İsrail’deki protestolar kapsamında Netanyahu’nun Berlin ziyareti zorda

İsrail’de gösterilere ilk kez 5 eski emniyet müdürü öncülük etti

Netanyahu maskesi de dahil olmak üzere kılık değiştiren göstericiler, yargı reformu yasa tasarısını protesto ediyor (AFP)
Netanyahu maskesi de dahil olmak üzere kılık değiştiren göstericiler, yargı reformu yasa tasarısını protesto ediyor (AFP)
TT

İsrail’deki protestolar kapsamında Netanyahu’nun Berlin ziyareti zorda

Netanyahu maskesi de dahil olmak üzere kılık değiştiren göstericiler, yargı reformu yasa tasarısını protesto ediyor (AFP)
Netanyahu maskesi de dahil olmak üzere kılık değiştiren göstericiler, yargı reformu yasa tasarısını protesto ediyor (AFP)

İsrail’deki protesto liderleri, ‘hükümetin demokrasiye yönelik darbesine karşı direnme’ olarak adlandırdıkları adımlarını duyurarak, perşembe gününü protestoları açısından bu darbeye ve yargının zayıflamasına karşı ‘olağanüstü bir gün’ olarak belirlediler. Ayrıca, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Roma gezisinin öncesinde yaptıkları gibi, çarşamba günü Berlin’e yapacağı başka bir gezisini de engellemeye çalışıyor.
Cumartesi düzenlenen haftalık protestolarda İsrailli göstericilerin sayısı 300 bini aştı. Protestoların liderliği, İsrail polisinin tanınan 5 eski lideri tarafından üstlenildi ve protesto sırasında eski Hava Kuvvetleri Komutanı Amir Eshel konuşma yaptı.
Hükümetin planında yer alan yasa tasarılarının çoğunun yasalaştırma sürecine devam etme kararı hakkında, Netanyahu’nun bu yasama sürecini durdurmasını istediği ancak müttefiklerinin durdurmasına izin vermediği haberleri yayıldı. Protesto liderliği, yasa süreci durdurulmadıkça ve şimdiye kadar uygulanan yasalar yürürlükten kaldırılmadıkça müzakerelere girmeme kararı aldı, bu da müzakereleri neredeyse imkansız hale getirdi. Ancak Başbakan’a yakın kaynaklar, son zamanlarda uzlaşma niyetine yönelik birkaç işaret duyduğunu söyledi.
Hükümetin planını protesto eden kişiler, ülke çapında yaklaşık 130 yerde üst üste 10’uncu kez gösteri yaparak yeni bir rekor kırdı. Protestoları düzenleyenler, ülke çapındaki protestolara yaklaşık yarım milyon kişinin katıldığını söyledi, ancak medya bunu çeyrek milyon kişi olarak belirtti.
Bu protestoların İsrail’e yabancı bir biçim ve içerik kazanmaya başladığına dair kanaatler açık bir hal aldı. 1982’de Lübnan savaşına, Sabra ve Şatilla katliamlarına karşı sol partilerin daveti üzerine 400 bin gösterici sokaklara döküldüğünde olduğu gibi, protestolar tek bir konuya odaklanmadı. Ekim 1973 savaşının başarısızlıklarına karşı protesto kampanyasında durum daha farklıydı. 2011’de 400 bin kişinin konut krizini protesto ettiği zamanda durum böyle değildi.
Son protestolar devletin tüm departman ve alanlarındaki liderlerinin katıldığı kapsamlı ilk gösteri oldu. Ordu, polis, istihbarat, yargı temsilcileri, devlet daireleri, banka ve borsa yöneticileri, akademisyenler ve akademik kurumlardaki uzmanlar protestolara katıldı. Doktorlar, mühendisler, iş insanları, yüksek teknoloji sektör liderleri ve üniversite öğrenciler de yer aldı.
Geçen cumartesi günü, Tel Aviv’deki merkezi protestonun ön saflarında yürüyen ve göstericiler tarafından sıcak bir şekilde karşılanan 5 emniyet müdürü dikkat çekti. Hala görevde olan Polis Şefi Yakup Şebtai bu dava konusunda heyecanlıydı. Bir basın toplantısı düzenleyerek, Bakan Ben Gvir’in talebi üzerine, protestocuların Tel Aviv’in ana caddesini kapatmasına engel olmadığı gerekçesiyle Tel Aviv polis şefini görevden alarak hata yaptığını açıkladı.
Şebtai’nin geri adımı üzerine, Tel Aviv polis şefi, bakanın isteğinin aksine görevde kaldı. Şebtai, açıkça meydan okuyarak, ‘Polisin birinci ve tek lideriyim” ifadelerini kullandı. İstifa etmeyi reddetti ve yasal gösteri ve protesto haklarını kullanan göstericileri koruyacağına söz verdi.
Bu bağlamda, protesto kampanyasına öncülük eden ana kuruluşlardan biri olan İsrail’de Kaliteli Yönetim Hareketi Başkanı avukat Eliad Shraga, protestocuların hükümetle müzakere etmeyeceklerini ve yargıyı devirme planı bırakılana veya bu durumu yaratanlar düşene kadar protesto kampanyalarına devam edeceklerini açıkladı. Shraga hükümetle müzakere masasına oturmak için 10 katı koşul belirledi. Bunlar arasında, Bağımsızlık Bildirgesi’nin ruhuna dayalı bir anayasanın kabul edilmesi ve ‘uzlaşmanın ön koşulu olarak’ hak ve ödevlerde eşitliği güvence altına alan bir Haklar Bildirgesi’nin kabul edilmesi yer alıyordu.



ABD'nin Suudi Arabistan'ın arabuluculuğuyla yaptırımları kaldırma kararının ardından Suriye'de kutlamalar

Suriye halkı, ABD Başkanı Donald Trump'un Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından kutlama yapıyor... 13 Mayıs 2025, Şam (Reuters)
Suriye halkı, ABD Başkanı Donald Trump'un Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından kutlama yapıyor... 13 Mayıs 2025, Şam (Reuters)
TT

ABD'nin Suudi Arabistan'ın arabuluculuğuyla yaptırımları kaldırma kararının ardından Suriye'de kutlamalar

Suriye halkı, ABD Başkanı Donald Trump'un Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından kutlama yapıyor... 13 Mayıs 2025, Şam (Reuters)
Suriye halkı, ABD Başkanı Donald Trump'un Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından kutlama yapıyor... 13 Mayıs 2025, Şam (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın arabuluculuğunda Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma kararının ardından dün Suriye kentlerinde kutlamalar yaşandı.

Suriye'nin çoğu şehrinde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın arabuluculuğuyla ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımların kaldırılmasını kutlamak için araba konvoyları ve sokaklarda kutlamalar düzenlendi. Sosyal medyada da yaptırımların kaldırılması memnuniyetle karşılandı ve kutlandı.

rgt
Suriye halkı, ABD Başkanı Donald Trump'un Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından kutlama yapıyor... 13 Mayıs 2025, Şam (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın DPA'dan aktardığına göre yazar Kusay el-Abid şunları söyledi: “Yaptırımların kaldırılması kararı, Suriye'yi mahveden ve Suriye'ye yaptırımların uygulanmasının arkasında olan eski rejime karşı ikinci zaferdir. Rejim altı aydan fazla bir süre önce düştü, ancak ABD'nin yaptırımları, nedenleri ortadan kalkmasına rağmen Suriye üzerinde devam etti.”

Abid şöyle devam etti: “Bu yaptırımlar, Suriye liderliğini ve halkını son aylarda herhangi bir ilerleme kaydetmekten alıkoydu. Suriye halkını, özellikle de ülkelerinin yeniden inşasına katkıda bulunmak ve yardım etmek isteyen Suriyeli iş adamlarını boğdu.”

Yüzlerce kişi Şam'ın merkezinde Suriye hükümetini destekleyen sloganlar atarak sokaklara döküldü.

frgthy
Suriye halkı, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıklamasının ardından kutlama yapıyor...13 Mayıs 2025, Şam (Reuters)

Meydan pazarında dükkân sahibi olan Muhammed Yasin, "Meydan mahallesinin sakinleri ve pazardaki herkes, ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımların kaldırılmasını kutluyor. Bu yaptırımlar, rejime karşı değil, Suriye halkına karşı bir cezaydı. Rejim, kendilerine ve destekçilerine istedikleri her şeyi sağladı. Aksine, rejim yaptırımları, yaptırım bahanesiyle vergi, ücret ve diğer şeyleri dayatmak için kullandı" dedi.

Suriye'nin orta kesimindeki Humus kentinde yüzlerce kişi, ünlü Saat Meydanı'nda toplanarak, "Başını dik tut, sen özgür Suriyelisin" sloganları attı. Suriye halkı özgürdür. Teşekkürler, teşekkürler İbn Suud.

Suriye vatandaşı Nail Hassan, DPA’ya yaptığı açıklamada, "Suudi Arabistan Krallığı ve Prens Muhammed bin Selman'a, Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması yönündeki çabalarından dolayı teşekkür ediyoruz." dedi.