Yemen İnsan Hakları Bakanlığı Müsteşarı Macid Fadael, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Başarıyı arzuluyoruz ve Husilerin ciddi olmasını umuyoruz’

Cenevre istişarelerinde ‘tutuklu listeleri’ ele alınıyor.

Cenevre’deki Yemen istişarelerinden mahkumlar ve tutuklularla dosyası ele alındı. (Şarku’l Avsat)
Cenevre’deki Yemen istişarelerinden mahkumlar ve tutuklularla dosyası ele alındı. (Şarku’l Avsat)
TT

Yemen İnsan Hakları Bakanlığı Müsteşarı Macid Fadael, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Başarıyı arzuluyoruz ve Husilerin ciddi olmasını umuyoruz’

Cenevre’deki Yemen istişarelerinden mahkumlar ve tutuklularla dosyası ele alındı. (Şarku’l Avsat)
Cenevre’deki Yemen istişarelerinden mahkumlar ve tutuklularla dosyası ele alındı. (Şarku’l Avsat)

Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde geçen cumartesi günü Cenevre’de başlayan yeni Yemen müzakereleri turuna katılan Yemenli bir yetkili, ilk toplantının eski isimlerin gözden geçirilip onaylanması ve yenilerinin eklenmesi konusunda istişare anlaşmasıyla başladığını söyledi.
Yemen İnsan Hakları Bakanlığı Müsteşarı ve hükümet heyeti üyelerinden Macid Fadael, Şarku’l Avsat’a Husi heyeti ve BM’nin katılımıyla gerçekleştirilen ilk toplantıda, iki taraf arasındaki eski isimlerin gözden geçirilip teyit edilmesi ve ardından yenilerinin eklenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını dile getirdi.
Hükümet heyetinin başarıyı arzuladığını vurgulayan Fadael şu ifadeleri kullandı:
“Bu birinci sınıf protokol olan açılışı, bir memnuniyete sahne oldu. Ardından onaylanan isimlerin güçlendirilmesi, revizyonu ve onaylanması ile başlamaya ve daha sonra onay için yeni isimlerle takas yapılmasına karar verdik. Husi heyetinin ciddiyet göstermesini umuyorum. Çünkü kaçırılanların cezaevlerinde tutulduğu her gün, aileleri ve biz hükümet için büyük bir acı anlamına geliyor. Başarıyı arzuluyoruz ve Husilerin ciddi olmasını umuyoruz.”
Söz konusu toplantılar, daha önce iki taraf arasında planlanmış olmasına rağmen Yemenli gözlemcilere göre Çin’in himayesinde Suudi Arabistan- İran anlaşmasının ilanı bu görüşmelere ve sonuçlarına olumlu yansıyabilir.
Hükümetin müzakerelerin her turunda olağan Husi uzlaşmazlığı açısından çabaların başarısız olacağına dair korkular ürüyor. Ancak müzakerelerde, her iki taraftan da daha fazla mahkûmun ve kaçırılanın serbest bırakılmasına uzanacak bir anlaşmaya varılacağı konusunda iyimserlik var.
BM’nin Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, geçen cumartesi günü Esir Takası Anlaşmasının Uygulanmasına İlişkin Denetleme Komitesi’nin yedinci toplantısının İsviçre’de başladığını söyledi. Özel Temsilcinin ofisi, Uluslararası Kızıl Haç Komitesi ve Yemen’deki çatışmanın taraflarının üyeliği ile ortaklaşa şekilde komiteye başkanlık ediyor.
Komite, çatışma taraflarını Stockholm Anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirme konusunda desteklemek için 2018 yılında kuruldu. Stockholm Anlaşması, Yemen’deki çatışmayla ilgili nedenlerle tüm mahkumların, tutukluların, kayıpların, keyfi olarak gözaltına alınanların ve ev hapsinde tutulanların hiçbir istisna veya koşul olmaksızın serbest bırakılmasıyla ilgili.
BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Tarafların, Ramazan Ayı yaklaşırken çok sayıda tutuklunun serbest bırakılması konusunda anlaşmaya varmak için ciddi ve samimi tartışmalara girmeye istekli olacağını umuyorum. Tarafları, birbirlerine ve sevdikleri uzun süredir dönüşlerini bekleyen binlerce Yemenli aileye taahhüt ettiklerini yerine getirmeye çağırıyorum.”
Yemen hükümet heyeti geçen cuma günü, müzakere oturumuna katılmak üzere İsviçre’nin Cenevre kentine gitti. Müzakere komitesi üyelerinden İnsan Hakları Bakanlığı Müsteşarı Macid Fadael, yaptığı açıklamada “6 müzakereciden oluşan hükümet heyeti, iki taraf arasında imzalanan önceki anlaşmanın detayları konusunda anlaşmaya varmak için BM ve Uluslararası Kızıl Haç himayesinde 11 gün süreyle müzakerelerde bulunacak” ifadelerini kullandı.
Fadael, Yemen hükümetinin, acılarını sona erdirmek ve onları ailelerine kavuşturmak için ‘herkes karşılığında herkes’ ilkesine göre kaçırılanları ve mahkumları serbest bırakmaya kararlı olduğunu yineledi. Yetkili ayrıca, Başkanlık Konseyi ve Yemen hükümetinin müzakereleri kolaylaştırmak ve başarılı kılmak için çalışılması gerektiğini belirten direktifler yayınladığına ve tüm kaçırılanların ve mahkumların serbest bırakılmasını sağladığına dikkat çekti.
Husi heyet, esirler meselesiyle ilgili yeni bir müzakere turuna katılmak üzere geçen perşembe günü Sana’dan ayrıldı. Husi medyasının aktardığına göre müzakere komitesi başkanı olan Abdulkadir el-Murteza, ‘Cenevre’de BM himayesinde yapılacak müzakere turunun insani yardım hususunda belirleyici olmasını umduğunu’ dile getirdi.
BM himayesindeki müzakerelerin önceki turları, yüzlerce tutuklunun serbest bırakılmasına olanak tanıdı. Devam eden müzakerelerin de her iki taraftan yaklaşık 2 bin 200 kişiyi serbest bırakan bir önceki anlaşmanın uygulanmasına olanak tanıması umut ediliyor.



İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian