‘İnci Küpeli Kız’ tablosunun yapay zekâ tarafından yorumlanan hali tartışma yarattı

Alman dijital tasarımcısı Julian van Decken’in yapy zeka kullanarak yorumladığı ‘İnci Küpeli Kız’ tablosu. (AFP)
Alman dijital tasarımcısı Julian van Decken’in yapy zeka kullanarak yorumladığı ‘İnci Küpeli Kız’ tablosu. (AFP)
TT

‘İnci Küpeli Kız’ tablosunun yapay zekâ tarafından yorumlanan hali tartışma yarattı

Alman dijital tasarımcısı Julian van Decken’in yapy zeka kullanarak yorumladığı ‘İnci Küpeli Kız’ tablosu. (AFP)
Alman dijital tasarımcısı Julian van Decken’in yapy zeka kullanarak yorumladığı ‘İnci Küpeli Kız’ tablosu. (AFP)

Hollandalı sanatçı Johannes Vermeer'in resmettiği ve sanat tarihinin en ünlü eserlerinden biri olan ‘İnci Küpeli Kız’ tablosunun yapay zekâ tarafından geliştirilen versiyonu, Hollanda'daki bir müzede tartışma konusu oldu.
Yapay zekanın tasarladığı tabloya bakanlar, orijinal tablodaki kızla benzer parlaklığı ve bakışı fark ediyor. Ancak tablo daha yakından incelediğinde çarpıcı detaylar ortaya çıkıyor. Yapay zekanın tablosunda kızın bir değil iki küpesi var. Üstelik yüzünde doğal olmayan kırmızı renkte çiller bulunuyor.
Tablonun yapay zekâ versiyonu, Lahey'deki Mauritshuis Müzesi’nde düzenlenen sergide yer alıyor. Müze, Vermeer'in 1665'te tamamladığı tablosunun amatörler tarafından yapılmış kopyalarını bir araya getiriyor. Tablo şu an bir süreliğine, Amsterdam'daki Rijksmuseum'da, Hollandalı ressama ithaf edilen dev bir retrospektif sergide sanatseverlere sunuluyor.
Yapay zekanın tasarımını, özellikle Vermeer ve Rembrandt'ın klasik eserlerinin bulunduğu ‘Mauritshuis’ gibi bir müzede sergileme kararı, Hollanda'da ve sosyal medyada tartışmalara yol açtı. Mauritshuis Basın Sözcüsü Boris de Munnick, AFP’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi.
“Bu tartışmalı bir konu. Bu yüzden insanlar yapay zekanın ya yanında ya da karşısında konumlanma konusunda ikiye ayrılmış durumda. Yapay zekanın tasarımını tercih edenler, ressamın yapay zekâ olduğunu önceden biliyorlardı. Biz sanatını beğendik ve bu yüzden sergiledik.”
Berlin’de yaşayan dijital tasarımcı Julien van Decken, Mauritshuis Müzesi tarafından düzenlenen ve halkı ünlü tablonun kopyalarını göndermeye davet ettiği yarışma kapsamında kendi ‘İnci Küpeli Kız’ tasarımını hazırladı.
Görüntüleri değiştirmek için ‘photoshop’ programının yanı sıra internetten milyonlarca görüntüyü kullanarak karmaşık görüntüler oluşturma yeteneğine sahip ‘Midjourney’ yapay zekâ aracıyla da çalıştı. Sonuç olarak yarışmaya gönderilen 3 bin 482 eser arasından Julien van Decken’in tasarımı seçildi.



Da Vinci'nin çizimindeki sırrı bir diş hekimi çözdü

Görsel: Floransa Akademi Galerisi
Görsel: Floransa Akademi Galerisi
TT

Da Vinci'nin çizimindeki sırrı bir diş hekimi çözdü

Görsel: Floransa Akademi Galerisi
Görsel: Floransa Akademi Galerisi

Leonardo da Vinci'nin ünlü Vitruvius Adamı çizimindeki gizli bir detayın sırrını çözen Londralı bir diş hekimi, ikonik sanat eserini insan vücudu ve doğayla ilişkilendiren özel bir sayıyı ortaya çıkardı.

Journal of Mathematics and the Arts adlı akademik dergide açıklanan keşif, efsanevi İtalyan polimatın Vitruvius Adamı insan figürünü bir daire ve bir karenin içine nasıl mükemmel bir şekilde yerleştirdiğini ortaya koyuyor.

Çalışmanın yazarı diş hekimi Rory Mac Sweeney, Leonardo'nun notlarında "göz önünde olup fark edilmeyen" bir eşkenar üçgenin, çizimin oran seçiminin temelini oluşturan yapım yöntemine dair ipucu olabileceğini söylüyor.

Dr. Sweeney, üçgenin eserdeki adamın bacakları arasında bulunabileceğini ve "rastgele bir şekil olmadığını" söylüyor.

xcdvfg
Leonardo da Vinci'nin Vitruvius Adamı, 1490 (Floransa Akademi Galerisi)

Bu şeklin, modern anatomide "Bonwill üçgeni" diye bilinen ve insan çenesinin çalışmasını en verimli şekilde açıklayan şekille eşleştiğini söylüyor.

Hayali eşkenar üçgen, alt çenenin kafatasına bağlandığı noktaların merkezleriyle alt çenenin merkezi kesici dişlerinin orta noktasının birleştirilmesiyle oluşturuluyor.

Bonwill üçgeninin her bir kenarının uzunluğu yaklaşık 10 cm ve çoğu bireyde genellikle eşit. Bu üçgen diş hekimliğinde çenelerin anatomisini ve mekaniğini anlayıp analiz etmek için kullanılıyor.

Bu ölçü, orantılı protezlerin tasarlanmasını ve uygun ısırma hizalaması için konumlandırılmasını sağlıyor.

Dr. Sweeney, Leonardo'nun sanatında böyle bir üçgenin kullanılmasının, İtalyan polimatın insan vücudunun bu ideal tasarımını modern bilimden yüzyıllar önce anlamış olabileceğini düşündürdüğünü belirtiyor.

Vitruvius Adamı çiziminde böyle bir eşkenar üçgenin kullanılması, eserdeki kare ve dairenin boyutları arasında belirli bir oranın (1,64) oluşmasını sağlıyor.

cvfghty
Vitruvius Adamı'ndaki eşkenar üçgen (Rory Mac Sweeney/Journal of Mathematics and the Arts)

Bu oran, "özel bir şablon sayısı olan" 1,633'le neredeyse aynı. Doğada en verimli yapıların inşasında sıklıkla görülüyor ve süper güçlü kristallerin atomik yapısı bunun bir örneği. Aynı zamanda süpermarkette portakalları istiflemek gibi küre şeklindeki nesneleri en iyi paketleme yolu.

Çalışmada, "Leonardo'nun sistematik yapısı, karenin kenarlarıyla dairenin yarıçapı arasında 1,64 ila 1,65'lik bir oran sağlayarak hem orijinal çizimin yayımlanmış ölçümlerine hem de ideal mekansal dizilimlerde rastlanan 1,633’lük tetrahedral (dörtyüzlü) oranla da örtüşüyor" dendi.

Dr. Sweeney, "Hepimiz karmaşık bir cevap arıyorduk ama anahtar Leonardo'nun kendi sözlerindeydi. Başından beri bu üçgene işaret ediyordu" ifadelerini kullandı.

Keşif, Vitruvius Adamı tablosunun sadece güzel bir sanat eseri değil, aynı zamanda zamanının yüzyıllar ötesinde bilimsel bir çalışma olduğuna işaret ediyor.

Dr. Sweeney, "Gerçekten şaşırtıcı olan, bu tek çizimin evrensel bir tasarım kuralını özetliyor olması. Doğanın verimli tasarım için kullandığı aynı 'planın' ideal insan vücudunda da iş başında olduğunu gösteriyor" dedi.

"Leonardo, bedenlerimizin çevremizdeki evrenle aynı matematiksel zarafetle inşa edildiğini biliyordu ya da hissetmişti" diye ekledi.

Independent Türkçe