Nobel Edebiyat Ödüllü Japon yazar Kenzaburo hayatını kaybetti

Japon yazar Kenzaburo Oe (Şarku'l Avsat)
Japon yazar Kenzaburo Oe (Şarku'l Avsat)
TT

Nobel Edebiyat Ödüllü Japon yazar Kenzaburo hayatını kaybetti

Japon yazar Kenzaburo Oe (Şarku'l Avsat)
Japon yazar Kenzaburo Oe (Şarku'l Avsat)

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Japon yazar Kenzaburo Oe, 88 yaşında öldü.
Japon yayınevi Kodansha'dan yapılan açıklamaya göre, Ocak 1935'te batıdaki Ehime eyaletinde doğan Kenzaburo yaşamını yitirdi.
Tokyo Üniversitesi'nde Fransız edebiyatı eğitimi alan ve 1957'de ilk eseri yayımlanan Kenzaburo, ertesi yıl 23 yaşındayken ülkesinde "Akutagawa Edebiyat Ödülü"nü kazandı.
Kenzaburo, "şiirsel bir güçle, yaşam ve masalın, günümüz insanının içinde bulunduğu çıkmazın rahatsız edici bir resmini oluşturmak için yoğunlaştığı hayali bir dünya oluşturduğu" değerlendirmesiyle 1994'te Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen ikinci Japon yazar oldu. Kawabata Yasunari, 1968'de Nobel Edebiyat Ödülü aldı.
Japon yazarın rapor niteliğinde kabul edilen, 1965'te yayımlanan "Hiroşima Notları" ve 1970'te yayımlanan "Okinawa Notları" eserlerinde savaşın ve nükleer silahların korkunçluğuna dikkati çektiği biliniyor.

Sosyal ve siyasi aktivist
Aktif yazarlığının yanı sıra sosyal ve siyasi olayların içinde de yer alan Kenzaburo, Japonya'da barışçıl anayasa taraftarlığı ve nükleer güç karşıtı görüşleriyle tanındı.
2004 yılında savaş karşıtı "Madde 9 Birliği" sivil hareketini kuran Kenzaburo, ülkesinin savaş karşıtı anayasasının muhafaza edilmesi için Japon hükümetine çağrı yaptı.
Kenzaburo, 20 bin kişinin hayatını kaybettiği Mart 2011'deki Tohoku depremi ve Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'ndeki sızıntı sonrası, nükleer santrallerin kaldırılması talebiyle milyonlarca kişinin imza verdiği kampanyanın temsilcilerinden biri oldu.
Japon yazar, felaketin ardından ABD merkezli The New Yorker dergisindeki yazısında "Nükleer reaktörlerin inşası yoluyla insan yaşamına aynı saygısızlığı sergileyerek hataları tekrarlamak, Hiroşima kurbanlarının hatırasına en kötü ihanet." ifadesini kullandı.
Kenzaburo Oe, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Japonya'nın en ünlü modern edebiyatçılarından biri kabul ediliyor.
Yazarın öne çıkan eserlerinin arasında 1964'te yayımladığı, engelli doğan bir bebeğin babasının yaşadığı bunalımı anlatan ve yarı otobiyografi şeklinde nitelendirilen "Kişisel bir Sorun" ile 1967'de yayımladığı, iki erkek kardeşin çocukluklarını geçirdiği, atalarının ormanlık evine geri dönmeleri sonrası yaşadıkları huzursuz ilişkileri kaleme aldığı "Sessiz Çığlık" bulunuyor.



The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
TT

The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)

The Walking Dead serisinin yıldızı Norman Reedus, yıllardır düşmanlarla mücadeleye alışık bir oyuncu. Ancak yeni John Wick filmi Ballerina'da (From the World of John Wick: Ballerina) bu kez karşısında zombiler değil, suikastçılar ve tarikatlar var.

Reedus filmde, Ana de Armas'ın canlandırdığı Eve karakterinin, babasının ölümünden sorumlu grubu ararken karşılaştığı gizemli Daniel'ı oynuyor. 

Daniel da tehlikeli bir görev üstlenmiş durumda: Küçük kızını her ne pahasına olursa olsun korumak. Film ilerledikçe Daniel'ın geçmişi, hikayedeki yeri ve kaçmaya çalıştığı karanlık hayat biraz daha netleşiyor.

GamesRadar'a konuşan Reedus, canlandırdığı karakteri şöyle anlatıyor:

Daniel büyük ihtimalle hayatı boyunca suçluluk, cinayet ve sırlarla büyümüş biri. Artık öyle bir noktaya geliyor ki, küçük kızı bu dünyaya adım atmak üzereyken, onu bu hayattan kurtarmak için tüm dünyayla savaşmaya hazır. Ana'nın oynadığı karakterle de benzer bir yanı var. O da herkesle savaşıyor, tıpkı John Wick'te Keanu Reeves'in yaptığı gibi. Eve için intikam ne kadar önemliyse, Daniel için de kızını korumak o kadar önemli. İşte bu noktada ikisinin yolları kesişiyor.

Her ne kadar Ballerina, Daniel'in geçmişine dair bazı ipuçları verse de film sonunda hâlâ cevaplanmamış pek çok soru kalıyor. Peki Reedus, karakterinin seriye geri dönmesi ihtimali hakkında ne düşünüyor?

"Böyle bir şey olmasını gerçekten çok isterim" diyen Reedus ekliyor: 

Onu bu noktaya neyin getirdiğini, nasıl bu hale geldiğini izlemeyi çok isterim. Zaten bir oyuncu için John Wick evreninde olmak başlı başına bir hayal. Bu iş fazla havalı. O yüzden umarım olur. Ben kesinlikle isterim.

Reedus, The Walking Dead ve Ballerina'daki dövüş sahnelerinin birbirinden "tamamen farklı" olduğunu söylüyor. "The Walking Dead'deki dövüş stili çok özensiz" diyen aktör ekliyor: 

Yoğun koreografi içeren, uzun, detaylı dövüş sahneleriyle dolu. Yani etrafınızda aynı anda birden fazla şey yapan çok sayıda aktörle dublör. Onlar sizin zamanlamanıza güveniyor, siz de onlarınkine. Ve etrafınızda duvarlar patlıyor. Çok fazla matematik var. Alışık olduğumdan çok daha farklı bir matematik.

Ballerina, 6 Haziran'da sinemalarda olacak.

Independent Türkçe, GamesRadar, Bleeding Cool