Avrupa Birliği, Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması kararından memnun

İran ve Suudi Arabistan müzakere heyetleri dün Pekin’de (Reuters)
İran ve Suudi Arabistan müzakere heyetleri dün Pekin’de (Reuters)
TT

Avrupa Birliği, Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması kararından memnun

İran ve Suudi Arabistan müzakere heyetleri dün Pekin’de (Reuters)
İran ve Suudi Arabistan müzakere heyetleri dün Pekin’de (Reuters)

Avrupa Birliği (AB), Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması kararını olumlu karşıladı.
Bir AB sözcüsü Cumartesi günü bloğun web sitesinde yayınlanan bildiride, "Avrupa Birliği, bu önemli adıma yol açan diplomatik çabaları takdir ediyor” dedi.
Açıklamada, "Suudi Arabistan ve İran bölgenin güvenliği için çok önemli ülkeler olduğundan, aralarındaki ikili ilişkilerin yeniden başlaması bölgenin bir bütün olarak istikrarına katkıda bulunabilir" ifadeleri kullanıldı.
Bildiride ayrıca, “Barış ve istikrarı teşvik etmek ve Ortadoğu'nun genelindeki gerilimleri azaltmak Avrupa Birliği için temel önceliklerdir. Avrupa Birliği, bölgedeki tüm ülkelerle kademeli, kapsamlı bir yaklaşım ve tam şeffaflık içinde ilişki kurmaya hazırdır" denildi.
Suudi Arabistan ve İran dün, Pekin'de delegasyonlar arasındaki görüşmelerin ardından diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve iki ay içinde büyükelçiliklerinin yeniden açılması konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurdu.
Suudi Arabistan, İran ve Çin dün yaptıkları ortak açıklamada, Riyad ve Tahran’ın aralarındaki diplomatik ilişkileri yeniden başlatmayı ve en fazla iki aylık bir süre içinde büyükelçilik ve temsilciliklerini yeniden açmayı içeren bir anlaşmaya vardıklarını duyurdu. Açıklamada, anlaşmanın devletlerin egemenliğine saygı gösterilmesini ve içişlerine karışmamayı içerdiği, ayrıca bunu etkinleştirmek için iki ülkenin dışişleri bakanlarının bir toplantı düzenlemesi, büyükelçi görevlendirilmesi ve aralarındaki ilişkileri güçlendirmenin yollarını tartışması konusunda fikir birliği olduğu kaydedildi. Taraflar ayrıca, 17 Nisan 2001'de imzalanan güvenlik işbirliği anlaşması ile 27 Mayıs'ta 1998’de imzalanan ekonomi, ticaret, yatırım, teknoloji, bilim, kültür, spor ve gençlik alanlarında işbirliğine ilişkin genel anlaşmanın etkinleştirilmesi konusunda da mutabık kaldılar.
Açıklamada, Devlet Başkanı Şi Cinping liderliğindeki Çin’in Suudi Arabistan ile İran arasındaki müzakerelere ev sahipliği yaptığı kaydedildi. Aradaki farklılıkların, kardeşlik bağı çerçevesinde diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesi için Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı tüzüklerinin ilke ve amaçlarına uyulacağı belirtilen açıklamada, Tahran- Riyad ilişkilerini normalleştirmek için 6 Mart'ta Pekin'de Çinli yetkililerin aracılığıyla müzakerelere başlayan İran ve Suudi Arabistanlı üst düzey güvenlik yetkililerinin anlaşmaya vardığı kaydedildi.



Suudi Arabistan İsrail'in "Philadelphia Ekseni"ne ilişkin açıklamalarını kınadı

Mısır'ın Gazze Şeridi sınırına bitişik Philadelphia ekseni (AFP)
Mısır'ın Gazze Şeridi sınırına bitişik Philadelphia ekseni (AFP)
TT

Suudi Arabistan İsrail'in "Philadelphia Ekseni"ne ilişkin açıklamalarını kınadı

Mısır'ın Gazze Şeridi sınırına bitişik Philadelphia ekseni (AFP)
Mısır'ın Gazze Şeridi sınırına bitişik Philadelphia ekseni (AFP)

Suudi Arabistan dün (Salı), İsrail'in Philadelphia Ekseni'ne ilişkin açıklamalarını ve uluslararası kanun ve normların devam eden ihlallerini meşrulaştırmaya yönelik saçma girişimlerini şiddetle kınayarak, bu iddialar karşısında Mısır'ın yanında yer aldığını ve dayanışma içinde olduğunu teyit etti.

Şarku’l Avsat’ın Dışişleri Bakanlığı açıklamasından aktardığına göre Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve Amerika'nın kalıcı bir ateşkese varmak için yürüttüğü arabuluculuk çabalarını baltalayan ve bölgede tanık olunan tehlikeli gerilimi daha da arttıran bu provokatif açıklamaların sonuçları konusunda uyarıda bulundu.

Suudi Arabistan, Filistin halkının çektiği acılara son verilmesinin önemini ve Filistin halkının doğuştan gelen kendi kaderini tayin hakkını kullanabilmesi, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurabilmesi için ortak uluslararası çabalara duyulan ihtiyacı yineledi.