Gürcistan'ı sokağa döken yasa: Üçüncü gününe giren gösterilerle ilgili neler biliniyor?

Gürcistan hükümeti yasa tasarısını koşulsuz olarak geri çektiğini açıklasa da, muhalefet gösterilerin devam edeceğini duyurdu

Gürcistan hükümetinin Ukrayna savaşında taraf tutmayı reddetmesi ülkedeki Batı yanlısı ve Rusya yanlısı gruplar arasındaki mücadeleyi görünür hale getirdi (Reuters)
Gürcistan hükümetinin Ukrayna savaşında taraf tutmayı reddetmesi ülkedeki Batı yanlısı ve Rusya yanlısı gruplar arasındaki mücadeleyi görünür hale getirdi (Reuters)
TT

Gürcistan'ı sokağa döken yasa: Üçüncü gününe giren gösterilerle ilgili neler biliniyor?

Gürcistan hükümetinin Ukrayna savaşında taraf tutmayı reddetmesi ülkedeki Batı yanlısı ve Rusya yanlısı gruplar arasındaki mücadeleyi görünür hale getirdi (Reuters)
Gürcistan hükümetinin Ukrayna savaşında taraf tutmayı reddetmesi ülkedeki Batı yanlısı ve Rusya yanlısı gruplar arasındaki mücadeleyi görünür hale getirdi (Reuters)

Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te salı ve çarşamba geceleri boyunca binlerce kişinin katıldığı gösteriler sonuç verdi.
Gürcistan hükümeti perşembe sabah saaatlerinde yaptığı açıklamayla tartışmalı "yabancı ülke lobisi" yasasını koşulsuz olarak geri çektiğini duyurdu. İktidardaki Gürcistan Hayali Partisi, yasanın toplumdaki gerilimi düşürmek için geri çekildiğini belirtirken, muhalefeti radikal olmakla ve yalan söylemekle suçladı.
Muhalefet partileri ise hükümetten gelen açıklamaya karşın protestolara devam etmeye kararlı. Muhalefetteki Droa Partisi'nin temsilcisi Giga Lemonjala, protestoların bugün de devam edeceğini duyurdu. 
Hükümetten yasayı resmi olarak iptal edildiğini açıklamasını ve gösterilerde gözaltına alınanların serbest bırakılmasını isteyen Lemonjala, "Gösteriler sadece yasayla ilgili değil, aynı zamanda Gürcistan Hayali'nin Rus yanlısı doğasıyla ilgili. Onlara ve sözlerine güvenmiyoruz" ifadelerini kullandı.

Gösterilere neden olan yasa ne anlama geliyor?
Gürcistan'da geniş çaplı gösterilere neden olan "yabancı ülke lobisi" yasası, finansmanının yüzde 20'den fazlasını yurtdışından sağlayan tüm sivil toplum kuruluşları ve medya organizasyonlarını kapsıyor.
Yasa tasarısında bu kurumların özel bir düzenlemeye tabi tutulması ve yıllık finansal tablolarını bildirmesi şartı getiriliyor. Bu bildirimi yapmayan kurumlar için ise 9 bin 500 dolarlık bir ceza öngörülüyor. Gürcistan Adalet Bakanlığı, yeni yasayla birlikte ülkedeki yabancı lobi etkisinin açığa çıkarılabileceğini belirtirken, ABD'de de benzer bir yasanın yürürlükte olduğunu vurguluyor.
Muhaliflere göre ise yasa, Gürcistan'da artan Rusya etkisinin yeni bir işareti. Yasanın, Moskova'nın ifade özgürlüğünü bastırmak için kullandığı lobi yasasının bir taklidi olduğunu savunan muhalifler, bunun ülkenin AB üyeliği şansına darbe vuracağı görüşünde. 
Yasanın ayrıca, medyanın önemli bir bölümünün iktidar tarafından kontrol edildiği ülkede, basın özgürlüğünü geriletmesinden endişe ediliyor. Zira Gürcistan'da iktidar kontrolünde olmayan medyanın önemli bir bölümü yurtdışından destek alıyor.
Batı medyası tarafından "Putin tarzı yasa" diye adlandırılan yasa, Kremlin'in 2012'de yurtdışından fonlanan hak savunucusu grupları kontrol altına almak için yürürlüğe koyduğu yasaya benzetiliyor.
Gösterilerin başladığı salı gecesi, resmi ziyaret için ABD'de bulunan Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili de benzetmelere destek vermiş ve yayımladığı görüntülü mesajda yasa tasarısının Moskova tarafından "dikte edildiğini" söylemişti.

Avrupa Birliği ile Rusya arasında sıkışan Gürcistan
Gürcistan'da siyasi çalkantıya neden olan yasa tasarısı aslında ülkedeki Batı yanlısı ve Rusya yanlısı gruplar arasındaki mücadelenin yeni bir yansıması.
10 yıldan uzun süredir parlamentodaki çoğunluğu elinde bulunduran Gürcistan Hayali Partisi'nin Ukrayna'daki savaşta taraf tutmayı reddetmesi toplumdaki bölünmeyi de görünür hale getirmişti. 
Birçok Gürcistan vatandaşının Ukrayna'ya sempati duyduğu, hatta bazılarının Ukrayna ordusuna katıldığı savaşta iktidarın taraf tutmamayı tercih etmesi de, benzer şekilde ülkedeki AB yanlılarının tepkisini çekmişti.
Yeni yasa tasarısına karşı sokağa çıkan birçok gösterici, gösteriler sırasında Gürcistan bayraklarının yanı sıra Avrupa Birliği bayrakları da taşımıştı. İki gündür devam eden gösterilerde Ukrayna marşının çalındığı görüntüler sosyal medyaya yansımıştı.
Gürcistan hükümeti, Ukrayna savaşının başlamasının ardından Moldova ve Ukrayna yönetimleriyle birlikte Avrupa Birliği üyeliği için resmi başvuruda bulunmuş ancak diğer iki ülke haziranda "aday ülke" olarak ilan edilmesine rağmen, Tiflis yönetimine önce bazı reformların yapılması gerektiği yanıtı verilmişti.

Independent Türkçe, Politico, Reuters, BBC, Kommersant



Hindistan, Pakistan'ın nükleer cephaneliğinin Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın denetimine alınmasını istiyor

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh (Reuters)
Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh (Reuters)
TT

Hindistan, Pakistan'ın nükleer cephaneliğinin Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın denetimine alınmasını istiyor

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh (Reuters)
Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh (Reuters)

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, geçen hafta iki ülke arasında yaşanan açık askeri çatışmanın ardından Pakistan'ın nükleer silahlarının Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) denetimine alınması gerektiğini söyledi.

Singh, Hindistan yönetimindeki Keşmir'in en büyük şehri olan Srinagar'daki silahlı kuvvetler karargahını ziyaretinde, "Pakistan'ın nükleer cephaneliği Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetimine alınmalı" dedi.

Singh'in açıklamaları, nükleer silahlı rakipler arasındaki yaklaşık otuz yıldır yaşanan en kötü askeri çatışmanın cumartesi günü ilan edilen ateşkesle sona ermesinin sonrasında geldi.

İki ülke arasındaki çatışmanın alevlenmesi, çatışmanın tam ölçekli bir savaşa dönüşebileceği yönündeki küresel korkuları artırdı.

Pakistan, iki nükleer güç arasındaki dört günlük çatışmanın ateşkesle sona ermesinin ardından iki ülke arasındaki ilişkilerde yumuşamanın yeni bir işareti olarak, çarşamba günü yakaladığı bir sınır muhafızını iade etti.

Nisan ayında Hindistan'ın kontrolündeki Keşmir bölgesinde 26 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından, bir gün sonra güvenlik görevlisi gözaltına alındı. Saldırı, iki ülke arasında füze, insansız hava aracı ve savaş uçaklarının kullanıldığı çatışmalara yol açtı.

22 Nisan saldırısının sorumluluğunu üstlenen kimse olmadı, ancak Hindistan, Pakistan merkezli “Leşker-i Tayyibe” örgütünün saldırıya karıştığını iddia etti ve İslamabad'ı örgüte destek vermekle suçladı. İslamabad ise suçlamaları reddetti ve bağımsız soruşturma yapılması çağrısında bulundu.

Hindistan Sınır Güvenlik Gücü, 23 Nisan 2025'ten bu yana Pakistan'da gözaltında tutulan Purnam Kumar Shaw'un Hindistan'a teslim edildiğini bildirdi. Hindistan, Pakistan'ı, nisan ayında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de 26 kişinin ölümüne yol açan saldırıyı gerçekleştirdiğini iddia ettiği militanları desteklemekle suçlarken, İslamabad bu iddiayı reddediyor. Hindistan, son çatışmalar sırasında Pakistan'ın nükleer tesislerini hedef aldığı iddialarını reddetti.

Hindistan Hava Kuvvetleri Komutanı A.K. Bharti gazetecilere yaptığı açıklamada, “Kiran tepelerini vurmadık” dedi. Bu sözler, Hindistan basınının Pakistan'ın nükleer silahlarını sakladığı geniş bir kayalık dağ silsilesine atıfta bulunuyor.