Pakistanlı aktivist Malala Yusufzay, 95. Oscar Ödülleri'nde 'rahatsız edildi'

Nobel Barış Ödülü'nü alan en genç isim, sunucu Kimmel'ın kendisine soru sorduğu anları paylaşırken "İnsanlara nazik davranın" ifadesini kullandı

Kıyafetiyle dikkat çeken Malala'nın yapımcılığını üstlendiği Kapıdaki Yabancı, En İyi Kısa Belgesel ödülünü alamadı (ABC)
Kıyafetiyle dikkat çeken Malala'nın yapımcılığını üstlendiği Kapıdaki Yabancı, En İyi Kısa Belgesel ödülünü alamadı (ABC)
TT

Pakistanlı aktivist Malala Yusufzay, 95. Oscar Ödülleri'nde 'rahatsız edildi'

Kıyafetiyle dikkat çeken Malala'nın yapımcılığını üstlendiği Kapıdaki Yabancı, En İyi Kısa Belgesel ödülünü alamadı (ABC)
Kıyafetiyle dikkat çeken Malala'nın yapımcılığını üstlendiği Kapıdaki Yabancı, En İyi Kısa Belgesel ödülünü alamadı (ABC)

95. Akademi Ödülleri'ne katılan ünlü isimlerden biri de Nobel ödüllü Malala Yusufzay oldu. Oscar Ödülleri'nin bu yılki sunucusu Jimmy Kimmel, Pakistanlı aktivisti görmezden gelemedi. 
55 yaşındaki Kimmel, bir izleyicinin sorusunu aktardığını belirterek şöyle dedi:
"Eğitim ve insan hakları konularında kadınlar ve çocuklara yönelik çalışmaların ilham kaynağı oldu. Tarihte Nobel ödülünü kazanan en genç isim olarak Harry Styles'ın Chris Pine'a tükürdüğünü düşünüyor musun?"
25 yaşındaki Yusufzay'ın bu absürt soruya yanıtı, "Ben yalnızca barış hakkında konuşurum" oldu. Alkış toplayan bu sözler üzerine Kimmel, "İşte sen bu yüzden Malala'sın, başkası değil" dedi. 
Sonrasında Çıldırmış Ayı (Cocaine Bear) olarak giyinmiş biri de Malala'nın yanına gitti. Kimmel, "Çıldırmış Ayı, Malala'yı rahat bırak!" diyerek şovuna devam etti.
AFP
Çıldırmış Ayı, paketlerce kokain yedikten sonra ormanda dehşet saçan bir ayının hikayesini konu alıyor (AFP)
Sosyal medyada pek çok kişi, saygısızlık gördüğü için Malala'nın rahatsız olduğunu savundu. 
O anların görüntülerini paylaşan Malala, "İnsanlara nazik davranın" yazarak iddiaları güçlendirdi.

Talk show sunucusu ve komedyenin sorusu, Dert Etme Sevgilim'in (Don't Worry Darling) Venedik Film Festivali'ndeki galası sırasında yaşananlara dayanıyor.
Yönetmen Olivia Wilde'ın yanındaki Pine'ın, tam rol arkadaşı Styles oturmak üzereyken kucağına bakması söylentilere yol açmıştı. 42 yaşındaki aktör, aynı zamanda şarkıcılık yapan Harry Styles'ın kendisine tükürdüğü iddialarını yalanlamıştı. Britanyalı şarkıcının hayranları da Pine'ın kaybettiğini sandığı güneş gözlüğünü bulduğu için sevindiği teorisini ortaya atmıştı. 

Malala Yusufzay, En İyi Kısa Belgesel dalında aday olan Kapıdaki Yabancı'nın (Stranger at the Gate) yapımcılığını üstlendiği için salondaydı. Ancak bu ödülü Filler Aşkına (The Elephant Whisperers) aldı. 
Dünyada Malala diye bilinen genç kadın 2012'de 15 yaşındayken Taliban'ın saldırısına uğramış ve başından vurulmuştu. Taliban, saldırının, Malala'nın "Batı yanlısı görüşleri" sebebiyle düzenlendiğini duyurmuştu. Hastanede uzun süre tedavi gören Malala, Birleşik Krallık'a taşınmıştı.
Malala, 2014'te 17 yaşındayken Nobel Barış Ödülü'nü almış ve bu alanda ödüle uzanan en genç isim unvanını kazanmıştı.
 
Independent Türkçe, People, New York Post



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research