ABD’den Ürdün’deki Suriyeli mültecilere 55 milyon dolarlık yardım

ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı Ürdün’deki Suriyeli mültecilere 55 milyon dolarlık yardım sağladı

Ürdün'deki Zaatari mülteci kampının havadan fotoğrafı (Birleşmiş Milletler)
Ürdün'deki Zaatari mülteci kampının havadan fotoğrafı (Birleşmiş Milletler)
TT

ABD’den Ürdün’deki Suriyeli mültecilere 55 milyon dolarlık yardım

Ürdün'deki Zaatari mülteci kampının havadan fotoğrafı (Birleşmiş Milletler)
Ürdün'deki Zaatari mülteci kampının havadan fotoğrafı (Birleşmiş Milletler)

ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Direktör Yardımcısı Isobel Coleman, ajans aracılığıyla ABD’nin Suriye krizine müdahale kapsamında Ürdün’deki Suriyeli mültecilere 55 milyon dolarlık ek gıda yardımı yapacağını açıkladı.
Şarku’l Avsat’ın Ürdün resmi haber ajansı PETRA’dan aktardığı habere göre USAID’ın, Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) aracılığıyla sağlayacağı bu finansman 460 binden fazla Suriyeli mültecinin acil gıda ihtiyaçlarını karşılayacak. Ayrıca mültecilere Ürdün mağazalarından alışveriş yapabilmeleri için nakit yardımı da yapılacak. Bu da yerel ekonominin kalkınmasını sağlayacak.
Coleman, “Yaklaşık 12 yıl önce Suriye’deki krizin patlak vermesinden bu yana, yüz binlerce Suriyeli güvenli bir sığınak aramak için komşu ülke Ürdün’e geçti. Ürdün, dünyadaki en fazla üçüncü Suriyeli mülteci sayısı olan 670 binden fazla kayıtlı Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor” dedi.
USAID’ın desteğiyle WFP, Ürdün’deki Suriyeli ve diğer savunmasız mültecilere her ay temel gıda yardımı sağlıyor.
Coleman, “ABD, Suriye’deki krize yanıt veren en büyük insani yardım bağışçısı olmaya devam ediyor. Çatışmanın başlangıcından bu yana Suriye ve bölge genelinde yaklaşık 16 milyar dolarlık insani yardım sağladı. İhtiyaçların ölçeği, aciliyeti ve mevcut finansman açıkları göz önüne alındığında, diğer bağışçıları Suriye halkını desteklemeye çağırıyoruz” dedi.



Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
TT

Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temasların bir ‘meyvesi’ olduğunu bildirdi.

Hamas'tan yapılan açıklamada, “Edan Alexander'ın geri dönüşü, Siyonist saldırganlığın ya da askeri baskı yanılsamasının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan ciddi temasların ve arabulucuların çabalarının bir meyvesidir” denildi.

Hamas dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turu öncesinde Gazze Şeridi'nde tutulan Edan Alexander'ı serbest bıraktı. 21 yaşındaki Alexander, 19 aydan uzun bir süredir Gazze Şeridi'nde tutuluyordu ve ABD vatandaşlığına sahip yaşayan son esirdi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail Başbakanı’nın söylediğinin aksine İsrail'in askeri baskısının değil, Washington'la yapılan ‘ciddi temasların’ bir sonucu olduğu belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Alexander'ın dönüşünü ‘sıcak’ bir şekilde karşıladı ve ‘İsrail hükümetinin yaşayan ya da ölü tüm esirleri ve kayıp kişileri geri getirmeye kararlı olduğunu’ vurguladı. Netanyahu, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail devletinin askeri baskısı ve Trump'ın ‘siyasi baskısı’ sonucunda gerçekleştiği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırısı sırasında kaçırılan 251 esirden 57'sinin halen Gazze Şeridi'nde tutulduğunu, bunlardan 34'ünün öldüğünü açıkladı. Ayrıca Hamas, 2014 yılından bu yana bir İsrail askerinin cesedini elinde tutuyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde çoğu sivil olmak üzere en az 52 bin 862 Filistinli hayatını kaybetti. Bunların 2 bin 749'u yaklaşık iki ay süren kırılgan bir ateşkesin ardından İsrail'in 18 Mart'ta saldırılarına yeniden başlamasından sonra yaşamını yitirdi.