İsviçre, Ukrayna'ya gitmesin diye elindeki hava savunma sistemlerini imha ediyor

Geleneksel olarak tarafsızlık politikası izleyen İsviçre, Britanya yapımı 60 Rapier hava savunma sistemini imha etme kararı aldı

İsviçre'nin 200 yılı aşkın süredir uyguladığı tarafsızlık politikasına halkın yüzde 90'ı destek veriyor (İsviçre Ordusu)
İsviçre'nin 200 yılı aşkın süredir uyguladığı tarafsızlık politikasına halkın yüzde 90'ı destek veriyor (İsviçre Ordusu)
TT

İsviçre, Ukrayna'ya gitmesin diye elindeki hava savunma sistemlerini imha ediyor

İsviçre'nin 200 yılı aşkın süredir uyguladığı tarafsızlık politikasına halkın yüzde 90'ı destek veriyor (İsviçre Ordusu)
İsviçre'nin 200 yılı aşkın süredir uyguladığı tarafsızlık politikasına halkın yüzde 90'ı destek veriyor (İsviçre Ordusu)

İsviçre'nin 1815'ten bu yana resmi olarak uyguladığı uluslararası sorunlarda ve çatışmalarda tarafsızlık politikası Ukrayna savaşıyla bir kez daha test ediliyor. 
Avrupa'nın neredeyse tüm başkentlerinden Ukrayna güçlerine askeri eğitim ve silah desteği verilirken, Bern yönetimi savaşın başından bu yana elinde bulunan veya daha önce başka ülkelere satışını gerçekleştirdiği silahların Ukrayna'nın eline geçmesini engellemeye çalışıyor.
Son olarak İsviçre basınının sayfalarına taşıdığı habere göre, İsviçre ordusu elinde bulunan çalışır durumdaki 60 Rapier hava savunma bataryasını imha etme kararı aldı.
Haberi doğrulayan ordusu sözcüsü Kaj-Gunnar Sievert, hava savunma sistemlerinin ilk bölümünün imha edildiğini, kalanların da kısa süre içerisinde parçalarına ayrılarak imha edileceğini söyledi. 
Karar, İsviçre ordusunun Rapier hava savunma sistemlerini 2022 sonunda hizmet dışı bırakmasının ardından alındı. 

2007'de satın alınan füzeler de imha ediliyor
İçerisinde bir fırlatma rampası ve bir radar sistemi bulunduran Rapier hava savunma sistemleri İsviçre ordusu tarafından 1980'lerde tedarik edilmişti. Federal hükümet 2007'deki modernizasyon çabaları sırasında sistemler için 2 bin modern güdümlü füze de satın almıştı. Yeni kararla birlikte bu füzelerin de imha edileceği belirtildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Almanya İsviçre Askeri Dergisi'nin (ASMZ) eski genel yayın yönetmeni Peter Schneider, "Füzeler eskiydi ancak son kullanma tarihleri geçmiş değil. İngiltere, 2012 Londra Olimpiyatları'nı Rapier ile korumuştu. Bu sistemler alçaktan uçan drone benzeri hedeflere karşı çok etkilidir" ifadelerini kullandı.
Sistemlerin savaş uçakları ve helikopterlere karşı da kullanılabileceğini belirten Schneider, Ukrayna'nın bu silahlarla şehirlerdeki sivil altyapıyı koruyabileceğine dikkat çekti. 

Karar İsviçre'de tartışma yarattı
Rapier hava savunma sistemlerinin imha edilme kararı güvenlik üzerine çalışan siyasetçilerden sert tepki aldı.
Yeşil Liberaller'den Ulusal Meclis üyesi olan ve Güvenlik Politikaları Komisyonu'nun başkan yardımcılığını yürüten François Pointet, silahların Ukrayna'ya transferinin yasal olarak mümkün olduğunu ve imha edilmelerinin saçma olduğunu söyledi.
Federal Konsey'in 2006'da aldığı karara göre, İsviçre yönetimi diğer ülkelerden aldığı ve servis dışı bıraktığı silahları, satın aldığı ülkeye koşulsuz olarak geri satabiliyor. 
Ancak ordu sözcüsü, imha etme kararının 2019'da alındığını ve Birleşik Krallık'a silahları geri satın almayı isteyip istemediklerinin hiçbir zaman sorulmadığını söyledi.
Rapier sistemlerinin imha edilme kararını geri çevirmek artık zor gözükse de, İsviçre ordusunun önümüzdeki birkaç yılda birçok yabancı silah sistemini de hizmet dışı bırakması bekleniyor. Bunların içerisinde Ukrayna savaşının ön cephelerinde görülen Amerikan yapımı 248 adet M113 zırhlı muharebe aracı ve 100 adet M109 tipi ağır top bulunuyor.
Güvenlik uzmanı Riniker'e göre bu araçları herhangi bir koşul olmadan ABD'ye geri göndermek yasal olarak mümkün. 
"Jeopolitik tansiyon böyle yüksek kalırsa, Amerikalılar muhtemelen araçları almak isteyecekler" diyen Riniker, İsviçre'nin bu konuya kendini siyasi olarak hazırlaması gerektiğini belirtiyor.

İsviçre'nin tarafsızlık statüsü
Ukrayna'daki savaş İsviçre'nin tüm dünya elitlerine eşit şartlarda hizmet verme politikasını test ederken, ülkenin rekabetçi çıkarlarını da zora sokuyor.
İsviçreli silah üreticileri, savaş döneminde sektör için kritik önemdeki Batılı müşterilerine silah satmanın imkansız olmasından şikayet ederken, ülkeyi Avrupalı komşular bir yöne, tarafsızlık geleneği ise bir başka yöne çekiyor.
"Silah ihracatı yapan tarafsız bir ülke olmak İsviçre'yi bu duruma sokuyor" diye Zürih Üniversitesi'nde uluslararası hukuk profesörü Oliver Diggelmann, "Ticaret yapabilmek için silah ihraç etmek istiyorlar. Ayrıca bu silahlar üzerinde kontrol sahibi olmak da istiyorlar. Aynı zamanda da "iyi çocuk" olmak istiyorlar. Bu şu anda ülkemizin tökezlediği yeri gösteriyor" sözleriyle durumu özetliyor.
İsviçre'nin tarafsızlık statüsü, Napolyon Savaşları (1800-1815) sırasında, bir tampon bölge oluşturulması amacıyla Avrupalı güçler tarafından kabul edilmiş ve resmileşmişti.
Aradan geçen 200 yılı aşkın süre ve iki dünya savaşının ardından bugün 8,7 milyon nüfuslu İsviçre'nin yüzde 90'ı tarafsızlık statüsünü destekliyor ve bunu ulusal bir ülkü olarak görüyor. Cenevre'de Birleşmiş Milletler ve Kızılhaç'a ev sahipliği yapan İsviçreliler, kendilerini dünyanın uzlaştırıcısı ve yardımseveri olarak görüyor.
Ancak bu durum son yıllarda Ukrayna'daki savaşa odaklanan Batı başkentlerinde böyle değerlendirilmiyor. 
Gizlilik politikalarıyla ünlü olan ve sık sık para aklama iddialarının merkezine yerleşen İsviçre bankalarının Rusya Devlet Başkanı Putin ile bağlantılı oligarklara da hizmet vermesi Batılı diplomatların tepkisini çekiyor.
İsviçre ile müzakereler yürüten üst düzey bir Batılı diplomat, New York Times'a yaptığı açıklamada, mevcut durumun kendilerine İsviçre'nin "ekonomik çıkar tarafsızlığı" peşindeymiş gibi hissettirdiğini söylüyor.

Independent Türkçe, NZZ Magazin, The New York Times, Le Monde



İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
TT

İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)

Uzmanlara göre İran'da son 40 yılın en büyük toplumsal değişimlerinden biri yaşanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, gençlerin başını çektiği dönüşüm kapsamında son dönemde binlerce kişinin katıldığı açık hava pop konserleri ve kadınların saçı açık şekilde erkeklerde dans ettiği eğlenceler düzenlendiği yazılıyor. 

Sokak müzisyenleri ve hip-hop dansçılarından sabah yoga grupları ve sanat festivallerine kadar özellikle Tahran'da çeşitli organizasyonların yapıldığına dikkat çekiliyor. 

Başkente ek olarak bazı etkinliklerin Şiraz, İsfahan, Yezd gibi çeşitli şehirlere de yayıldığı aktarılıyor. Hatta çöldeki bazı bölgelerde özel rave partileri düzenlendiği belirtiliyor.

İranlı sosyolog Fadime Hassani, gençlerin "ikili hayat yaşamak istemediğini" özel ve kamusal alan arasındaki ayrımların gittikçe bulanıklaştığını söylüyor: 

Son 40 yılda İran kültürünün büyük bir kısmı özel alanlarda, yani evlerde, partilerde ve kısıtlı ortamlarda varlığını sürdürdü. Ancak bugün aynı değerler, duygular ve yaşam tarzları kamusal alanda da yeniden üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyasında daha fazla sosyal özgürlük vaadinde bulunmuştu. NYT'nin analizinde hükümetin gençlerin liderliğindeki dönüşümü "bastırmaktan çekindiği veya buna gücünün yetmediği" yorumu yapılıyor. 

22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla gözaltına alınıp işkence sonucu öldürülmesiyle İran'da 2022'de patlak veren protesto dalgası da hatırlatılıyor. Kuraklık, ekonomik kriz ve haziranda 12 gün süren İsrail-İran savaşının etkilerinden toparlanmaya çalışan Tahran yönetiminin, benzer bir tepkiyle karşılaşma endişesiyle etkinliklere karşı sert önlemler almadığı yazılıyor. 

Diğer yandan muhafazakarların değişimden rahatsız olduğuna da dikkat çekiliyor. NYT'nin İran medyasından aktardığına göre İstihbarat Bakanlığı, sosyal kurallardaki gevşemeye ve kadınların başörtüsünden uzaklaşmasına dair ülkenin dini lideri Ali Hamaney'e rapor sundu. Hamaney'in de "gençlerin ve kadınların hizaya getirilmesi" talimatı verdiği öne sürülüyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Iran Wire


Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.