Kurbanlarını ilanlarla kandıran seri katil Harvey Carignan 95 yaşında öldü

Harvey Carignan, işlediği korkunç suçlar nedeniyle onlarca yıl parmaklıklar ardında kaldıktan sonra öldü

Harvey Carignan 95 yaşında hayatını kaybetti (Sabıka Fotoğrafları/Seattle Polis Departmanı)
Harvey Carignan 95 yaşında hayatını kaybetti (Sabıka Fotoğrafları/Seattle Polis Departmanı)
TT

Kurbanlarını ilanlarla kandıran seri katil Harvey Carignan 95 yaşında öldü

Harvey Carignan 95 yaşında hayatını kaybetti (Sabıka Fotoğrafları/Seattle Polis Departmanı)
Harvey Carignan 95 yaşında hayatını kaybetti (Sabıka Fotoğrafları/Seattle Polis Departmanı)

"Seri İlan Katili" ve "Çekiç Harvey" diye bilinen seri katil Harvey Carignan'ın ABD'nin Minnesota eyaletindeki bir hapishanede 95 yaşında doğal nedenlerle öldüğü bildirildi.
Kurbanlarını tuzağa düşürmek için seri ilanlar kullanan Carignan, daha sonra onlara tecavüz edip çekiçle öldürüyordu. Seri katil, TMZ'ye göre geçen haftalarda hayatını kaybetti.
KFGO'nun aktardığı üzere Carignan ilk olarak 1949'da, ABD Ordusu'nun bünyesinde Anchorage'da görevliyken bir kadına yönelik tecavüz ve cinayet teşebbüsünden Alaska'da asılarak idam cezasına çarptıldı fakat bu hüküm 1951'de bozuldu.
Carignan başka bir kadına saldırdığı için 9 yıl daha hapis yattıktan sonra şartlı tahliyeyle salındı. The Times-Tribune'e göre Carignan 1952 ile 1960 arasında San Francisco açıklarındaki Alcatraz hapishane adasında yattı.
The Independent'ın haberine göre, seri katil, Eileen Hunley ve Katherine Schultz adlı iki kadını öldürdükten sonra 1975'te müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Duruşmada Tanrı'nın kendisine "fahişeleri ve kahpeleri öldürmesini" emrettiğini iddia eden Carignan, akıl sağlığının yerinde olmadığına dair bir savuma sunsa da suçlu bulundu.
Ağustos 1974'te ortadan kaybolan Hunley'den geriye kalanlar 5 hafta sonra bulundu. Ağaç dalı kullanılarak tecavüze uğrayan kadının kafatası, aldığı birkaç darbeyle ezilmişti.
Schultz'ı öldürdüğünü itiraf eden Carignan cinayeti o yılın eylülünde, kadını Minneapolis'in güneyinden alıp ıssız bir bölgeye götürdükten sonra işlediğini söylemişti. Schultz ciddi şekilde dövülmüş ve cesedi bir mısır tarlasında bulunmuştu.
Hunley gibi Schultz'un da kafatasına çekiçle vurulmuştu. Bu, Carignan'ın "Çekiç Harvey" lakabını almasına neden oldu.
Hayatının geri kalanını parmaklıklar ardında geçirmeden önce Carignan'ın en az 5 kadını öldürdüğü iddia ediliyor. Seri katil, daha önce hırsızlık ve şartlı tahliye ihlali nedeniyle birkaç yıl hapis yatmıştı.
Leslie Laura Brock, 15 Ekim 1972'de Washington'da başına birkaç kez vurulmuş halde ölü bulundu. Radford Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden araştırmacılara göre, en az bir kişi onu Carignan'ın kamyonetine binerken gördüğünü söyledi.
15 yaşındaki Kathy Sue Miller Mayıs 1973'te Carignan'ın, benzin istasyonuna çalışan aradığına dair ilanını gördü. Miller geldiğinde Carignan ona tecavüz etti ve çekiçle öldürdü. Genç kızdan geriye kalanlar aylar sonra, iki oğlan çocuğunun Washington'ın Everett şehrinin kuzeyindeki Amerikan yerlilerine ait yerleşim bölgesinde yürüyüşe çıkmasıyla bulundu. Araştırmacılar cesedin naylona sarılı olduğunu ve kafatasında çekiçle açılmış delikler yer aldığını belirtiyor.
KFGO'ya göre delil yetersizliği nedeniyle, baş şüpheli olmasına rağmen Carignan'a Brock ve Miller'ın ölümleriyle ilgili yasal suçlama yöneltilmedi.



Zayıflama iğneleri, kalp kaslarını küçültme riski taşıyor

Bilim insanları zayıflama iğnelerinin uzun vadede yol açabileceği zararlara dikkat çekiyor (Pexels)
Bilim insanları zayıflama iğnelerinin uzun vadede yol açabileceği zararlara dikkat çekiyor (Pexels)
TT

Zayıflama iğneleri, kalp kaslarını küçültme riski taşıyor

Bilim insanları zayıflama iğnelerinin uzun vadede yol açabileceği zararlara dikkat çekiyor (Pexels)
Bilim insanları zayıflama iğnelerinin uzun vadede yol açabileceği zararlara dikkat çekiyor (Pexels)

Zayıflama iğnelerinin, kalp kaslarını küçültebileceği tespit edildi. 

Diyabet tedavisi ve kilo verme amacıyla kullanılan Ozempic ve Wegovy ilaçları, özellikle Batı ülkelerinde son dönemde epey popülarite kazandı.

GLP-1 agonisti sınıfındaki bu iğnelerin kalp ve böbrek sağlığında da olumlu etkiler yarattığına dair araştırmalar çıkarken, bazı uzmanlar uzun vadede doğurabileceği istenmeyen sonuçlara dikkat çekiyor. 

Kanada'daki Alberta Üniversitesi'nin yeni araştırması, bu endişelere bir yenisini ekledi.

Sonuçları hakemli dergi The Lancet'ta yayımlanan çalışmada Ozempic'in aktif maddesi semaglutid, fareler ve insan hücreleri üzerinde test edildi.

Bilim insanları, diyabeti ve kalp sorunu olmayan zayıf ve obez farelere 21 gün boyunca semaglutid verdi. Bir grup fareye de herhangi bir işlem uygulanmadı. 

Üç haftanın sonunda obez fareler, kontrol grubundakilere kıyasla vücut ağırlıklarının yaklaşık yüzde 30'unu ve yağ kütlelerinin yüzde 65'ini kaybetti.

Bu süre zarfında semaglutid alan zayıf farelerin iskelet kaslarında neredeyse yüzde 8'lik bir azalma kaydedildi. 

Kalbin çalışmasında veya kalp duvarlarının kalınlığında herhangi bir değişiklik gözlemlenmedi ancak ilaç verilen iki grupta, genel kalp kütlesinde ve kalp kası hücreleri boyutunda düşüş yaşandı.

Araştırmacılara göre bulgular, semaglutidin zayıflama etkisinin dışında kalp kütlesinde azalmaya yol açtığına işaret ediyor.

Daha sonra laboratuvar ortamında insanların kalp kası hücrelerine semaglutid veren ekip, kayda değer seviyde bir küçülme gözlemledi.

Diğer yandan atrofi belirteçlerinde herhangi bir değişim kaydedilmedi. Atrofi, bir organın küçülüp zayıflamasını ifade ediyor. 

Bu nedenle kalp kaslarındaki küçülmeye semaglutidin yol açıp açmadığını söylemek için henüz erken. 

Bulguların doğrudan insanlar için de geçerli olduğu kanıtlanırsa, kalp hastalığı veya atrofiden muzdarip kişilerin zayıflama iğneleri kullanarak girdiği ciddi risk ortaya konabilir. 

Araştırmacılar Ozempic gibi ilaçların kas kaybına yol açıp açmadığının yakından takip edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Makalenin yazarlarından Jason Dyck "Ortaya çıkabilecek yan etkileri izlememiz ve bunların farkında olmamız gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Alberta Üniversitesi'nden beslenme uzmanı Carla Prado ise yer almadığı çalışma hakkında "Kimseyi telaşlandırmak istemiyoruz" diyerek ekliyor: 

İnsanların anlamasını istediğimiz şey, bu ilaçlarla bile beslenme ve egzersizin unutulmaması.

Prado zayıflarken kas kaybetmenin normal bir şey olduğunu da ekliyor. Ancak Dyck'e katılarak "İnsanlar, 'Çözümü bulduk, sadece bu ilacı alalım' diye düşünebilir. Ama gerçekte durum böyle değil" diyor:

Daha iyi çalışmalara ihtiyacımız var, verilen kilonun niteliği sözkonusu olduğunda ilaçlarla ilgili daha iyi düzenlemelere ihtiyacımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, CBC, The Lancet