Luther'ın yaratıcısı: Netflix ilk kurbanın cinsiyetinin değiştirilmesini istedi

Neil Cross, "Aykırı yanım, 'Mağdur bir kadın olacak çünkü bu daha korkutucu' diye düşündü" dedi

Netflix
Netflix
TT

Luther'ın yaratıcısı: Netflix ilk kurbanın cinsiyetinin değiştirilmesini istedi

Netflix
Netflix

Luther'ın yaratıcısı, Netflix'in kendisinden yeni filmdeki ilk kurbanın cinsiyetini değiştirmesini istediğini açıkladı.
Başrolünde Idris Elba'nın oynadığı BBC'nin suç dizisi Luther, 2010'dan 2019'a kadar süren 5 sezonu boyunca genellikle bir kadın karakterin tüyler ürpertici şekilde öldürülmesiyle başlardı.
Aslında The Fall'dan Line of Duty'ye kadar birçok suç draması, daha korkutucu bir etki yaratmak için kadına yönelik aşırı şiddet tasvirine bel bağlıyor.
Fakat halen yayında olan Luther: Batan Güneş (Luther: The Fallen Sun), bir erkeğin öldürülmesiyle başlıyor ve filmin senaristi Neil Cross bunu Netflix'in özellikle istediğini açıkladı.
The Independent'a konuşan Cross, dizideki kadına yönelik şiddet nedeniyle geçmişte aldığı tepkilere değindi.
Cross "Daha önce toplumun, Luther'da kadınların kurban haline getirilmesinden rahatsızlık duyduğundan bahsedilmişti, haksız da değiller" dedi ve ekledi:
"Ama tuhaf olan şu ki eğer biri bunu hesaplarsa, Luther'da kadından çok ama çok daha fazla erkek kurban olduğu görülür. Fakat çok derinlemesine sorgulamaktan korktuğum nedenlerden dolayı, kadın kurbanlar daha derinden yankı uyandırıyor ve korkutuyor."
Cross bu durum nedeniyle, "filmin ilk taslağında aykırı bir yanı" olduğunu ve bu yanının kendisine "Boşver, kurban bir kadın olacak çünkü bu daha korkutucu" dedirttiğini söyledi.
Öte yandan Cross bunun Netflix'in devreye girdiği "tek sefer" olduğunu ifade etti.

"Bana "Bunu biraz daha düşünmek ister misin?" dediler. Ben de "Eh, daha az korkutucu olacak" dedim. Böyle olabileceğinden endişelendim."

Ancak Cross, "Ama aslında haklıydılar" diyerek durumu kabul etti.
Luther: Batan Güneş halen yayında.



İzleyiciler Netflix'teki gerçek suç dramasını bir oturuşta bitiriyor

Aynı adlı kurmaca olmayan kitaba dayanan DNA Dedektifi, polis ekiplerinin İsveç'i sarsan çifte cinayeti çözmek için zamana karşı yarışını anlatıyor (Netflix)
Aynı adlı kurmaca olmayan kitaba dayanan DNA Dedektifi, polis ekiplerinin İsveç'i sarsan çifte cinayeti çözmek için zamana karşı yarışını anlatıyor (Netflix)
TT

İzleyiciler Netflix'teki gerçek suç dramasını bir oturuşta bitiriyor

Aynı adlı kurmaca olmayan kitaba dayanan DNA Dedektifi, polis ekiplerinin İsveç'i sarsan çifte cinayeti çözmek için zamana karşı yarışını anlatıyor (Netflix)
Aynı adlı kurmaca olmayan kitaba dayanan DNA Dedektifi, polis ekiplerinin İsveç'i sarsan çifte cinayeti çözmek için zamana karşı yarışını anlatıyor (Netflix)

Gerçek suç meraklıları, büyük övgü toplayan İsveç dizisi DNA Dedektifi'nin (The Breakthrough) yayına girmesiyle ekran başına kilitlendi.

Prömiyeri, geçen hafta başında Netflix'te yapılan 4 bölümlük dizi, İsveç'in en kötü şöhretli davalarından birini ele alıyor.

16 yıl boyunca çözülemeyen cinayetler

Dizi, 2004'te güpegündüz işlenen çifte cinayetle sarsılan Linköping'de, yıllar süren soruşturma sırasında katilin izini süren dedektiflerin hikayesini anlatıyor.

Tam 16 yıl boyunca çözülemeyen bu dava, DNA teknolojisi kullanılarak nihayet çözüldüğünde Avrupa'da bir ilke imza atılmıştı.

DNA teknolojisi, dedektifleri 2020'de katile götürmüştü.  

Başrollerini Peter Eggers ve Mattias Nordkvist'in paylaştığı dizinin yönetmenliğini The Bridge'le tanınan Lisa Siwe, senaristliğini ise Oskar Söderlund üstlendi.

56 yaşındaki Siwe, Netflix'e yaptığı açıklamada, "Bu, bir suçla ilgili kurgusal bir drama dizisi olsa da her şeyden önce bir insan trajedisinin tasviri. Odağımızı failden ziyade kurbanlara ve soruşturmaya veriyoruz" diyerek eklemişti: 

Bu, korkunç şeyler yaşandığında yola devam edebilmek için gereken şefkat ve birbirimize gösterdiğimiz özen hakkında bir hikaye.

Prömiyerinden bu yana izleyiciler, DNA Dedektifi'ni yayın devinde en çok izlenenler arasında üst sıralara taşıdı.

"Suç dramalarına farklı bir yaklaşım"

Gerçek suç dramasını izleyenler, görüşlerini paylaşmak üzere sosyal medyaya akın etti.

Bir izleyici diziyi bir oturuşta bitirdiğini söyleyerek ekledi: 

DNA Dedektifi, gerçek bir hikayeye dayanan İsveç yapımı bir mini dizi. Dizide çifte cinayet ve 20 yıl sonra DNA'nın suçu nasıl çözdüğü anlatılıyor. Çok beğendim. Benden tam destek!

Bir başka hayransa dizinin gerçekçi havasına dikkat çekti: 

DNA Dedektifi suç dramalarına farklı bir yaklaşım getiriyor. Aksiyon dolu sekanslara yer vermiyor ve sürprizler sadece şaşırtmak için kullanılmıyor.

Bir izleyici de "Bu, yıllardır gördüğüm en iyi gerçek suç dizilerinden biri" diyerek ekledi:

Abartılı olay örgüleri yok. Sadece gerçek insanlar ve uzun süredir hayatımızda olan bir teknoloji. Sonra bir dönüm noktası yaşanıyor. Tercihen dizi daha uzun olabilirdi ve katilin geçmişi hakkında daha fazla bilgi verebilirdi. Ama yine de iyi. Hem de çok iyi.

Independent Türkçe, Mirror, Daily Mail, Tudum