Mısır hükümeti nüfus artışını ‘mali teşviklerle’ durdurmaya çalışıyor

Mısır’da iki çocukla yetinen her anneye yılda bin Mısır lirası destek verilecek

Mısır Başbakanı Medbuli, Aile İçin Mali Teşvikler protokolünün imza töreni sırasında (Mısır Bakanlar Kurulu Başkanlığı)
Mısır Başbakanı Medbuli, Aile İçin Mali Teşvikler protokolünün imza töreni sırasında (Mısır Bakanlar Kurulu Başkanlığı)
TT

Mısır hükümeti nüfus artışını ‘mali teşviklerle’ durdurmaya çalışıyor

Mısır Başbakanı Medbuli, Aile İçin Mali Teşvikler protokolünün imza töreni sırasında (Mısır Bakanlar Kurulu Başkanlığı)
Mısır Başbakanı Medbuli, Aile İçin Mali Teşvikler protokolünün imza töreni sırasında (Mısır Bakanlar Kurulu Başkanlığı)

Mısır hükümeti nüfus artışı ile mücadele kapsamında ilk kez, ‘Mısır ailelerini azami çocuk sayısına teşvik etmeyi amaçlayan mali teşvikler’ programını onayladı. Başbakan Mustafa Medbuli, Planlama ve Maliye Bakanlıkları arasında Mısır Ailesinin Kalkınmasına Yönelik Ulusal Proje’deki mali teşvik programıyla ilgili olarak işbirliği protokolünün imza törenine katıldı.
Maliye Bakanı Muhammed Mait, program hakkında “Mısır Maliye Bakanlığı, bir kadının, Mısır Ailesinin Kalkınmasına Yönelik Ulusal Proje ve periyodik takibin tüm koşullarına bağlı kalmak ve biriken tutarı 45 yaşında alma şartıyla, en fazla iki çocuğu olan her evli kadın için yılda bin cuneyh (Bir dolar 30,9 cuneyh) biriktirecek” açıklamasında bulundu.
Maait, ‘kadının üçüncü çocuğunu doğurması halinde bu miktarı talep etme hakkının kaybedeceğini’ belirtti. Bakan “Evli ve iki çocuklu her kadının alacağı birikmiş miktar, çeşitli koşullar uyarınca, programa katılım sırasındaki yaşına göre hesaplanacaktır” açıklamasında bulundu.
Nüfus artışı konusu, 1965’te Aile Planlaması Yüksek Konseyi’nin kurduğu 1960’lardan bu yana Mısır liderliğinin gündemindeki konulardan birini teşkil ediyor. Mısır Cumhurbaşkanı, daha önce nüfus artışının tehlikeleri konusunda birçok kez uyarıda bulundu. Geçen yılın sonlarına doğru yeni el-Mansura şehrinin ilk etabının açılışı sırasında ‘Nüfus artışı ülkeyi yiyip bitirecek’ diyerek, bu riske son verilmesi için tüm devlet kurumlarının çalışması çağrısında bulundu.
Kahire’deki Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun eski Direktörü, üreme sağlığı ve nüfus uzmanı Dr. Mecdi Halid, mali teşvikleri onaylamanın, ‘özellikle çocukları sınırlı kaynakların üstesinden gelmek için bir fırsat olarak gören toplumsal bir kültür bulunuyorken, nüfus artışını kontrol altına almada uluslararası olarak kullanılan yöntemlerden biri’ olduğunu vurguladı. Böyle bir adım atılmasına övgüde bulunan Halid, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda, “Hükümet tarafından onaylanan kadınların birkaç yıl sonra ve programın şartlarına bağlılıklarından sonra alamayacakları bu miktarın az olabileceğini’ belirtti. Hükümete ‘nüfus artışını kontrol altına almak için mali teşviklerin meblağını ve biçimini yeniden düşünme’ çağrısında bulundu.
Protokolün imzalanması, Mısır Cumhurbaşkanı’nın ‘Şubat 2022’de başlattığı Mısır Ailesinin Kalkınmasına Yönelik Ulusal Proje için devlet gelirlerinden sürekli destek sağlama’ talimatı çerçevesinde geliyor. Mısır Başbakanı Medbuli, “Proje, nüfus artışını kontrol etmenin yanı sıra eğitim, sağlık, iş fırsatları, ekonomik güçlendirme ve kültürü içeren demografik özellikleri iyileştirmeyi de hedefliyor” ifadelerini kullandı.
Mısır Planlama ve Ekonomik Kalkınma Bakanı Hala Said son atılan son adım hakkında “Proje, nüfus artışını kontrol ederek ve demografik özellikleri iyileştirerek vatandaşın yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlıyor” açıklamasında bulundu. Ayrıca ‘ekonomik güçlendirmenin yanı sıra hizmet, kültürel, bilinçlendirme, eğitim ve yasama müdahaleleri ve dijital dönüşümler dahil olmak üzere birkaç ekseni içerdiğini’ belirtti.
104 milyondan fazla nüfusa sahip olan Mısır, ‘ülkenin kaynaklarını tüketen’ nüfus artış oranlarını düşürmenin yollarını arıyor. Bazı taraflar, ailenin belirli sayıda çocuğa bağlılığını şart koşan yasaların çıkarılmasını istiyor.
Kahire’deki Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun eski Direktörü Dr. Mecdi Halid, ‘bu konuda yasalara güvenmenin uygun olmadığına’ inanıyor. Halid “Çin şu anda, daha önce uyguladığı tek çocuklu aile kararlarından geri adım atmaya başladı” dedi. Nüfus artışı ile mücadele hakkında “Aile gelişimi, eğitim ve bilinçlenme oranlarının artırılması, iş imkanlarının sağlanması üzerinde çalışmayı gerektirir. Mısır’ın şu anda Mısır Ailesinin Kalkınmasına Yönelik Ulusal Proje çerçevesinde üzerinde çalıştığı şey budur” ifadelerini kullandı. Eğitim oranındaki bir artışın ardından doğum oranındaki bir düşüşün zorunlu olarak geldiğine dikkat çekti.
Ağustos ayında açıklanan 2021 yılı Mısır Aile Sağlığı Araştırması sonuçları, eğitim seviyeleri ve doğurganlık oranları arasında bir bağlantıyı gözler önüne serdi. Zira doğurganlık oranlarının, orta öğretimi veya daha üstünü bitiren her kadın için 2,6 çocuk ve ilk öğretimi tamamlamayan her kadın için 3,6 çocuk olarak kaydedildiğini gösterdi. Kamu Seferberlik ve İstatistik Merkezi Ajansı’nın resmi verilerine göre Mısır, ‘önümüzdeki yıllarda doğurganlık oranını düşürmeyi ve kadın başına 1,6 çocuğa getirmeyi’ planlıyor.
Mısır Planlama Bakanı, bu konuda imzalanan protokolün 21 ila 45 yaş arası kadınların Mısır Ailesinin Kalkınmasına Yönelik Ulusal Proje katılım göstermelerine izin verdiğini söyledi. Bakanlığın kadınların proje şartlarına bağlılıklarını periyodik olarak takip edeceğini ve bunu doğrulamak için gerekli tüm önlemleri alacağını, periyodik olarak güncellenen, projeye özel bir veri tabanının oluşturulacağını ve Maliye Bakanlığı’na, proje yoluyla hedeflenen kadınlara ilişkin tüm veri ve istatistikleri ayrıca mali teşviklere bağlılıklarının ve haklarının kapsamının periyodik olarak raporlanacağını belirtti. Bakan mali teşvik programının, nüfus artışını kontrol etme ve nüfus artışının zorluklarıyla yüzleşme hedeflerine ulaşmak amacıyla, kadınları ve onların projenin özelliklerine ve koşullarına bağlılıklarını motive etmeyi amaçladığını belirtti.
Diğer yandan, Mısır Maliye Bakanı “Protokol hükümlerine uyarınca Bakanlık, ulusal proje yararına, birleşik hazine hesabı içinde bir hesap oluşturacak. Hesap Mısır Ailesinin Kalkınmasına Yönelik Ulusal Proje hesabı adı ile özel bir numara taşıyacak. Bu hesapta, şartlara bağlı kadınların aidatları ile tahviller olacak. Ödeme, proje çerçevesinde iki tarafça kararlaştırılan mekanizma aracılığıyla gerçekleşecek” açıklamasında bulundu.



Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
TT

Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)

aIrak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de bir doğalgaz sahasının insansız hava aracıyla (İHA) bombalanması öfkeli tepkilere yol açtı ve ABD'nin silahlı gruplara uyarıda bulunması ve hükümetin faillerin yakalanması için harekete geçmesiyle sonuçlandı.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne göre çarşamba akşamı Dana Gas tarafından işletilen Khor Mor gaz sahasını hedef alan bir İHA saldırısı, elektrik santrallerine gaz arzının tamamen kesilmesine neden oldu. ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya, saldırıyı "düşmanca dış amaçlarla hareket eden yasadışı grupları" gerçekleştirmekle suçladı.

Savaya, Bağdat'ı "bu saldırının sorumlularını tespit etmeye ve adalete teslim etmeye" çağırdı ve "tam egemen bir Irak'ta bu tür silahlı gruplara yer olmadığını" vurguladı.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur ​​Barzani ise Washington'a "sivil altyapıyı korumak için gerekli savunma ekipmanını sağlama" çağrısında bulundu. Barzani, "Bu tür saldırıların faillerinin geçmişte olduğu gibi cezadan kaçmaması gerektiğini" vurguladı.

Saldırıyı henüz üstlenen olmadı ancak Irak yetkilileri dün saldırıyı araştırmak üzere bir komite kurulduğunu duyurdu ve askeri bir sözcü de saldırıda yer alanların "cezalandırılacağına" söz verdi.


Hamas, son İsrail cesedini kurtarmak için yarışıyor

Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)
Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)
TT

Hamas, son İsrail cesedini kurtarmak için yarışıyor

Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)
Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Filistinli grupların askeri kanatları, salı akşamı İsrailli tutuklu Dror Or'un cenazesini teslim ettikten sonra, ellerinde kalan son iki cenazeyi, biri İsrailli rehine, diğeri ise Taylandlı bir işçiyi bulmak için zamanla yarışıyor.

Cesedi hâlâ aranan İsraillinin Ran Gafli olduğu belirtilirken, Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, iki cesedin bulunmasının uzun zaman alabileceğini, özellikle de onları kaçıranların ve esaretlerine nezaret edenlerin öldürüldüğünü ve cesetlerin tehlikeli bölgelerde bulunduğunu söyledi.

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, örgütlerin "zorluklar" olarak nitelendirdiği duruma rağmen, kaçırılan iki kişinin kalıntılarını bulmak için gece gündüz çalıştığını vurguladı.


Şara: Suriye sahilinin devletten ayrı bağımsız bir otoritesi olmayacak

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
TT

Şara: Suriye sahilinin devletten ayrı bağımsız bir otoritesi olmayacak

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün yaptığı açıklamada, protestocuların son iki gündür dile getirdiği "meşru taleplerin" çoğunu anladığını, ancak bazılarının "siyasi saikli" olduğunu söyledi. İki gün önce gösterilerin yaşandığı Suriye sahilindeki Lazkiye'de düzenlenen büyük bir toplantıda video konferans yoluyla konuşan Şara, "Suriye sahili bizim için bir önceliktir çünkü küresel ve uluslararası ticaret yollarına bakmaktadır ve bizimle bölgedeki tüm ülkeler arasında çok güçlü bir ekonomik bağ oluşturacaktır" dedi. Şara, Suriye sahilinin ülkenin geri kalanından ayrı, bağımsız bir otoriteye sahip olmayacağını vurguladı.

Şara, "Halkın son iki gündür dile getirdiği taleplerin çoğunun meşru olduğunu, bazılarının ise siyasi saiklerle ortaya çıktığını anlıyorum. Suriye bu yıl büyük ilerleme kaydetti ve önemli başarılar elde etti" dedi. Bazı protestocuların dile getirdiği "federalizm" talepleri hakkında yorum yapan eş-Şara, "Federalizm kavramı yerel yönetime benziyor ve Suriye'deki mevcut yasalar, küçük değişikliklerle... savunma, güvenlik, dış ilişkiler ve ekonomi kurumları bölünmez bir bütündür" şeklinde konuştu.

Şara, Suriye kıyılarının Suriye içindeki ulusal birliğin gücünü gösteren unsurlara sahip olduğunu ve mezhepsel çeşitliliğin devlete zenginlik kattığını savundu. "Suriye coğrafyası birbiriyle bağlantılıdır ve kıyıların geri kalanından izole edilmiş bağımsız bir otoriteye sahip olması imkansızdır" ifadelerini kullandı.