Hamas: İsrail, uygulamalarıyla Oslo Anlaşması'nı bitirdi

AA
AA
TT

Hamas: İsrail, uygulamalarıyla Oslo Anlaşması'nı bitirdi

AA
AA

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları, İsrail'in, uygulamalarıyla Oslo Anlaşması'nı bitirdiğini belirtti.
İzzeddin Kassam Tugayları Komutan Yardımcısı Mervan İsa, Hamas'a bağlı El-Aksa Televizyonuna açıklamalarda bulundu.
Filistin Kurtuluş Örgütü ile İsrail arasında 1993 yılında imzalanan Oslo Anlaşması'nın Tel Aviv yönetiminin uygulamaları nedeniyle bittiğini ifade eden İsa, "gelecek günlerin olaylara gebe olduğunu" söyledi.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın mevcut statükosunda meydana gelebilecek herhangi bir değişikliğin, bölgede "deprem etkisi" oluşturacağı uyarısında bulunan İsa, Filistin'de tüm alanlarda "direnişin" aktif hale getirilmesi, maddi ve manevi desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
İsa, "Batı Şeria'da direnişe fırsat vermiş olmak, onu terk etmek ve Gazze'nin sessiz kalacağı anlamına gelmiyor. Doğrudan müdahale gerektiğinde tüm gücümüzle halkımızı savunacağız." ifadelerini kullandı.
Arap ve uluslararası toplum, Filistin topraklarında son dönemde yaşananlar nedeniyle ramazan ayında tansiyonun yükselmesinden ve olayların Gazze'ye de sıçramasından endişe ediyor.
Filistin ile İsrail arasındaki müzakereler, İsrail'in, eski tutukluların serbest bırakılması, yasa dışı yerleşim faaliyetlerinin durdurulması ve 1967 sınırlarında bağımsız Filistin devletinin kurulması şartlarını reddetmesi sebebiyle Nisan 2014'te askıya alınmıştı.
Oslo Anlaşması, Filistin Kurtuluş Örgütü ile İsrail arasında 1993 yılında ABD'de imzalanmıştı. Taraflar arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde ise işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Yüzde 18'i kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.



Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
TT

Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca, Lübnanlı yetkililer arasında ABD aracılığıyla yapılan görüşmelerin gidişatını ve Troyka'nın ‘Lübnan kurumlarını kısa yoldan ele almasını’ eleştirerek, hükümeti bir araya gelip ulusal bir yanıt hazırlamaya çağırdı.

Caca'nın bu tutumu, ABD elçisi Tom Barrack'ın daha önce yetkililere sunduğu ve Lübnan devletinin silahları resmî kurumlarla sınırlama ve idari, mali ve siyasi reformları hayata geçirme taahhütlerini içeren belgeye Lübnan'ın vereceği yanıtı almaya gelmesinden saatler önce geldi.

Caca yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaklaşık iki haftadır ABD'nin Lübnan'daki durumu ileriye taşıyacak, bir yandan Lübnan'ı İsrail işgalinden ve İsrail saldırganlığından, diğer yandan da Lübnan topraklarındaki tüm yasadışı silahlardan kurtaracak önerilerini duyuyoruz. Bu vesileyle şunu bilmek istiyoruz: Birincisi, Esed rejiminin Troyka'yı Lübnan'ın tüm kurumlarına kestirme bir yol olarak görme sapkınlığına, Lübnan'ı mahveden saçmalığa geri mi döndük?"

İkinci olarak da şunu sordu: “Şu anda kim müzakere ediyor? Lübnan devleti Hizbullah'ın ne diyeceğini mi bekliyor? Yoksa tam tersi mi olmalıydı?”

Caca, bu fırsatı kaçırmak için çalışanların, tüm Lübnanlılar ve tarih önünde büyük bir sorumluluk taşıyacağı konusunda uyardı.

Caca, “Lübnan hükümeti gecikmeksizin toplanmalı ve ABD'nin önerisine, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesini ve saldırganlığını durdurmasını, Lübnanlıların çıkarlarını ve çocuklarının geleceğini gözetecek gerçek bir devletin kurulmasını retorikle değil pratikle sağlayacak ulusal bir Lübnan yanıtı hazırlamalıdır” dedi.

Caca sözlerini şöyle tamamladı: “Yaklaşan uluslararası müzakerelerde İran'ın konumunu güçlendirmek için Lübnan'ın ve Lübnanlıların kaderinin bu kadar manipüle edilmesi yeter.”