İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı: Batı bizi ‘nükleer bir devlet’ olarak kabul etti

Tahran’ın UAEA Temsilcisi Batı’nın ‘nükleer tırmandırma’ suçlamalarını reddediyor

Tahran'daki görüşmelerin arasında Grossi ve İslami (Reuters)
Tahran'daki görüşmelerin arasında Grossi ve İslami (Reuters)
TT

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı: Batı bizi ‘nükleer bir devlet’ olarak kabul etti

Tahran'daki görüşmelerin arasında Grossi ve İslami (Reuters)
Tahran'daki görüşmelerin arasında Grossi ve İslami (Reuters)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) Yönetim Kurulu’nda İran’da yüzde 84'e kadar zenginleştirilmiş uranyum izine rastlanması konusundaki endişelerini dile getiren Batılı tarafların açıklamalarının ardından, İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami “Batı İran’ı nükleer bir devlet olarak kabul etti” ifadelerini kullandı. Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Tesnim Haber Ajansı’na göre İslami, ‘Batı'nın İran'la ilişkilerinde tek seçeneğinin diplomasi’ olduğunu belirtti.
İslami bu açıklamaları yaparken, İran'ın UAEA Temsilcisi Muhsin Neziri Asl, Batılı güçlerin ‘tehlikeli bir nükleer tırmanma’ suçlamasına rağmen ülkesinin nükleer dosyasında iş birliğine hazır olduğunu söyledi.
İran’da nükleer silah üretmek için gereken orana yakın zenginleştirilmiş uranyum parçacıkları bulunduktan sonra UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi geçtiğimiz cuma ve cumartesi günü İran'ı ziyaret ederek, burada Tahran'ın niyeti hakkında ‘güvenceler’ almıştı.
Neziri Asl Fransız Haber Ajansı’na (AFP) verdiği röportajda, “Ortak ilgiyi içeren meseleleri ele almak için önümüzdeki haftalar ve aylarda yapılacak çok iş var. Bu amaçla İran Rafael Grossi ile çalışma yönünde büyük bir arzu gösteriyor. Kavgadan kaçınmalı ve büyük bir sorumluluk duygusuyla birlikte çalışmalıyız” ifadelerini kullandı.
İranlı temsilci bu konuda ve özellikle de Tahran'ın Grossi'nin İran'ın bazı nükleer tesislerdeki güvenlik kameralarını yeniden başlatmayı kabul ettiği yönündeki açıklamalarını reddetmesiyle ilgili daha fazla ayrıntı vermek istemedi.
Bu hafta toplanan UAEA Yönetim Kurulu’na verdikleri bildiride Fransa, Almanya ve İngiltere, İran'ın ‘tehlikeli ve amansız bir nükleer tırmanışı’ içeren davranışını kınayarak “Bu yüzde 83,7'lik benzeri görülmemiş uranyum zenginleştirmesi oldukça tehlikeli bir tırmanış” ifadelerini kullanmışlardı.
Yüzde 83,7 uranyum zenginleştirme oranı, bir nükleer bomba üretmek için gereken yüzde 90'a çok yakın bir oran. Bu nedenle ABD'nin UAEA Temsilcisi Büyükelçi Laura Susan Holgate, bu parçacıkların bulunmasının ‘endişe verici bir gelişme’ olduğunu kaydederek, “İran bu olayın bir daha yaşanmayacağının garantisini vermeli” demişti.



Washington destekli yardım kuruluşu ay sonundan önce Gazze'de faaliyetlere başlayacak

Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)
Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)
TT

Washington destekli yardım kuruluşu ay sonundan önce Gazze'de faaliyetlere başlayacak

Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)
Gazze'deki bir hayır kurumunun mutfağından sıcak yemek almaya çalışan Filistinliler (AFP)

ABD destekli bir yardım kuruluşu, sert bir şekilde eleştirilen yardım dağıtım planı çerçevesinde mayıs ayı sonlarından önce Gazze Şeridi’nde faaliyet göstermeye başlamayı planlıyor.

Ancak yardım kuruluşu, İsrail'den Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşların Filistinlilere yardım ulaştırmaya devam etmesine izin vermesini istedi. Gazze Şeridi’ne 2 Mart'tan bu yana hiçbir insani yardım girmedi ve küresel açlık gözlemcilerinden biri Gazze nüfusunun dörtte biri olan yarım milyon insanın açlık riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. İsrail, Hamas Hareketi’ni ‘insani yardımları çalmakla’ suçluyor, Hamas ise bu suçlamayı reddediyor.

İsrail, Hamas kalan tüm rehineleri serbest bırakana kadar Gazze'ye insani yardım girişini engelleyeceğini açıkladı ve öyle de yapıyor. Öte yandan İsrail, ‘ABD'nin insani yardım planını’ desteklediğini açıkladı. BM ve yardım kuruluşlarının değil, özel şirketlerin Gazze'nin güneyinde yer alacağını söylediği sınırlı sayıdaki güvenli dağıtım bölgelerinden yardım dağıtmasını öngören planı ilk ortaya atan İsrail da oldu.

Yeni kurulan Gazze İnsani Yardım Kurumu, yardım faaliyetlerini yönetecek. Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak adının açıklanmaması kaydıyla yaptığı açıklamada, ABD'li güvenlik firması UG Solutions ile ABD merkezli lojistik ve planlama firması SafeReach Solutions'ın vakfın operasyonlarında yer alacağını söyledi.

Washington, BM ve yardım kuruluşlarını vakıfla iş birliği yapmaya çağırdı. Sürecin, insanlığa saygı, tarafsızlık, bağımsızlık ve yansızlık gibi yerleşik insancıl ilkelere bağlı kalmayacağına dair endişelerini dile getirdiler. BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq dün sabah yaptığı açıklamada, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher'ın önerilen yardım mekanizmasına yönelik sert eleştirilerine atıfta bulunarak “Biz bu mekanizmaya yönelik itirazlarımızı açıkça belirttik” dedi.

Yardım kuruluşunun icra direktörü olarak atanan Jake Wood dün İsrail'e gönderdiği mektupta endişelerin bir kısmını gidermeye çalıştı. Wood, Gazze İnsani Yardım Kurumu’nun İsrail'e yardım alanlar hakkında hiçbir kişisel bilgi vermeyeceğini söyledi. Gazze İnsani Yardım Kurumu tarafından yapılan ayrı bir açıklamada ise İsrail'in ‘Gazzelilerin tamamına hizmet ulaştırılabilmesi için dağıtım noktalarının sayısını arttırmayı ve kurumun herhangi bir noktasına ulaşamayan sivillere yardım dağıtmak için çözümler bulmayı’ kabul ettiği belirtildi.

İsrail'in BM Daimi Temsilciliği konuyla ilgili yorum yapmayı reddederken Wood, mektubunda İsrail ordusundan Gazze'nin kuzeyinde, vakıf tarafından işletilen ve 30 gün içinde faaliyete geçebilecek güvenli dağıtım tesislerine ev sahipliği yapabilecek yeterli yer belirlemesini ve bunların etrafındaki riskleri en aza indirmesini istedi. İsrail'den yardım kurumunun dağıtım altyapısı tam olarak faaliyete geçene kadar ‘mevcut yolları kullanarak’ yeterli yardım akışını kolaylaştırmasını isteyen Wood, “Devam eden insani baskıyı hafifletmek ve çalışmalarımızın ilk günlerinde dağıtım sahaları üzerindeki baskıyı en aza indirmek için bunun yapılması gerekiyor” dedi.

Gazze İnsani Yardım Kurumu’nun açıklamasının ardından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) planla ilgili endişelerinin devam ettiğini duyurdu. Kızılhaç sözcüsü Steve Dorsey, “İnsani yardımlar ne siyasileştirilmeli ne de askerileştirilmeli. Şu anda Gazze'deki siviller yardımlara büyük ihtiyaç duyuyor. İnsani yardımın derhal ve engellenmeden (Gazze Şeridi’ne) girmesine izin verilmeli” ifadelerini kullandı.