Lübnan lirası dolar karşısında gerilemeye devam ediyor

1 dolar ve 100 bin Lübnan lirası (DPA)
1 dolar ve 100 bin Lübnan lirası (DPA)
TT

Lübnan lirası dolar karşısında gerilemeye devam ediyor

1 dolar ve 100 bin Lübnan lirası (DPA)
1 dolar ve 100 bin Lübnan lirası (DPA)

Lübnan lirası dün dolar karşısında dün birkaç saat içerisinde sert bir düşüş yaşarken, bir dolar 100 bin lira olarak kaydedildi.
Lübnan 2019 yazından bu yana, liranın dolar karşısında yaklaşık yüzde 95 değer kaybettiği bir ekonomik çöküşe tanık oluyor.
Merkez Bankası’nda 1 dolar daha önce bin 507 Lübnan lirasıyken, bu ayın başından itibaren resmi dolar kuru 15 bin lira olarak sabitlenmişti.
Lübnanlılar, dün akşam saatlerinde 97 bin lira civarında olan doların karaborsada 100 bin lirayı aştığını öğrendi.
Yetkililerden hiçbiri konu hakkında herhangi bir yorumda bulunmadı.
Hızla yükseliş kaydeden döviz kuru, akaryakıt fiyatlarını da olumsuz etkiliyor.
Akaryakıt fiyatlarına eşi benzeri görülmemiş bir zam gelmesiyle birlikte, çoğu çalışanın maaşı artık işlerine ulaşmak için yetmiyor.
Ekonomist Velid Ebu Suleyman, Lübnan’daki tüm veriler ve finansal koşullar ışığında doların kurundaki bu sürekli yükselişin beklendiği görüşünde.
Şarku’l Avsat’a konuşan Ebu Süleyman, “Bu çöküşe yol açan nedenlere karşı radikal önlemler alınmaması ve güven eksikliği nedeniyle bu yükselişin bir sınırı yok” dedi.
Çalışanlarının maaşlarının erimesi nedeniyle kamuda grev devam ederken, öğretmenler de grev tehdidi savuruyor.
Kamyon ve otobüs şoförleri, akaryakıt fiyatlarındaki görülmemiş artışı protesto etmek için dün Sayda sahilinde oturma eylemi yaparak, otobüsleriyle yolu bir süre trafiğe kapattı.
Şoförler, yetkililerin bu sorun karşısında parmağını bile kıpırdatmaması nedeniyle, tüm vatandaşları sokaklara çıkmaya çağırdı.
Ekmek ve Lübnan vatandaşının tüm günlük gereksinimlerini içeren fiyatlar dolarla yarışırken, hastanede tedavi olmak bile lüks haline geldi.
Genel İşçi Sendikası dün, yüksek döviz kurunun Lübnanlılar üzerindeki yansımaları karşısında uyardı.
Ülkede hastaneye yatış oranlarının yarı yarıya azalması, hasta sayısının azlığından değil, daha çok hastane faturasını ödeyemeyeceklerine dair korkudan kaynaklanıyor.
Genel İşçi Sendikası, mağazalarda da dolar üzerinden fiyatlandırma yapıldığına dikkat çekerek, geçici çözümlerin işçiler ve sınırlı gelire sahip insanlar üzerindeki korkunç ekonomik ve sosyal kuşatmayı kaldıramayacağını yineledi.
Sendika, bu yapısal krizin, yeni bir cumhurbaşkanın seçilmesi ve ekonomik iyileşme planı geliştirebilecek dürüst ve etkili bir hükümetin kurulması başta olmak üzere radikal siyasi önlem ve kararlarla çözülmesini gerektirdiğini vurguladı.
Yoksulluk oranının benzeri görülmemiş seviyelere yükselmesiyle, gıda ürünlerinin fiyatları hızla artıyor.
Dünya Bankası’na (WB) göre, ülkedeki enflasyon oranı Ocak 2021’den Temmuz 2022’ye kadar dünyanın en yüksek oranı ile yüzde 332'ye ulaştı.



Araplardan Hamas'a kenara çekilme çağrısı... Gazze krizine çözüm olabilir mi?

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yıkılmış binaların enkazı yanında at arabasıyla ilerleyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yıkılmış binaların enkazı yanında at arabasıyla ilerleyen Filistinliler (AFP)
TT

Araplardan Hamas'a kenara çekilme çağrısı... Gazze krizine çözüm olabilir mi?

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yıkılmış binaların enkazı yanında at arabasıyla ilerleyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yıkılmış binaların enkazı yanında at arabasıyla ilerleyen Filistinliler (AFP)

İsrail'in hükümetteki varlığını reddetmesi ve ABD'nin ‘yerinden etme’ planından kaçınmak için Hamas'ın Filistin sahnesinden çekilmesi yönündeki çağrılar, hareketin birkaç gün önce ‘savaşın bittiği günün ertesinde var olacağını’ ima etmesi nedeniyle, bunun Gazze krizinin çözümünün bir parçası olabileceği ve ne ölçüde başarılabileceği konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Birkaç gün önce Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt tarafından ortaya atılan ve dün Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı'nın Diplomasi Danışmanı Enver Gargaş tarafından desteklenen bu çağrılar, Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanları Gazze Şeridi'ndeki krizi çözmeye en yakın seçenek olarak görenler ve bunu dışlayanlar arasında ikiye böldü. Söz konusu çağrıyı dışlayanlar, geçtiğimiz ocak ayından bu yana yer değiştirme planına bağlı kalan ABD Başkanı Donald Trump’ın ve bir yıldan uzun süredir devam eden savaştan bu yana Hamas'ın iktidarda kalmasına razı olmayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bu fırsatı kaçırdığını düşünüyor.

Gargaş dün X platformunda yaptığı paylaşımda, “Arap Birliği Genel Sekreteri'nin Hamas'ın Gazze yönetiminden çekilmesi yönündeki mantıklı çağrısı doğrudur. Zira Filistin halkının çıkarları, özellikle de Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden sürülmesine yönelik çağrılar ışığında, Hamas’ın çıkarlarından daha öncelikli olmalıdır” dedi.

Birkaç gün önce televizyonda yayınlanan röportajında Ebu Gayt, “Eğer uluslararası vizyon ve Filistin'in çıkarları Hamas'ın bu kadar net bir şekilde sahneden çekilmesini gerektiriyorsa, Hamas, Filistin Yönetimi ile uzlaşmalı ve kendini devre dışı bırakmalıdır. Bu süreç, Arap iradesi ve Filistinlilerin uzlaşı ve mutabakatıyla olsun. Filistin Yönetimi, Mısır'dan ya da Arap zirvesinden (ay sonunda yapılacak olağanüstü zirve) gelecek herhangi bir öneri doğrultusunda kendi sorumluluğunu üstlensin ve bölgeyi yönetsin” ifadelerini kullandı.

Filistinli siyasi analist Dr. Abdulmehdi Mutava'ya göre ‘Gazze krizinin çözümünün önemli bir parçası savaşın ertesi günü Hamas'ın olmaması ya da en azından hükümet sahnesinden çekilmesidir. Çünkü İsrail ve ABD için Hamas'ın var olmaması gerekir.’ Mutava, ‘Hareketin varlığını sürdürmesinin İsrail'in yeniden inşayı sekteye uğratması ve gönüllü göçü zorlaması için yeterli bir bahane olacağı’ uyarısında bulundu.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun'da ağır hasar görmüş bir okulun önünden geçen genç bir adam (AFP)Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun'da ağır hasar görmüş bir okulun önünden geçen genç bir adam (AFP)

İsrail konusunda uzman bir akademisyen olan Dr. Ahmed Fuad Enver, ‘Hamas'ın kenara çekilmesinin’ bir çözüm olabileceğine, ancak bunun ayrıntılarının tartışılması gerektiğine inanıyor. Enver, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimini yürütmeme fikrine açık olduğunu, ancak üstesinden gelinmesi zor bir figür olmak istediğini ve Mısır tarafından desteklenen ‘teknokratik komitenin’ geçtiğimiz aylarda çözmeye çalıştığı ikilemin de bu olduğunu belirtti.

Öte yandan Hamas konusunda uzman bir Filistinli analist olan İbrahim el-Medhun, ‘bu çağrıların bir bütün olarak Arap tutumunu yansıtmadığı, istikrara hizmet etmediği ve Gazze krizine gerçek çözümler bulunmasına katkıda bulunmadığı’ görüşünde. El-Medhun, ‘bu tür çağrıların gözden geçirilmesi ve Filistin halkının kararlılığını destekleyen bir ruhla sahnenin gereklilikleriyle etkileşime girilmesi’ çağrısında bulundu.

Söz konusu çağrılar, Hamas'ın birkaç gün önce Deyr el-Balah'ta esir takası anlaşmasının beşinci turu için kurulan platforma Arapça, İbranice ve İngilizce olarak ‘Biz tufanız... Biz ertesi günüz’ yazılı büyük bir pankart asmasının ardından ‘ertesi gün’ Gazze Şeridi'nde kalma fikrini desteklediği sırada geldi. Hamas tarafından yapılan açıklamada, “Filistin halkı, direniş etrafında toplanarak ve işgale meydan okuyarak, Trump'ın tüm yerinden etme ve işgal projelerini reddettiğini ve bunları engelleme konusundaki kesin kararlılığını teyit ediyor ve ertesi günün mükemmel bir Filistin günü olduğunu ilan ediyor” denildi.

Mısır daha önce Hamas ve El Fetih arasındaki görüşmeleri desteklemiş ve bu görüşmeler ekim, kasım ve aralık aylarında yapılan üç turun ardından Gazze Şeridi'ni ‘Toplum Destek Komitesi’ adı altında yönetecek bağımsız bir komite üzerinde ön anlaşmaya varılmasıyla sonuçlanmış, ancak Filistin Yönetimi bu anlaşmayı onaylamayarak başka bir komite ilan etmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati birkaç gün önce yaptığı açıklamada, ‘Gazze'de gelecek günlere ilişkin her türlü senaryonun Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin birliği çerçevesinde olması ve Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'ne geri dönmesini içermesi gerektiğini’ söyledi.

Mutava, “Hamas'ın ister bağımsız bir komite ister başka bir şey aracılığıyla olsun Gazze Şeridi'nin yönetiminde kalmaya devam etmek için hiçbir seçeneği ya da yeteneği yok. Önemli olan Hamas’ın uzakta olması; aksi takdirde İsrail, Gazze Şeridi'ni Batı Şeria'dan ayırma hedeflerine ulaşacak” dedi.

El-Medhun, “İşgalin sözde ertesi gün vizyonuyla uyumlu her öneri, Filistinlileri zorla yerinden etme ve Filistin ulusal iradesini zayıflatma planlarını güçlendirir. Bu kesinlikle kabul edilemez ve uygulamaya geçmeyecektir. Hamas, Arap pozisyonunun birliğini güçlendiren bir istikrar faktörü olmaya heveslidir, ancak Filistin halkının haklarını savunma ve işgale tüm meşru yollarla karşı koyma rolünden geri adım atmayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Dr. Ahmed Fuad Enver, potansiyel çatışmayı çözmek için Mısır'ın bu ikileme çözüm bulmadaki rolünün önemini vurguladı. Enver, “Netanyahu, özellikle Hamas'ı yenemediği ya da silahsızlandıramadığı için Filistin Yönetimi'nin geri dönüşünü bir uzlaşma olarak kabul etmek zorunda kalabilir. Bu da hareketi Hizbullah silahlarıyla kalırken bir cumhurbaşkanı ve başbakanı olan Lübnan modeline benzer hale getirir” şeklinde konuştu.