Honduras Çin'le ilişki kurma kararı aldı, dünyada Tayvan'ı tanıyan sadece 13 ülke kaldı

Honduras Devlet Başkanı Castro, Çin'in ülkede yapılacak yeni bir hidroelektrik barajı finanse edeceğini açıklamıştı

Honduras ve Taipei'deki diğer büyükelçiliklerin bulunduğu diplomatik mahallede Tayvan ve yabancı ülke bayrakları dalgalanıyor
Honduras ve Taipei'deki diğer büyükelçiliklerin bulunduğu diplomatik mahallede Tayvan ve yabancı ülke bayrakları dalgalanıyor
TT

Honduras Çin'le ilişki kurma kararı aldı, dünyada Tayvan'ı tanıyan sadece 13 ülke kaldı

Honduras ve Taipei'deki diğer büyükelçiliklerin bulunduğu diplomatik mahallede Tayvan ve yabancı ülke bayrakları dalgalanıyor
Honduras ve Taipei'deki diğer büyükelçiliklerin bulunduğu diplomatik mahallede Tayvan ve yabancı ülke bayrakları dalgalanıyor

Honduras Devlet Başkanı ülkesinin Çin'le diplomatik ilişkileri tesis edeceğini açıkladı. 
Twitter hesabından bir açıklama yapan Castro, Dışişleri Bakanı Eduardo Reina'yı Çin Halk Cumhuriyeti'yle resmi ilişkileri tesis etme talimatı verdiğini söyledi. 
Seçim kampanyası sırasında vaatlerinden biri Çin'le ilişkileri tesis etmek olan Castro, göreve geldikten birkaç hafta sonra ise Pekin yönetimiyle yeni bir hidroelektrik baraj inşa etmek için müzakareler yürüttüğünü açıklamıştı.
Pekin'in 'Tek Çin' politikası gereği, bir ülke aynı anda hem Çin hem de Tayvan'la resmi ilişki yürütemiyor. Dolayısıyla bu karar, Honduras'ın Tayvan'la olan ilişkilerinin de askıya alınması anlamına geliyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Tek Çin prensibi temelinde, Honduras'la ve dünyadaki diğer ülkelerle dostluğa ve işbirliğine dayanan ilişkiler tesis etmek istiyoruz" dedi.
Honduras, Çin'in kendine ait bir parça olarak gördüğü Tayvan'ı resmi olarak tanıyan 14 ülkeden biriydi. Honduras yönetimi Tayvan'la ilişkilerin askıya alınıp alınmayacağına ilişkin bir açıklama yapmadı.
Tayvan Dışişleri Bakanlığı, kararla ilgili endişeli olduklarını belirtirken, "Honduras'tan uzun süreli dostluğumuza zarar vermemek için kararı dikkatlice gözden geçirmelerini ve Çin'in tuzağına düşmemelerini istedik" açıklamasında bulundu.

Çin ve Tayvan'ın diplomatik savaş alanı Latin Amerika
Latin Amerika, Çin'le Tayvan'ın ayrıldığı 1949'dan bu yana iki taraf için de diplomatik bir savaş alanına dönüştü.
Honduras, Orta Amerika'da Belize ve Guatemala ile birlikte Tayvan'ı tanıyan üç ülkeden biriydi. Son yıllarda bölgedeki diğer ülkeler olan Nikaragua, El Salvador, Panama, Dominik Cumhuriyeti ve Kosta Rika da Çin ile diplomatik ilişkiler tesis etme yoluna gitmişti.
Pekin yönetimi, Tayvan'da bağımsızlık problemine daha güçlü şekilde eğilen Tsai Ing-wen'in 2016'da göreve gelmesinin ardından diplomatik, askeri ve ekonomik baskıyı artırma yoluna gitmişti. Bu baskının bir parçası olarak Latin Amerika ülkelerindeki Çin yatırımı kademeli şekilde artmıştı.
Şubatta Patuca II isimli baraj projesinin Çin tarafından finanse edileceğini açıklayan Honduras hükümeti, yeni barajın ülkenin enerji tedarik kapasitesini artıracağına dikkat çekmişti.
Çin, 2021 yılında Patuca III isimli bir başka barajın yapımını da 300 milyon dolarlık bir krediyle finanse etmişti.  



Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
TT

Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP

Analistler, Hindistan ve Pakistan'ın ABD'nin müdahalesi sayesinde topyekûn savaşın eşiğinden döndüğünü, ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın Keşmir anlaşmazlığında arabuluculuk yapmayı teklif etmesinin ardından Yeni Delhi'nin küresel diplomatik güç olma hedefinin büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Hindistan'ın dünyanın beşinci büyük ekonomisi olma yolundaki hızlı yükselişi, küresel sahnedeki güvenini ve etkisini arttırdı. Hindistan, Sri Lanka'daki ekonomik çöküş ve Myanmar depremi gibi bölgesel krizlerin ele alınmasında önemli bir rol oynadı.

Ancak Keşmir konusunda Pakistan'la yaşanan çatışma Hindistan siyasetinin sinir uçlarına dokunuyor. Son birkaç gündür iki ülke arasında karşılıklı füze atışları ve hava saldırılarıyla şiddetlenen çatışmalarda en az 66 kişi hayatını kaybetti.

Hindistan'ın, Keşmir sorununda kendi çıkarlarından ödün vermeden ticaret gibi konularda Trump'ın gözüne girmek için diplomatik olarak nasıl bir yol izleyeceği büyük ölçüde iç politikaya bağlı olacak ve Keşmir sorununun gelecekteki seyrini belirleyebilecek.

Güney Asya analisti olan Michael Kugelman, “Hindistan (ateşkesin gerektirdiği) daha geniş kapsamlı görüşmelere sıcak bakmıyor. Bu yaklaşıma bağlı kalmak zorlu bir iş olacak” ifadelerini kullandı.

Ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunun bir işareti olarak iki hükümet cumartesi gecesi geç saatlerde ciddi ihlal suçlamalarında bulundu.

Kugelman ateşkesin gerilimin en yüksek olduğu dönemde ‘aceleyle sağlandığını’ kaydetti. Trump dün, “Bu iki büyük ulusla ticareti önemli ölçüde arttıracağım” dedi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, çatışmanın başlamasından bu yana kamuoyu önünde herhangi bir yorumda bulunmadı.

Görsel kaldırıldı.Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Reuters)

Hindistan Keşmir'i kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve özellikle de dışarıdan bir arabulucu aracılığıyla müzakere edilemeyeceğini düşünüyor. Hem Hindistan hem de Pakistan, Keşmir'in bazı kısımlarını kontrol ediyor ve bölgede tam egemenlik iddiasında bulunuyor. Hindistan'ın Pakistan destekli bir isyan olarak tanımladığı durum yüzünden bölge üzerinde iki savaş ve çok sayıda başka çatışma yaşandı. Pakistan ise isyanı desteklediğini reddediyor.

Hindistanlı savunma analisti Brahma Chellaney, “Hindistan, ABD'nin baskısıyla, başladıktan sadece üç gün sonra askeri operasyonları durdurmayı kabul ederek, uluslararası toplumun dikkatini bu krize neden olan Pakistan destekli sınır ötesi terörizme odaklamak yerine Keşmir çatışmasına çekiyor” dedi.

İki ülkenin 1947'de ayrılmasından sonra Hindistan ve Pakistan, Keşmir konusunda süregelen anlaşmazlıklarında Batı tarafından on yıllar boyunca bir ve aynı olarak görüldü. Ancak son birkaç yılda Hindistan'ın ekonomik yükselişi de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle bu durum değişti. Pakistan'ın ekonomisi ise sıkıntıda ve Hindistan'ın yalnızca onda biri büyüklüğünde.

Görsel kaldırıldı.Hindistan Başbakanı Narendra Modi, (EPA)

Trump'ın Keşmir sorununa bir çözüm bulunması önerisi ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Hindistan ve Pakistan'ın tarafsız bir yerde daha geniş konularda görüşmelere başlayacağı yönündeki açıklaması, Hindistan'daki birçok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı.

Pakistan, Trump'ın Keşmir konusundaki teklifi için defalarca teşekkür ederken, Hindistan, ateşkesin sağlanmasında herhangi bir üçüncü tarafın rolünü kabul etmeyerek, bunun tamamen iki taraf arasındaki bir anlaşmanın sonucu olduğunu ileri sürdü.

Hindistan'daki analistler ve muhalefet partileri, Yeni Delhi'nin geçtiğimiz çarşamba günü Pakistan'a füze atarak stratejik hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını sorgulamaya başladı. Hindistan, bunun geçen ay Keşmir'de turistleri hedef alan ve 26 kişinin ölümüne yol açan saldırıya misilleme olduğunu iddia etti. Yeni Delhi saldırıdan Pakistan'ı sorumlu tuttu, İslamabad ise bu iddiayı reddetti.

Pakistan'ın iç kesimlerine füzelerin ateşlenmesi Modi'nin seleflerine kıyasla risk almaya daha meyilli olduğunu gösterdi. Ancak ani ateşkes Modi'yi ülke içinde nadir görülen eleştirilere maruz bıraktı.

Modi'nin Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi'nden (Hindistan Halk Partisi) eski bir parlamenter olan Swapan Dasgupta, ateşkesin Hindistan'da çeşitli nedenlerle iyi karşılanmadığını, çünkü ‘Trump'ın aniden ortaya çıkıp kararını açıkladığını’ söyledi.

Hindistan'ın ana muhalefet partisi Hindistan Ulusal Kongresi de bu görüşü yineleyerek, hükümetten ‘Washington'un neden ateşkes ilan ettiğini’ açıklamasını talep etti. Hindistan Ulusal Kongresi Sözcüsü Jairam Ramesh, “Üçüncü tarafların arabuluculuğu için kapıları açtık mı?” diye sordu.

Düşmanlıkların sona ermesine rağmen, ilişkilerde Hindistan'ın sertliğini test edecek ve daha katı bir yaklaşım benimsemesine neden olabilecek bir dizi sıcak nokta var.

Diğer yandan Pakistanlı diplomatlar ve hükümet yetkilileri, ülkeleri için en önemli konunun, Hindistan'ın geçen ay askıya aldığı ve Pakistan'daki çok sayıda çiftçi ve hidroelektrik santrali için hayati bir su kaynağı olan İndus Su Anlaşması olacağını söyledi.

Pakistan eski Dışişleri Bakanı ve mevcut hükümeti destekleyen Pakistan Halk Partisi'nin lideri Bilawal Bhutto Zerdari, “ABD'nin daha geniş bir diyalog için verdiği güvence olmasaydı Pakistan ateşkesi kabul etmezdi” dedi.

Pakistan'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Moeed Yusuf, Keşmir'le ilgili risk döngüsünü kırmak için kapsamlı bir anlaşmanın gerekli olduğunu söyledi. Yusuf, “Çünkü krizin kökleri halen orada. Her altı ayda, bir yılda, iki ya da üç yılda bir benzer bir şey oluyor ve sonra nükleer bir ortamda savaşın eşiğine geri dönüyoruz” ifadelerini kullandı.