Lübnan lirası dolar karşısında tarihi bir seviyeye geriledi

Lübnan lirası (Reuters)
Lübnan lirası (Reuters)
TT

Lübnan lirası dolar karşısında tarihi bir seviyeye geriledi

Lübnan lirası (Reuters)
Lübnan lirası (Reuters)

Lübnan lirası bugün sert bir düşüş yaşarken, bir dolar 100 bin lira olarak kaydedildi.
Lübnan 2019 yazından bu yana, liranın dolar karşısında yaklaşık yüzde 95 değer kaybettiği bir ekonomik çöküşe tanık oluyor.
Merkez Bankası’nda 1 dolar daha önce bin 507 Lübnan lirasıyken, bu ayın başından itibaren resmi dolar kuru 15 bin lira olarak sabitlenmişti.
Ülkede şiddetli bir likidite krizi yaşanırken, bankalar mevduat sahiplerine dolar cinsinden para sağlamayı bıraktı.
2021’den bu yana yetkililer, akaryakıtın yanı sıra un ve ilaç gibi temel emtialardaki sübvansiyonları kaldırdı.
Uzayan ekonomik kriz, Lübnan tarihinin en kötüsü olarak kabul ediliyor. Buna, nüfusun yaşam kalitesini iyileştiren reform adımlarının atılmasını engelleyen siyasi felç eşlik ediyor.
Siyasi felç, cumhurbaşkanının seçilemediği ve ülkenin gerekli kararları alamayan geçici bir hükümet tarafından yönetildiği ülkede durumu daha da kötüleştiriyor.
Eski Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın görev süresinin Ekim ayında sona ermesinden bu yana, Lübnan parlamentosu, cumhurbaşkanı seçmek üzere 11 kez toplansa da, derin siyasi bölünmeler nedeniyle bunu başaramadı.
Çünkü hiçbir parti, kendisine aday gösterme yetkisi verecek bir parlamento çoğunluğuna sahip değil.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters