Tunus'ta iki siyasi parti daha "yeni parlamentoyu tanımayacağını" duyurdu

Muhalefetin çatı oluşumu Ulusal Kurtuluş Cephesi ile Nahda Hareketi dün "yeni parlamentoyu tanımayacağız" açıklaması yapmıştı

AA
AA
TT

Tunus'ta iki siyasi parti daha "yeni parlamentoyu tanımayacağını" duyurdu

AA
AA

Tunus'taki Demokratik Akım Partisi ile Tunus İşçi Partisi, Cumhurbaşkanı Kays Said'in 20 ay önce çalışmalarını dondurmasının ardından dün yeniden açılan Tunus Halk Meclisini tanımayacaklarını duyurdu.
Demokratik Akım Partisi ve Tunus İşçi Partisi, erken genel seçimlerin ardından dün düzenlenen ilk oturumla çalışmalarına başlayan yeni parlamentoya ilişkin yazılı birer açıklama yayımladı.
Demokratik Akım Partisinden yapılan açıklamada, "Cumhurbaşkanı Kays Said'in yasama organı olarak kullanacağı yeni parlamentoyu tanımıyoruz. Parlamentonun alacağı kararları da tanımayacağız." ifadelerine yer verildi.
Yeni parlamentoya "Tunus halkının destek vermediği" belirtilen açıklamada, "Tunusluların onda dokuzunun boykot ettiği genel seçimlerden çıkan parlamentonun meşruiyeti tartışmalıdır." ifadeleri kullanıldı.
Tunus İşçi Partisinin "Kahrolsun darbe parlamentosu" başlığıyla yayımlanan yazılı açıklamasında ise "darbe iktidarının eseri olduğu için yeni parlamentoyu tanımayacakları" belirtildi.
Tunus Halk Meclisini boykot etme çağrısı yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Halkın egemenliğinin hiçe sayılarak düzenlenen seçimlerin eseri olan yeni parlamento, tek adam yönetimini pekiştirme görevini yerine getirecek. Meşruiyeti olmayan yeni parlamentoyu ve kararlarını tanımayacağız."
Muhalefetin çatı oluşumu Ulusal Kurtuluş Cephesi ile Nahda Hareketi de dün yaptıkları açıklamalarla "yeni parlamentoyu tanımayacaklarını "duyurmuştu.
Tunus Cumhurbaşkanı Said'in 25 Temmuz 2021'deki olağanüstü kararlarıyla çalışmaları dondurulan Tunus Halk Meclisi, erken genel seçimlerin ardından düzenlenen ilk oturumla dün çalışmalarına başlamıştı.

Tunus’ta siyasi kriz
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz 2021'de ilan ettiği olağanüstü kararlarla Meclisin çalışmalarını dondurmuş, iki ay sonra da yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını kendine bağlamıştı.
Parlamento çalışmalarının dondurulmasına rağmen, 30 Mart 2022'de parlamento üyelerinin çevrim içi oturum düzenlemesi üzerine, Cumhurbaşkanı Said, Meclisi aynı gün feshetmişti.
Meclisin düzenlenecek erken genel seçimlere kadar kapalı kalacağını duyuran Said, açıkladığı "siyasi krizden çıkış yol haritası" kapsamında ülkede 25 Temmuz 2022'de Anayasa referandumu, 17 Aralık 2022'de de erken genel seçimler yapılmıştı.
Genel seçimlerin iki turunda da katılımın yüzde 11'de kalması, muhalefetin Cumhurbaşkanı Said'in meşruiyetini tartışmaya açmasına neden olmuştu.
Cumhurbaşkanı'nın kararlarının ardından yıllardır devam eden ekonomik krizin daha da derinleştiği Tunus'ta bazı kesimler, Said'in adımlarını "darbe" olarak nitelendiriyor ve ülkenin demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.



'Ölüm Bariyeri' generali Şam'da tutuklandı

Tümgeneral Muvaffak Nazır Haydar, Üçüncü Tümen Komutanı (İçişleri Bakanlığı)
Tümgeneral Muvaffak Nazır Haydar, Üçüncü Tümen Komutanı (İçişleri Bakanlığı)
TT

'Ölüm Bariyeri' generali Şam'da tutuklandı

Tümgeneral Muvaffak Nazır Haydar, Üçüncü Tümen Komutanı (İçişleri Bakanlığı)
Tümgeneral Muvaffak Nazır Haydar, Üçüncü Tümen Komutanı (İçişleri Bakanlığı)

Suriye makamları dün Esed rejimi döneminde başkent Şam'ın kuzeyindeki ölüm kontrol noktalarından birinin sorumlusu olan generalin tutuklandığını duyurdu.

Yetkililer, eski rejim güçlerinde Üçüncü Zırhlı Tümen Komutanı olan ve en güçlü askeri oluşumlardan biri ve Üçüncü Tümen'in karargahına yakın Şam-Humus karayolu üzerindeki el-Kutayfe kontrol noktasından doğrudan sorumlu olan Tümgeneral Muvaffak Nazır Haydar'ın tutuklandığını açıkladı. Bu tugay ayrıca binlerce Suriyelinin kaybolmasından da sorumluydu.

Lazkiye İç Güvenlik Komutanlığı, Tümgeneral Haydar'ın tutuklandığını duyurarak onu "Ölüm Kontrol Noktası olarak bilinen el-Kutayfe kontrol noktasından sorumlu bir suçlu ve eski rejimin milisleri tarafından Suriye'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirilen baskınların arkasındaki beyin" olarak tanımladı. Komutanlık ayrıca onun savaş suçları ve sivillere karşı ihlaller işlemek suçlamasıyla soruşturma için Terörle Mücadele Dairesi'ne sevk edildiğini açıkladı

El--Kutayfe kontrol noktası, savaş sırasında ve rejim muhalifleri ile zorunlu hizmetten kaçanların takibinde en büyük ve en tehlikeli kontrol noktalarından biriydi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Suriyeliler buraya “ölüm kontrol noktası”, “korku kontrol noktası” ve “tutuklama ve saha infazları kontrol noktası” gibi çeşitli isimler verdi.