Yemen’deki mayın kurbanı bir ayda yüzde 30 arttı

MASAM aracılığıyla imha edilen Husi mayınları (Yemen askeri medyası)
MASAM aracılığıyla imha edilen Husi mayınları (Yemen askeri medyası)
TT

Yemen’deki mayın kurbanı bir ayda yüzde 30 arttı

MASAM aracılığıyla imha edilen Husi mayınları (Yemen askeri medyası)
MASAM aracılığıyla imha edilen Husi mayınları (Yemen askeri medyası)

Birleşmiş Milletler Hudeyde Anlaşmasını Destekleme Misyonu (UNMHA) tarafından yayınlanan aylık rapora göre geçtiğimiz Şubat ayında Yemen'in Hudeyde vilayetinde Husi milisler tarafından rastgele yerleştirilen mayın kurbanlarının sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 30 arttı.
Rapor, mayın kurbanlarını izlemekle ilgilenen bağımsız bir Yemen örgütünün yeni yılın başından bu yana geçen 6 hafta içinde 42 sivilin öldüğünü ve 61 sivilin yaralandığını doğrulayan istatistikle aynı döneme geldi.
UNHMA, geçtiğimiz ay mayın ve savaştan kalan patlayıcılar sebebiyle 21 sivilin hayatını kaydettiğini açıkladı. Bu geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 30'luk  (16 kişi) bir artış anlamına geliyor.
BM misyonuna göre, Yemen'in Hudeyde valiliği kara mayınlarından ve patlayıcı savaş kalıntılarından en çok etkilenen bölge olmaya devam ediyor. Açıklamada, kara mayınları ve patlayıcı savaş kalıntılarıyla ilişkili tehlikeler nedeniyle yerel halkın hareket özgürlüğü ve geçim faaliyetlerinin kısıtlandığı kaydedilirken, mayınlarla ilgili acil insani önlemler ve valilikteki mayın temizleme çabalarına uluslararası destek çağrısında bulunuluyor.
Yemen Kara Mayını Gözlemevi ise, Yemen'in 9 vilayetindeki mayın kurbanlarının sayısına ilişkin istatistikleri bildirdi. Bu yılın başından Şubat ortasına kadar 42 sivilin öldüğünü ve 61 sivilin yaralandığını kaydetti. Bunlardan sonuncusu, Husi milislerinin geri çekilmeden önce toprak bir futbol sahasına yerleştirdiği bir mayının Hudeyde valiliğinin güneyindeki Hays semtinde patlaması sonucu hayatını kaybeden 3 çocuk.
Gözlemevi, Husilerin mayınları ne ölçüde öldürücü bir silah veya askeri amaçlar için kullanıp kullanmadığını açıkladı.
Gözlemevi, Yemen'deki kırsal kesimdeki kadınların hayatlarının Husiler tarafından yerleştirilen mayınlar ve savaş kalıntılarından kaynaklanan patlayıcı mühimmat nedeniyle risk altında olduğunu belirtti. Son iki ayda Hudeyde, Maarib, El-Cevf, Saada, El-Beyda ve Lahic vilayetlerinde 3 kadın öldürüldü, 6 kadın yaralandı.
Raporda, Husilerin ilke ve değerlere aykırı davranıp sivil yaşamları doğrudan hedef alarak, ayrım gözetmeden yol kenarlarına, su kuyularının yakınlarına, okullara, çiftliklere ve hayvan otlatma alanlarına mayınlar yerleştirdiği belirtiliyor. Ayrıca, kadınların bu yaklaşımın çok acı bir bedel ödediğini vurguluyor.
Öte yandan Taiz vilayetindeki Mayın Eylemi Yürütme Merkezi, 2017'den Şubat 2023'e kadar kadın mayın kurbanı sayısını 17 ölü ve 203'ünün yaralı olduğunu aktardı.
Merkez, mayınlardan etkilenen kadınların hikayelerinin, yaşayanların yüreklerini dağlayan, yürek sızıları bırakan, vicdanları sarsan bu toplumsal gruba acziyetlerine rağmen merhamet göstermeyen, onlara sığınma fırsatı vermeyen azaplarla dolu hikayeler olduğunu kaydetti.
Merkez, Yemenli kadınlar mayın patlaması sonucu bazı uzuvlarını kaybetmesi nedeniyle fiziksel ve psikolojik olarak kötü durumda olduklarını bildirdi.
Bu bağlamda Yemen'deki Mayın Temizleme Projesi MASAM, Mart ayının ilk haftasında Yemen'in çeşitli bölgelerine Husi milislerin döşediği 880 (3 anti personel mayın, 198 tanksavar mayın, 677 patlamamış mühimmat, iki patlayıcı cihaz)  mayın temizlendiğini açıkladı.
MASAM’a göre, proje tarafından çalışmaların başlangıcından bu yana temizlenen mayın sayısının 390 bin 586’ya yükseldi.
 



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."