Suriye’de İran’a ait bir silah deposu patladı: 7 kişi öldü

Deyrizor’da 8 Mart’ta meydana gelen patlama ağır yıkıma neden oldu.  (SANA/AP)
Deyrizor’da 8 Mart’ta meydana gelen patlama ağır yıkıma neden oldu. (SANA/AP)
TT

Suriye’de İran’a ait bir silah deposu patladı: 7 kişi öldü

Deyrizor’da 8 Mart’ta meydana gelen patlama ağır yıkıma neden oldu.  (SANA/AP)
Deyrizor’da 8 Mart’ta meydana gelen patlama ağır yıkıma neden oldu. (SANA/AP)

Suriye’nin doğusundaki Deyrizor şehrinde İran’a bağlı milislere ait bir cephane deposunun patlaması sonucu yedi kişi yaşamını yitirdi. Dün meydana gelen patlama, Halep Uluslararası Havalimanı’nın bombalanmasından ve havalimanının hizmet dışı kalmasından bir gün sonra meydana geldi. İsrail, söz konusu deponun İran tarafından 6 Şubat depreminin kurbanları için insani yardım taşıyan uçaklarla Suriye’ye silah nakletmek için kullanıldığından şüpheleniyordu.
Resmi Suriye Haber Ajansı (SANA) Deyrizor’daki bir mahallede ölümlere ve yaralanmalara neden olan bir mayın patlamasının yaşandığını aktardı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) de 8 Mart’ta yayınladığı bir raporda, Deyrizor şehrinde bir yerleşim bölgesinde İranlı milislere ait bir depoda meydana gelen patlama sonucu Suriye vatandaşı olmayan üç, Suriye uyruklu üç ve kimliği belirsiz bir kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi. Patlamayla eş zamanlı olarak bölgede insansız hava araçlarının uçuş yaptığı belirtilirken, araçların kime ait olduğu ise açıklanmadı. Deyrizor’daki hastanelerin çok sayıda yaralı olması nedeniyle kan temini çağrısı yaptığına dikkat çeken SOHR, hedef alınan binanın ise Deyrizor şehrinin el-Hamidiyye mahallesindeki İran Kolera Hastanesi’nin arkasında yer aldığını aktardı.
SOHR ayrıca, İsrail’in Halep Uluslararası Havalimanı’na yönelik saldırılarının ardından Deyrizor kırsalında İranlı milislerin varlığına dikkat çekti. SOHR’a göre İran destekli Afgan Fatimiyyun Tugayı milisleri, gerçekleştirdiği bakım ve onarımdan sonra Mayadin ilçesi (İran milislerinin doğu Suriye’deki başkenti) yakınlarındaki bir meyve bahçesine dört topçu birimi konuşlandırdı.
Deyrizor’un güney kırsalındaki Irak sınır bölgesi, İran ve Iraklı gruplar da dahil İran’ın Suriye’deki sadık grupları için en belirgin nüfuz alanlarından biri olarak kabul ediliyor. Yıllar boyunca bu gruplara ait silah ve mühimmat taşıyan kamyonlar, depo ve askeri bölgeler, Washington tarafından ilan edilen ya da İsrail’e atfedilen hava saldırılarına maruz kaldı. AFP’nin SOHR Müdürü Rami Abdurrahman’dan aktardığına göre saldırı, üst düzey İranlı liderlerin ve üst düzey Hizbullah subaylarının konutlarını içeren bir mahalleyi ve kolera hastalarının tedavi edildiği bir İran hastanesini etkiledi.
Bir diğer açıklamada da SANA, el-Hamidiyye mahallesinde teröristlerin mayın kalıntılarının patladığını bildirdi. DEAŞ, 2017’de kovulmadan önce Deyrizor şehrinin bazı bölgelerini kontrol ediyordu.
SANA, binalardan birinde büyük bir yıkım ve yakınlardaki kamyonlarda da hasar olduğunu gösteren fotoğraflar yayınladı.
Suriye rejim güçleri, Deyrizor’da Fırat Nehri’nin batı yakasını kontrol ediyor. İran yanlısı gruplardan binlerce savaşçı, özellikle de Irak ile sınır Ebukemal ve Mayadin’den geçen Deyrizor arasındaki bölgede konuşlandırılmış durumda. Sınır bölgesi, Irak taburları, Lübnan Hizbullahı ile diğer İran yanlısı grupların silah ve savaşçı taşıması için önemli bir rota. Ayrıca Irak ile Suriye arasında her türlü malın taşınmasında da kullanılıyor.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.