Çin lideri Şi Cinping, Ulusal Halk Kongresinde üçüncü kez devlet başkanı seçildi

Çin lideri Şi Cinping, Ulusal Halk Kongresinde yeniden devlet başkanı seçilerek iktidarını üçüncü döneme taşıdı.

Çin Devlet Başkanı Cinping, Pekin'deki Büyük Halk Salonu'nda Temsilciler Meclisi'nin üçüncü genel kurulunda (AFP)
Çin Devlet Başkanı Cinping, Pekin'deki Büyük Halk Salonu'nda Temsilciler Meclisi'nin üçüncü genel kurulunda (AFP)
TT

Çin lideri Şi Cinping, Ulusal Halk Kongresinde üçüncü kez devlet başkanı seçildi

Çin Devlet Başkanı Cinping, Pekin'deki Büyük Halk Salonu'nda Temsilciler Meclisi'nin üçüncü genel kurulunda (AFP)
Çin Devlet Başkanı Cinping, Pekin'deki Büyük Halk Salonu'nda Temsilciler Meclisi'nin üçüncü genel kurulunda (AFP)

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, yeniden göreve seçilerek iktidarını üçüncü döneme taşıdı.
Şi, Çin Ulusal Halk Kongresinin (ÇUHK) başkent Pekin'de devam eden 14. döneminin 1. Genel Kurulu'nda, tek aday olduğu oylamada, delegelerin oy birliği ile üçüncü kez devlet başkanı seçildi.
Kongrede devlet başkanı yardımcılığına Han Cıng, meclis başkanlığına ise Cao Licı seçildi.
Şi, Cao ve Han, yemin ederek görevlerine başladı.
Daha önce 2013 ve 2018'de iki kez devlet başkanı seçilen, 10 yıldır görev yapan Şi, 5 yıllığına yeniden seçilerek, Çin Halk Cumhuriyeti tarihinde devlet başkanlığını üçüncü dönme taşıyan ilk isim oldu.
Şi, ayrıca Merkezi Askeri Komisyon Başkanlığına da yeniden seçilerek ordunun başındaki başkomutan konumunu sürdürdü.
Şi'nin devlet başkanlığını üçüncü dönemde sürdüreceğinin işareti, Çin Anayasası'nda 2018'de yapılan değişiklikle verilmişti. Değişiklikle devlet başkanının görev süresini iki dönemle sınırlayan kural kaldırılmış, böylece Şi'nin üçüncü döneminin önü açılmıştı.

Çin Ulusal Halk Kongresinde  devlet başkanı yardımcılığına Hang Cıng seçildi
Çin'de Başbakan Birinci Yardımcısı Han Cıng, ülkenin yeni Devlet Başkanı Yardımcısı oldu.
Han, Çin Ulusal Halk Kongresinin (ÇUHK) başkent Pekin'de devam eden 14. döneminin 1. Genel Kurulu'nda, tek aday olduğu oylamada, 2 bin 952 delegenin tamamının oyunu alarak devlet başkanı yardımcısı seçildi.
Çin'de kabine işlevini yerine getiren Devlet Konseyi'nde 2018'den bu yana Başbakan Birinci Yardımcısı olarak yer alan Han, yeni görevini gelecek 5 yılda sürdürecek.
Han, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) geçen yıl düzenlediği 20. Ulusal Kongresinde partinin en üst karar organı, 7 kişilik Daimi Komite'deki koltuğunu kaybetmiş olmasına rağmen Kongre'de Daimi Komite'den ayrılan üyeler arasında, 14. Ulusal Halk Kongresi'ne temsilci seçilen tek isim olması nedeniyle devlet başkan yardımcılığının en güçlü adayı olarak görülüyordu.
1954 yılında Şanghay'da dünyaya gelen 68 yaşındaki Han, Fudan Üniversitesi ve Şanghay Normal Üniversitesi'nde öğrenim gördü, ekonomi dalında yüksek lisans derecesi aldı.
Han, 2003-2012 yıllarında Şanghay Belediye Başkanı ve Parti Sekreteri Yardımcısı, 2012-2017 yıllarında ise Şanghay Parti Sekreteri olarak görev yaptı.
Şanghay'da 2006 yılında parti sekreterinin sosyal sigorta fonuyla bağlantılı bir yolsuzluk skandalı nedeniyle görevden alınmasının ardından parti sekreterliğine vekalet eden Han, o dönemde 7 ay süreyle geçici olarak bu göreve atanan Şi Cinping ile birlikte çalıştı.
Han, 2017'de ÇKP Daimi Komitesine seçildi, ardından 2018'de Başbakan Birinci Yardımcısı olarak Devlet Konseyi'nin üyesi oldu.
Hong Kong ve Makau İşleri Merkezi Liderlik Grubu'na da başkanlık eden Han, bu iki özel idari bölge ile ilgili politikalara yön verdi.
Daha önce devlet protokolünde önemli yeri olan, geleceğin lideri görülen isimlerin seçildiği devlet başkanı yardımcılığı, Şi'nin kendinden sonraki olası lider adaylarına işaret etmekten kaçınan tutumu nedeniyle geri plana itilmişti.
Çin'de devlet başkanı yardımcısının iç siyasetteki ağırlığı sınırlı olmakla birlikte uluslararası ilişkilerde ülkeyi temsil işlevi nedeniyle hala önemli bir rol olarak görülüyor.

Çin Ulusal Halk Kongresi'nde meclis başkanlığına Cao Lıci seçildi
Çin'de Ulusal Halk Kongresinin (ÇUHK) yeni başkanı, ülkeyi yöneten Komünist Partinin (ÇKP) üst düzey isimlerinden Cao Licı oldu.
Cao, Çin Ulusal Halk Kongresinin (ÇUHK) başkent Pekin'de devam eden 14. döneminin 1. Genel Kurulu'nda, tek aday olduğu oylamada, 2952 delegenin tamamının oyunu alarak için meclis başkanı seçildi.
ÇKP'de 2017-2022 yıllarında Merkezi Disiplin İnceleme Komitesi Sekreteri olarak yolsuzlukla mücadele soruşturmalarına öncülük eden Cao, ÇKP'nin Ekim 2022'deki 20. Ulusal Kongresi'nde partinin en üst karar organı olan 7 kişilik Daimi Komite'deki yerini koruyan isimlerden biri olmuştu.
Cao, ÇKP Kongresinin ardından parti protokolünde 3. sıraya yükselirken devlet protokolündeki üç numaralı konum olan yasama meclisi başkanlığının en güçlü adayı haline gelmişti.
ÇKP Kongresinde Daimi Komite'den ve parti görevlerinden ayrılan ÇHUK Başkanı Li Canşu'nun yerine seçilen Cao, 5 yıllığına bu görevi sürdürecek.
1957 yılında ülkenin kuzeybatısındaki Çinghay eyaletinde dünyaya gelen 66 yaşındaki Cao, Peking Üniversitesinde felsefe öğrenimi gördü.
2003-2007 yıllarında Çinghay Eyaleti Parti Sekteri, 2007-2012 yıllarında Şaanşi Eyaleti Parti Sekreteri olarak görev yapan Cao, 2012-2017'de ÇKP Örgütlenme Birimi Başkanlığını, 2017-2022'de ise Merkezi Disiplin İnceleme Komitesi Sekreterliğini yürüttü.
Çin'in parlamentosu olarak bilinen Ulusal Halk Kongresi, eyaletler, özerk bölgeler, özel idare bölgeleri ve merkeze bağlı yönetilen şehirlerin Yerel Halk Kongreleri'nin seçtiği temsilcilerden oluşuyor. Mevcut halinde 2 bin 980 üyeden oluşan yasama meclisi, yılda bir kez genel kurul toplantısı yapıyor. Bu toplantılar dışında meclis, yasama yetkisini, kendi içinden seçtiği 175 üyeli ÇUHK Daimi Komitesi aracılığıyla icra ediyor.

Mao'dan sonra ilk isim
69 yaşındaki Şi, ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisinin (ÇKP) Ekim 2022'de düzenlediği 20. Ulusal Kongresi'nde üçüncü kez parti genel sekreterliğine seçilerek Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu Mao Zıdong'dan bu yana parti yöneticiliğini iki dönemden fazla sürdüren ilk lider olmuştu.
Tek parti iktidarının olduğu, parti ve devlet yönetiminin iç içe geçtiği Çin'de üst düzey devlet görevleri parti iktidarının uzantısı olarak görülüyor ve aynı yetkililerce yerine getiriliyor.
Şi, mevcut haliyle 1982 Anayasası ile kurulan devlet başkanlığı makamında iki dönemden fazla kalan ilk lider olacak.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin (ÇHC) 1949'da kurulmasının ardından devlet başkanlığı ilk kez 1954 Anayasası'nda "ÇHC Başkanlığı" adıyla oluşturuldu. Ülkenin kurucu lideri Mao, 1954-1959 yıllarında 5 yıl süreyle görevi sürdürdükten sonra devretti. Ancak sonrasında, Kültür Devrimi yıllarındaki siyasi çekişme ve tasfiyeler nedeniyle makam ya boş kaldı ya da vekaleten sürdürüldü.
Kültür Devrimi'nin ardından 1975'te kabul edilen Anayasa ile ÇHC Başkanlığı lağvedilirken partinin devlet üzerindeki otoritesi yeniden vurgulandı.
Mao'nun 1976 yılındaki ölümünün ardından iktidarın tek elde toplanmasını engelemeye yönelik arayışlar içinde "Devlet Başkanlığı" 1982 Anayasası ile yeniden yapılandırıldı. Dıng Şiaoping'in "yüksek lider" kabul edildiği bu dönemde parti genel sekreterliği, devlet başkanlığı, başbakanlık ve orduyu idare eden Merkezi Askeri Komisyon'un başkanlığının ayrı kişilerce üstlenilmesi ve bu sayede güç yoğunlaşmasının önlenmesi hedeflendi.

Şi'den önceki iki lider iki dönemde bırakmıştı
Ancak 1989'de Tienanmın Meydanı'ndaki protestoların yaratığı iç siyasi kriz, parti, devlet ve ordu liderliğinin yeniden tek elde toplanmasını getirdi. Reform ve dışa açılma siyasetinin izlendiği, yönetimde kurumsallaşma eğiliminin öne çıktığı bu dönemde, devlet başkanlığına iki dönem sınırı getirilmesi iktidarın çatışmasız devrini sağlayacak formül olarak görüldü.
Şi'den önce 1993-2003 yıllarında Ciang Zımin, 2003-2013 yıllarında Hu Cintao, iki dönem devlet başkanlığı yaptıktan sonra devlet ve parti görevlerinden ayrıldı.
Çin liderinin yakın dönemdeki teamüllerden farklı olarak iktidarını üçüncü döneme taşıması, Şi'nin yeni dönemde "tek adam" konumunun pekiştiğinin işareti olarak görülüyor.
Şi’nin “Yeni Dönemde Çin Karakterinde Sosyalizm” adı verilen düşünceleri, Parti Tüzüğü’ne ve Anayasa’ya girmiş, ÇKP'nin 2021'de parti tarihine ilişkin aldığı kararda, Şi, Mao ve Dıng ile birlikte “düşünce kurucu önder” olarak tanımlanmıştı.
Geçen yılki ÇKP Kongresi'nde partinin üst yönetim kadrolarına Şi’ye yakın isimler seçilirken Parti Tüzüğü’nde yapılan değişiklikle Şi’nin partinin “çekirdek lideri” olduğu ve düşüncelerinin ÇKP iktidarına rehberlik edeceği vurgulanmıştı.



Pakistan Enformasyon Bakanı: Afganistan ile barış görüşmeleri başarısız oldu

Pakistan ile Nangarhar ilindeki Torham Sınır Kapısı yakınlarında devriye gezen Afgan güvenlik personeli (Arşiv/AFP)
Pakistan ile Nangarhar ilindeki Torham Sınır Kapısı yakınlarında devriye gezen Afgan güvenlik personeli (Arşiv/AFP)
TT

Pakistan Enformasyon Bakanı: Afganistan ile barış görüşmeleri başarısız oldu

Pakistan ile Nangarhar ilindeki Torham Sınır Kapısı yakınlarında devriye gezen Afgan güvenlik personeli (Arşiv/AFP)
Pakistan ile Nangarhar ilindeki Torham Sınır Kapısı yakınlarında devriye gezen Afgan güvenlik personeli (Arşiv/AFP)

Pakistan Enformasyon Bakanı Attaullah Tarar, Afganistan ve Pakistan arasında uzun vadeli bir ateşkes sağlanması amacıyla İstanbul'da yapılan görüşmelerin ‘pratik bir çözüme’ ulaşılamadan sona erdiğini ve bunun ekim ayı başlarında meydana gelen ölümcül çatışmaların ardından bölgedeki barışa darbe indirdiğini söyledi.

Taliban'ın 2021 yılında Kabil'de iktidarı ele geçirmesinden bu yana en şiddetli çatışmada sınırda onlarca kişinin hayatını kaybetmesinin ardından başlayan görüşmeler, iki komşu ülke arasında kalıcı barışın sağlanmasını amaçlıyordu.

Bakan Tarar, dün sabah saatlerinde yaptığı açıklamada, Afganistan tarafının diyalog sürecinin temelini oluşturan ana meseleden sapmaya devam ettiğini söyledi. Bakan Tarar’a göre Afganistan’daki Taliban yönetimi, herhangi bir sorumluluk kabul etmek yerine suçlama, kaçınma ve hileye başvurdu ve bunun sonucunda görüşmeler herhangi bir pratik çözüme ulaşamadı.

Afganistan Dışişleri ve Savunma bakanlıkları, Tarar'ın açıklamasına ilişkin Reuters'ın yorum talebine henüz yanıt vermedi. Afganistan ve Pakistan’dan kaynaklar, daha önce Reuters'a iki ülkenin 19 Ekim'de Doha'da ateşkes üzerinde anlaştığını söylemişti. Ancak Türkiye ve Katar'ın İstanbul'da arabuluculuk yaptığı ikinci tur görüşmelerde ortak bir noktada buluşamadılar ve her iki taraf da başarısızlıktan birbirlerini sorumlu tuttu.

Pakistanlı bir güvenlik kaynağı, Taliban'ın Pakistan'a düşman olan ve İslamabad'ın Afganistan'da cezasız bir şekilde faaliyet gösterdiğini söylediği başka bir silahlı grup olan Pakistan Talibanı olarak da bilinen Tehrik-i Taliban Pakistan’ı (TTP) dizginlemeye kararlı olmadığını söyledi. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre görüşmelerle ilgili bilgi sahibi Afganlı bir kaynak yaptığı açıklamada, ‘gergin bir tartışmanın’ ardından görüşmelerin sona erdiğini belirterek, Afgan tarafının son haftalarda Pakistan güçlerine saldırılar düzenleyen TTP üzerinde herhangi bir kontrolü olmadığını söylediğini belirtti. Kaynaklar isimlerinin gizli tutulmasını talep etti.

İki ülke arasındaki son çatışmalar, Pakistan'ın bu ay Afganistan'ın başkenti Kabil ve diğer yerlerde TTP liderini hedef alan hava saldırıları düzenlemesinin ardından başladı. Taliban ise buna 2 bin 600 kilometrelik sınır boyunca Pakistan ordusunun mevzilerine yönelik saldırılarla karşılık verdi.


Kuzey Kore, Trump'ın Seul ziyareti arifesinde seyir füzesi denedi

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Choe Hyon adlı deniz muhribini denetliyor (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Choe Hyon adlı deniz muhribini denetliyor (AFP)
TT

Kuzey Kore, Trump'ın Seul ziyareti arifesinde seyir füzesi denedi

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Choe Hyon adlı deniz muhribini denetliyor (AFP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Choe Hyon adlı deniz muhribini denetliyor (AFP)

Kuzey Kore, ABD Başkanı Donald Trump'ın Güney Kore ziyaretinin arifesinde, dün batı kıyısı açıklarında denizden karaya bir seyir füzesi test etti.

Kore Merkez Haber Ajansı (KCNA), füzelerin dikey olarak fırlatıldığını ve iki saatten fazla uçtuğunu bildirdi. Şarku’l Avsat’ın KCNA’dan aktardığına göre test, Trump'ın Asya turu sırasında görüşmek istediğini belirttiği lider Kim Jong Un tarafından değil, Merkez Askeri Komisyon Başkan Yardımcısı Pak Jong Chon tarafından denetlendi.


Rapor: Kuzey Kore, yaptırımları aşmak için kripto para birimlerini kullanıyor

 Bitcoin kripto para birimi ve ABD doları banknotları (Reuters)
Bitcoin kripto para birimi ve ABD doları banknotları (Reuters)
TT

Rapor: Kuzey Kore, yaptırımları aşmak için kripto para birimlerini kullanıyor

 Bitcoin kripto para birimi ve ABD doları banknotları (Reuters)
Bitcoin kripto para birimi ve ABD doları banknotları (Reuters)

Uluslararası yaptırım izleme ekibi, Kuzey Kore'nin silah ve hammadde satışlarının Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarını atlatmak için kripto para birimleri ile gerçekleştirildiğini ve ayrıca kara para aklamayı kolaylaştırmak için ülke dışına çok sayıda bilgi teknolojisi personeli gönderdiğini bildirdi.

Kim Jong-un yönetimindeki Kuzey Kore, nükleer ve füze programları nedeniyle uygulanan ağır yaptırımlar karşısında döviz elde etmek için siber saldırılarını yoğunlaştırdı.

Çok Taraflı Yaptırımları İzleme Ekibi (MSMT), Kuzey Kore'nin sofistike siber kolunun Ocak ve Eylül 2025 arasında en az 1,65 milyar dolarlık hackleme gerçekleştirdiğini, bunun 1,4 milyar dolarının şubat ayında kripto para birimi ticaret platformu Bybit'ten elde edildiğini tespit etti.

Raporda, Pyongyang'ın bu fonları ‘yasadışı kitle imha silahları ve balistik füze programlarını’ geliştirmek için kullandığı ifade edildi.

Kuzey Koreli yetkililerin, askeri teçhizat ve bakır gibi hammaddeleri satmak için işlemlerde kripto para birimi Stablecoin'i kullandıkları belirtildi.

Kuzey Kore, Çin, Rusya, Laos, Kamboçya, Ekvator Ginesi, Gine, Nijerya ve Tanzanya dahil olmak üzere en az sekiz ülkeye bilgi teknolojisi çalışanları göndererek BM yaptırımlarından kaçındı.

BM yaptırımları uyarınca, Kuzey Korelilerin yurtdışında çalışması ve para kazanması yasak.

Kuzey Kore, Ukrayna'ya karşı savaşmak üzere binlerce Kuzey Koreli askeri gönderdikten sonra, son yıllarda Rusya'dan önemli destek aldı.

MSMT ayrıca, Stimson Centre tarafından yürütülen 38 North programının 2024 yılında yayımladığı bir rapora da atıfta bulundu. Rapora göre, Kuzey Koreli teknoloji çalışanları, vatandaşlıklarını gizleyerek Amazon ve HBO Max gibi Japon ve Amerikan şirketlerinin yönettiği film ve animasyon dizisi projelerinde çalışma sözleşmeleri almayı başardılar.

Raporda, Kuzey Koreli animasyon uzmanlarının daha önce 2007 yapımı The Simpsons Movie gibi Batı projelerine yardım ettiği bildirilen Pyongyang'a ait SAK Studio için de çalıştıkları belirtiliyor.

Geçtiğimiz yıl ekim ayında kurulan MSMT, BM'den bağımsız olarak faaliyet gösterse de, BM Güvenlik Konseyi'nin Kuzey Kore'ye yönelik yaptırımlarının ihlallerini izlemek ve raporlamakla sorumludur.

MSMT’de Avustralya, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Hollanda, Yeni Zelanda, Güney Kore, Birleşik Krallık ve ABD yer alıyor.