Sudan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri heyetinden Birleşik Arap Emirlikleri ziyareti

Ziyaretin hedefinde Sudan’daki gelişmeler var.

Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) lideri Ömer ed-Dakir.
Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) lideri Ömer ed-Dakir.
TT

Sudan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri heyetinden Birleşik Arap Emirlikleri ziyareti

Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) lideri Ömer ed-Dakir.
Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) lideri Ömer ed-Dakir.

Sudan'daki eski iktidar koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) liderlerinden oluşan üst düzey bir heyet, ülkedeki siyasi krizi sona erdirmek için nihai bir anlaşmaya varılmasını desteklemek amacıyla düzenlenen Afrika ve Arap başkentleri turu kapsamında, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) ziyaret etti..
Heyette İletişim ve Dış İlişkiler Komitesi Başkanı, Sudan Kongresi Partisi Başkanı Ömer ed-Dakir, Ulusal Birlik Partisi başkanı Babekir Faysal, Milli Ümmet Partisi Genel Sekreteri el-Vasik el-Berir ve ÖDBG temsilcisi Taha Osman yer aldı. Koalisyon tarafından yapılan açıklamada, heyetin siyasi çerçeve anlaşmasına dayalı siyasi süreç için nihai düzenlemelerin tamamlanmasını tartışmak üzere BAE liderleriyle görüşüleceği belirtildi. Aynı zamanda iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri pekiştirme ve geliştirme yollarının ele alınacağı ifade edildi. ÖDBG, BAE'nin dörtlü mekanizma içerisinde takdire şayan bir rol oynadığını vurguladı.
Söz konusu açıklamada, heyetin Sudan'daki siyasi gelişmeleri açıklamak üzere BAE'de ikamet eden Sudanlı topluluk ile bir araya geleceği de belirtildi.
Ordu ile ÖDBG arasında 5 Aralık'ta imzalanan çerçeve anlaşma, askeri gücün hakimiyetine son verilmesine, ardından nihai anlaşmanın imzalanmasına imkan sağlıyor. Söz konusu anlaşma doğrultusunda, devrim güçleri ile sivil demokratik geçiş sürecini destekleyen siyasi gruplar arasında istişare içerisinde yürütme ve yasama sivil otorite yapıları oluşturulacak.
BAE; 25 Ekim 2021'de ordunun ülkede iktidarı ele geçirmesi nedeniyle iki taraf arasında kaydedilen en az bir yıllık aranın ardından ordu ve sivillerin görüşlerini bir araya getirme yönünde Suudi Arabistan, ABD ve İngiltere'yi içeren dörtlü mekanizmaya katıldı. Dörtlü mekanizma, şu an Sudan'daki sivil demokratik geçiş sürecini rayına oturtan nihai bir anlaşmanın imzalanmasıyla sona ermesi planlanan siyasi sürecin önemli bir destekçisi sayılıyor.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu geçtiğimiz şubat ayında Abu Dabi'yi ziyaret ederek BAE liderliği ile iki ülke arasındaki ikili ilişkileri görüşmüştü. ÖDBG çerçeve anlaşmanın imzalanması ardından geçtiğimiz ocak ayında ilk yurt dışı ziyaretini gerçekleştirerek Güney Sudan’a gitmişti. Koalisyon heyetinin önümüzdeki dönemde Suudi Arabistan, Katar, Çad ve Etiyopya'yı da ziyaret etmesi bekleniyor. Batı ve Arap ülkeleri, Sudanlı tarafların üzerinde anlaşmaya varacağı sivil bir hükümet kurulması için Sudan'a destek sözü verdi.
Sudan'daki Birleşmiş Milletler Misyonu, Afrika Birliği (AfB) ve Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi’nden (IGAD) oluşan üçlü mekanizma, Sudanlı taraflar arasındaki diyalog sürecini kolaylaştırıyor. Çerçeve anlaşmasını imzalayan taraflar, geçtiğimiz dönemde başkent Hartum'da düzenlenen konferanslar ve çalıştaylar aracılığıyla, çerçeve anlaşmada yer alan beş ana konudan üçünde yeni bir yol haritasına ulaştı. Devrik lider Ömer el-Beşir rejiminin tasfiyesi ve izlerinin silinmesi, Cuba Barış Anlaşması gidişatının değerlendirilmesi ve Doğu Sudan'daki krizin çözülmesi bu hususlardan en önemlileri sayılıyor.
Önümüzdeki cumartesi günü Büyük Darfur, Kurdufan, Mavi Nil, doğu, kuzey, merkez ve Hartum bölgelerinde adalet ve geçiş dönemi adaleti konulu çalıştaylar başlayacak. Siyasi sürecin son aşaması, birçok askeri ve sivil katılım eşliğinde güvenlik ve askeri reform çalıştayının düzenlenmesiyle son bulacak. Düzenli aygıtın reformunun tartışılacağı çalıştayda Hızlı Destek Kuvvetleri ile silahlı grupların ordularının birleştirilmesi yönündeki düzenlemeler üzerinde anlaşma ağlanması bekleniyor.



Birleşmiş Milletler: Operasyonların başlamasından bu yana Gazze'de ABD tarafından işletilen yardım konvoylarının yakınında 613 Filistinli öldürüldü

Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
TT

Birleşmiş Milletler: Operasyonların başlamasından bu yana Gazze'de ABD tarafından işletilen yardım konvoylarının yakınında 613 Filistinli öldürüldü

Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), İsrail destekli bir Amerikan örgütünün mayıs ayı sonunda faaliyetlerine başlamasından bu yana, Gazze'de insani yardım konvoyları ve yardım dağıtım merkezlerinin yakınında 613 kişinin öldüğünü tespit etti.

UNHCR sözcüsü Ravina Shamdasani, komisyonun herhangi bir tarafı cinayetlerden sorumlu tutamayacağını söyledi. Ancak Shamdasani, “İsrail ordusunun Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından işletilen dağıtım noktalarına ulaşmaya çalışan Filistinlileri bombaladığının ve ateş ettiğinin açık olduğunu” söyledi.

Görsel kaldırıldı.Filistinliler, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim koridoru üzerinden ulaştırılacak insani yardımları almaya gidiyor 3 Temmuz 2025 (AP)

Shamdasani, “Cinayetlerin kaçının (Gazze İnsani Yardım Örgütü) tesislerinde, kaçının konvoyların yakınında meydana geldiğinin henüz belli olmadığını” belirtti.

Gazetecilere konuşan Shamdasani, rakamların 27 Mayıs'tan 27 Haziran'a kadar olan dönemi kapsadığını ve o tarihten bu yana “başka olayların da yaşandığını” söyledi. Bu bilgileri BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin (OHCHR) durumla ilgili bir iç raporuna dayandırdığını ifade etti.

Shamdasani. standart denetimler yoluyla derlenen rakamların muhtemelen resmin tamamını ortaya koymadığını ve “BM ekiplerinin bölgelere erişememesi nedeniyle, burada neler olup bittiğini asla tam olarak bilemeyebileceğimizi” söyledi.