Lübnan’da ‘anlaşmalı’ bir cumhurbaşkanı adayı arayışı Franciyye engeline takıldı

Süleyman Franciyye (Twitter)
Süleyman Franciyye (Twitter)
TT

Lübnan’da ‘anlaşmalı’ bir cumhurbaşkanı adayı arayışı Franciyye engeline takıldı

Süleyman Franciyye (Twitter)
Süleyman Franciyye (Twitter)

Yükselen dolar kuru ışığında ulusal para biriminin çöküşünün, parlamenter blokları, Lübnan’ı mali toparlanma aşamasına taşıyacak uluslararası ve Arap himayesinde cumhurbaşkanı aramaya teşvik etmesi bekleniyor. Bu çerçevede siyasi bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada diyaloğun, uzlaşmaya dayalı bir cumhurbaşkanı arayışına odaklandığını söyledi.
İsminin verilmemesini isteyen kaynak, para biriminin sürekli çöküşünün, içeriden ve dışarıdan güvene sahip bir cumhurbaşkanı arayışında parlamenter blokları bir araya gelmeye teşvik eden bir uyarı olduğunu açıkladı. Kaynak, Suudi Arabistan ile İran arasında Çin himayesinde imzalanan anlaşmanın da Lübnan’ı yeni bir aşamaya taşıyacağına dikkati çekti.
Siyasi kaynak, ‘anlaşma başlıklarını dikkatli bir şekilde okuma’ ve ‘iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması için verilen mühlet sona erene kadar anlaşma hakkında hükümler vermeme’ çağrısı yaptı.
Devletin iç işlerine karışmama hususunda anlaşmada belirtilenlere bağlı olarak ise kaynak, bu ifadeleri Lübnan diline çevirmenin, herhangi bir tarafın ülkeyi kontrol etmesini engelleyen bir başkanlık anlaşmasına girmekle başlayarak, Hizbullah’ın geriye çekilmesi anlamına geldiğini söyledi.
Bölgedeki gelişmelerle ilgilenip nelere yol açacağını ve iç duruma ne ölçüde yansıyacağını beklemek gerektiğine inanan kaynak, “Niyetleri test etme dönemi, Şii İkili’nin boşa geçen bir zamanda kendi bakış açısına göre oynamasına izin verebilir ve belki de Marada Hareketi’nin lideri eski Milletvekili Süleyman Franciyye için parlamento desteğinin kapsamını genişletebilir. Ya da uzlaşıya dayalı bir aday bulmak için cumhurbaşkanlığı meselesini plan B’ye taşıma ihtiyacı olduğu keşfedilebilir” dedi.
Şii İkili içerisindeki bir parlamenter kaynağın Franciyye’ye 65 milletvekilinin oyunu almasında sorun olmadığı yönündeki açıklamasını doğru bulmadığını söyleyen siyasi kaynak, bu açıklamanın adayı Milletvekili Mişel Muavvad’a alternatif bir isim öne sürmeye hazırlanan muhalefetin cesaretini kırmayı amaçlayan siyasi seferberlik bağlamında geldiğini ve her ne kadar Şii İkili bu aday üzerinde anlaşamayacaklarını belirtse de en geniş parlamento desteğini alabileceğini vurguladı.
Kaynak, Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin Franciyye’nin parlamentodan geniş bir destek alması için temaslarını sürdürdüğünü söylerken, Franciyye’yi cumhurbaşkanlığına ulaştırmak üzere hareket etme görevini üstlenen Hizbullah’ın coşkusunu ve desteğini gösterdiğini dile getirdi. Kaynak ayrıca, Berri’nin büyük Hıristiyan bloklarından birinin desteğini çekmeyi başarabilmek için ona bir fırsat verdiğini de kaydetti.
Siyasi kaynak, Franciyye’nin Özgür Yurtsever Hareket lideri Milletvekili Cibran Basil ile temasını kesmeyen müttefiki Hizbullah’a, özellikle de Franciyye’nin rakiplerinin önüne geçmeye başladığını hissetmeleri halinde ‘Basil’i tavrını yumuşatmaya ikna etmek’ üzere bel bağladığını söyledi.
Kaynak ayrıca, “Franciyye, Berri’yi İlerici Sosyalist Parti Başkanı Velid Canbolad ile iletişim kurması için görevlendirdi. Canbolad, bir tarafın diğerine iddialı bir aday dikte edemeyeceği ve ekonomik boyutu olan bir cumhurbaşkanı üzerinde anlaşmanın daha doğru olacağı konusunda, tavrını değiştirmeden Berri ile iletişimini sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
“Franciyye, 65 milletvekilinin desteğini nereden alacak” diye soran kaynak, “Özellikle bağımsız Sünni milletvekillerinin uzlaşıya dayalı bir adayı destekleme eğiliminde olduğu düşünülürse, sayısı büyütmekte bir abartı var. Aksi takdirde Marada’nın lideri başkanlık programını açıklamakta neden gecikiyor?” şeklinde konuştu.
Kaynak ayrıca, “Kendisine siyasi gelişmelerin neye yol açacağını izleme fırsatı verildi de bu, koşulların henüz olgunlaşmadığı anlamına mı geliyor?” dedi.
Kaynağa göre Berri, belki de ‘Franciyye’ye milletvekilleri arasındaki destekçilerinin sayısını artırmak için hiçbir çabadan kaçınmadığını ve böylece gerekli desteğin sağlanmaması durumunda sorumluluğundan kurtulacağını’ bildirmek için her yöne hareket ediyor.
 



Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, dün yaptığı açıklamada hükümetin HDK ile ordu arasında yaşanan ‘yıkıcı savaşı sona erdirmeyi amaçlayan tüm yapıcı çabalara açık’ olduğunu söyledi.

Reuters'ın haberine göre Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Joe Biden'ın çatışan taraflara müzakerelere yeniden başlamaları için yaptığı çağrıya verdiği yanıtta “Halkımızın acılarını hafifletecek ve Sudan'ı güvenlik, istikrar, hukukun üstünlüğü ve demokratik güç devri yoluna sokacak barışçıl bir çözüm aramak için tüm uluslararası ortaklarla birlikte çalışmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Başkan Biden dün çatışan tarafları, 2023 nisanından bu yana devam eden ve on binlerce insanın ölümüne ve ülkenin kıtlığın eşiğine gelmesine neden olan savaşı sona erdirmek üzere müzakerelere yeniden başlamaya çağırdı. Biden, Sudan’ın batısındaki Darfur’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında şiddetli çatışmaların yeniden başlamasından günler sonra yaptığı açıklamada, “Sudanlıların çektiği acıların sorumluluğunu taşıyan çatışan tarafları (Sudan ordusu ve HDK) güçlerini geri çekmeye, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmaya ve bu savaşı sona erdirmek için müzakerelere yeniden katılmaya çağırıyorum” dedi.

Cumartesi günü, HDK'nın ülkenin güneybatısındaki el-Faşir’in kontrolünü ele geçirmek için saldırı başlatmasıyla şehirde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

El-Faşir, geçtiğimiz mayıs ayından bu yana kuşatma altına almış olmasına rağmen HDK’nın ele geçiremediği Darfur eyaletinin beş şehrinden sadece biri.

Biden yaptığı açıklamada kuşatmanın son zamanlarda ‘yoğunlaştırılmış bir saldırıya’ dönüşmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre Biden, savaşın başlamasından bu yana sivillere yönelik zulümlere atıfta bulundu.

Darfur Valisi Minni Minawi, geçtiğimiz hafta ordunun HDK tarafından el-Faşir'e yapılan ‘büyük bir saldırıyı’ püskürttüğünü ve HDK'nın ilerleyerek kentteki askeri mevzileri ele geçirdiğini açıkladı. Sudan, geçtiğimiz yıl nisan ayından bu yana Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile eski yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu liderliğindeki HDK arasında devam eden bir savaşa sahne oluyor.

ABD Başkanı, salı günü yaptığı açıklamada, Sudan’daki savaşın ‘dünyanın en kötü insani krizlerinden birini’ yarattığı uyarısında bulunarak yaklaşık ‘10 milyon insanın’ yerinden edildiğini söyledi.

ABD, 14 Ağustos'ta Sudan’a insani yardımların ulaştırılmasının kolaylaştırılması ve ateşkesin sağlanması için İsviçre'de müzakereler başlattı.

Müzakereler, başladıktan yaklaşık on gün sonra ateşkes konusunda bir anlaşma sağlanamadan sona erdi. Ancak çatışan taraflar iki önemli koridor üzerinden güvenli ve hiçbir engelleme olmadan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamayı taahhüt etti.

ABD'nin Sudanlı sivillere iki yıl içinde toplam 1,6 milyar dolarlık yardımda bulunduğunu hatırlatan Biden, “Açıkça söylemeliyim ki ABD, özgürlük, barış ve adaleti hak eden Sudan halkına olan bağlılığından vazgeçmeyecek. Çatışmanın tüm taraflarına şiddete son vermeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı, her iki tarafın da Sudan'ın tüm bölgelerine insani yardımların herhangi bir engelleme olmadan ulaştırılmasına derhal izin vermesi gerektiğinin altını çizdi.