla 2 milyon 850 bin metreküp oldu. Melen ve Yeşilçay'dan bu yıl alınan su miktarı 142,81 milyon metreküp olarak gerçekleşti.
İstanbul'da içme suyu arıtma tesislerinden bu yıl şehre verilen su miktarı ise 193,86 milyon metreküp olarak belirlendi.

Son 10 yılın doluluk oranları
İSKİ istatistiklerine göre 9 Mart tarihli baraj doluluk oranları 2013'te yüzde 85, 2014'te yüzde 28,82, 2015'te yüzde 94,95, 2016'da yüzde 89,04, 2017'de yüzde 87,78, 2018'de yüzde 90,25, 2019'da yüzde 93,28, 2020'de yüzde 63,88, 2021'de yüzde 60,37, 2022'de ise yüzde 83,48 olarak kaydedildi.
Havadan görüntülenen Darlık ve Alibey barajlarında daha önce su olan bölgelerden, suların çekildiği görülüyor. Çekilen bölgelerde büyükbaş hayvanların otladıkları görüldü.



Vücut geliştirenlerin kullandığı takviye, orta yaşlı kadınların hayatını değiştirebilir

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Vücut geliştirenlerin kullandığı takviye, orta yaşlı kadınların hayatını değiştirebilir

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Kreatin takviyeleri yakın zamana kadar neredeyse sadece performansı artırmak ve kas kütlesini kazanmak isteyen sporcular ve vücut geliştiriciler tarafından kullanılıyordu. Ancak artık şaşırtıcı hızda büyüyen bir pazar var: Orta yaşlı kadınlar.

Dwayne "The Rock" Johnson hâlâ protein karışımını "hacim kazanmak" için kullanırken, Ivanka Trump bu yıl sabah smoothie'siyle birlikte bir doz aldığını açıkladı.

TikTok'taki fitness fenomenlerinden sağlık uzmanlarına kadar, bu tebeşirimsi toz artık kadınlar için bir dizi faydasıyla lanse ediliyor. Peki, kreatin tam olarak ne ve bilim bu trendi destekliyor mu?

Midland Health'te doktor ve direktör olan Dr. Rupa Parmar, The Independent'a "Kreatin üç amino asitten (arjinin, glisin ve metiyonin) elde edilen doğal bir bileşik" diye konuştu.

Enerji üretimi için esasen kaslarımızda depolanır.

Kırmızı et ve balık gibi gıdalardan az miktarda alınsa da vücudumuz da her gün yaklaşık 1 gram üretir.

Rupar, çoğu kadının gıdalardan günde önerilen 3 ila 5 gramı almadığını ve takviyenin yardımcı olabileceğini söyledi.

"Kadınlar doğal olarak erkeklerden çok daha düşük kreatin depolarına sahip ve kreaatin genellikle beslenmelerinde daha az yer alıyor. Dolayısıyla seviyelerini artırmak için kreatin almaktan daha fazla fayda görebilirler" diye ekledi.

Kreatinin bir takviye olarak yükselişi 1992'de Britanyalı kısa mesafe koşucusu Linford Christie ve engelli koşucu Sally Gunnell'in Barselona Olimpiyatları'nda altın madalya kazanmasıyla başlamıştı.

Parlak fitness dergileri onu bir "buluş" diye nitelendirmeye başlamıştı: Fortune dergisindeki 1998 tarihli bir makale bileşiği "doğanın steroidi" diye adlandırmış, Los Angeles Times da "Güç tozu" diye manşet atmıştı.

Başlangıçta büyük oranda kas geliştirme ve antrenman sonrası toparlanmaya faydalarıyla ünlense de araştırmalar kreatinin faydalarının spor salonunun ötesine uzanabileceğini gösteriyor.

Kreatin hafıza, beyin sağlığı, depresyon tedavisi ve enerji artışıyla ilişkilendiriliyor.

Rupar, "Bu madde beyin sağlığını bile destekleyebilir. Bilişsel işlevi iyileştirmeye ve yaşlandıkça bir miktar koruma sağlamaya yardımcı olduğunu öne süren çalışmalar var" dedi.

Kansas Üniversitesi Tıp Merkezi tarafından Alzheimer hastaları üzerinde yapılan bir ön çalışmada, kreatin takviyelerinin hafızayı ve yürütme işlevini geliştirebileceği bulundu. Kreatin hormonal dalgalanmalara da iyi gelebilir.

Rupar sözlerine şöyle devam etti:

Kreatin, özellikle kendinizi daha yorgun hissettiğinizde, istikrarlı enerji seviyelerini destekleyerek regl döneminizdeki yorgunluğu hafifletmeye yardımcı olabilir.

Adet döngüsünü düzenleyen hormonlar olan östrojen ve progesteron, vücudun kreatini nasıl ürettiğini ve kullandığını etkiliyor.

Rupar, "Adet döngüsü sırasında kreatin seviyeleri değişebilir ve takviyeler, özellikle östrojen düşük olduğunda, enerji ve kas fonksiyonunu daha istikrarlı tutabilir" dedi.

Menopoza yaklaşan veya menopoza giren kadınlar için kreatin, özellikle direnç antrenmanıyla birleştirildiğinde kas kütlesi, gücü ve kemik yoğunluğundaki düşüşleri önlemeye yardımcı olabileceğinden özellikle umut verici görünüyor.

12 aylık bir çalışmada, kreatinin menopoza girmiş 47 kadında kemik mineral yoğunluğu kaybını azalttığı bulundu.

Tüm potansiyel avantajlarına rağmen, kreatinin dezavantajları da var.

En yaygın şikayetlerden biri şişkinlik: Kasları doyurduğu için su tutulmasına neden olabilir, bu da bazen şişkinlik hissine ve su ağırlığından dolayı tartıda birkaç kilo fazlalığa yol açar.

Yine de çalışmalar, önerilen dozlarda alındığında kreatinin çoğu sağlıklı yetişkin için güvenli olduğunu defalarca gösterdi.

Uzmanlar, özellikle böbrek rahatsızlığı olanlar veya ilaç kullananların başlamadan önce bir sağlık uzmanına danışmasını tavsiye ediyor.

Independent Türkçe