Berri’ye göre Lübnan’da çözümün anahtarı cumhurbaşkanı seçiminde yatıyor

Nebih Berri. (AFP)
Nebih Berri. (AFP)
TT

Berri’ye göre Lübnan’da çözümün anahtarı cumhurbaşkanı seçiminde yatıyor

Nebih Berri. (AFP)
Nebih Berri. (AFP)

Lübnan’da yaşanan son gelişmeler, siyasi çözümü dış müdahale ile desteklemeye yönelik çabaların arttığına dair işaretler taşıyor. Siyasi kesimler arasında, özellikleri üzerinde hemfikir olunmasına rağmen bir sonraki cumhurbaşkanın kim olacağına dair bölünme sürüyor. Şu ana kadar cumhurbaşkanı dosyasıyla ilgili siyasi arenada devam eden iletişim sürerken taleplerin başında kötü gidişatın durdurulması ve asgari düzeyde bir siyasi istikrar sağlanması geliyor.
Uluslararası temaslar, Lübnan Başbakanı Necip Mikati’nin Roma ve Vatikan'ı ziyaretiyle zirveye ulaştı. Mikati’nin İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Papa Francis ile ikili görüşmelerde bulunması bekleniyor.
Ülke içinde ise Meclis Başkanı Nebih Berri'nin, Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Samir Caca'nın Lübnan için ABD Eylem Grubu’ndan bir heyet ile yaptığı görüşmeyle bağlantılı olarak İspanya Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu başkanı ile gerçekleştirdiği görüşme kameralara yansıdı. Caca, ‘egemenliği ve reform projesi olan’ bir cumhurbaşkanı seçilmesinin gerekliliğini vurguladı.
Şarku’l Avsat’ın cumhurbaşkanlığı seçim sürecini yakından takip eden parlamento kaynaklarından aldığı bilgiye göre diplomasi hız kazandı. Zira mali ve yaşamsal bozulma, bir sonraki cumhurbaşkanının çalışma programına bağlı kalınması ve anlaşmaların gereğini yerine getirmesi zorunluluğunu gözler önüne serdi. En belirgini dolar kurundaki rekor artış olmak üzere yeni faktörlerin bir araya gelmesine paralel olarak, ana kurumlarda ve idari tesislerde mevcut olan boşlukla bağlantılı sorunlar, kurtarma ve bozulmaya son vermeyi zorlaştırıyor.
Şarku'l Avsat’a açıklama yapan kaynaklar şunları söyledi:
“Diplomatik görüşme turlarında, şartnameler ve isimler derinlemesine inceleniyor. Tarafların pozisyonları ile özellikle yeni cumhurbaşkanının yapması gereken görevler konusunda açıklamalar dinleniyor.”
Kaynaklar, Fransız ve ABD taraflarının ‘uzlaşmanın gerekliliğine ikna olduklarına ve cumhurbaşkanının tüm iç ve bölgesel taraflarla temasın yanı sıra Taif Anlaşması’nı uygulamaya kararlı bir figür olduğuna’ dikkat çekti.
Berri, dün yaptığı açıklamada, parlamentonun cumhurbaşkanlığı sürecini yakında tamamlayabilmesini umduğunu söyledi. Herkesten, ‘özellikle doların kuru yüz bin Lübnan lirasını aştıktan sonra, kötüleşen mali, ekonomik ve yaşam koşulları ışığında kimsenin zaman kaybetme lüksünün olmadığını’ idrak etmesini istendiğini vurguladı. Berri, Cumhurbaşkanlığı makamındaki boşluğun uzaması ve kurumların çalışmasının engellenmesindeki ısrardan duyduğu kaygıyı da dile getirdi. Hiç kimsenin muaf olamayacağı feci sonuçlar konusunda uyardı. Berri, Lübnan için bir cumhurbaşkanı seçmenin ‘kurtuluş yolunu açan bir çözümün anahtarı olduğunu’ yineledi. Lübnan'ın içinde bocaladığı krizlerden kurtulmak ve ilerlemek için tüm bileşenlere sahip olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
“Tüm bunlar, samimi ve iyi niyetlere yatırıma, diyalog ve fikir birliği dışında herhangi bir sürece girme seçeneği bulunmadığının farkına varılmasına bağlıdır.”
Kötüleşen mali ve yaşamsal bozulmaya ilişkin endişeler, siyasi hareketlerin mevcut bozulmayı durdurmak için belirgin hale gelen uzlaşmaya yönelik başlıca nedeni oluşturuyor. Bunun ancak Canbolat'ın Kuveyt'te Lübnan toplumuyla yaptığı görüşmede dile getirdiği uzlaşma ile varılabilecek bir yol olduğu belirtiliyor. Nitekim Berri, Lübnan'ın, ‘elektrik ve bankacılık da dahil olmak üzere sektörlerde reformlara’ atıfta bulunarak, buna dair bir gündemin uygulanması gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanının herhangi bir partiden değil, uzlaşıya dayalı bir şekilde seçilebileceğinin altını çizerek bunun ‘uzlaşma uğruna değil, reform uğruna uzlaşma’ olduğuna dikkat çekti.
Diğer yandan Lübnan Kuvvetleri Partisi’nin Başkanı Semir Caca, Lübnan için Amerikan Eylem Grubu heyetine mevcut aşamanın doğruluğunu ve Lübnanlıların ülke için temsili değil, gerçek anlamda bir cumhurbaşkanı seçme konusundaki acil ihtiyacına vurgu yaptı. Caca sözlerini şöyle sürdürdü:
“İyi niteliklere sahip insanları getirecek, ülkenin yüklerini taşıyabilecek ve kurtuluş yoluna koyabilecek egemen ve reform projeli bir cumhurbaşkanı seçmemizi gerektiren hassas bir anla karşı karşıyayız.”



Eş Şara, 16 yıl aradan sonra Şam'a yaptığı ilk ziyaretinde Abbas'ı kabul etti

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Filistinli mevkidaşını Şam'da kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Filistinli mevkidaşını Şam'da kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Eş Şara, 16 yıl aradan sonra Şam'a yaptığı ilk ziyaretinde Abbas'ı kabul etti

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Filistinli mevkidaşını Şam'da kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Filistinli mevkidaşını Şam'da kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara Filistinli mevkidaşını dün Şam'da karşıladı ve bu Mahmud Abbas'ın yaklaşık 16 yıl sonra Suriye başkentine yaptığı ilk ziyaret oldu.

AFP’nin haberine göre eş Şara Abbas'ı Halk Sarayı'nın girişinde karşıladı ve ardından kırmızı halı üzerinde birlikte yürüdüler.

 Suriye Devlet Başkanı Ahmed ş-Şara Şam'da Filistinli mevkidaşı ile yan yana yürüdü (Suriye Devlet Başkanlığı)Suriye Devlet Başkanı Ahmed ş-Şara Şam'da Filistinli mevkidaşı ile yan yana yürüdü (Suriye Devlet Başkanlığı)

Suriye Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Eş Şara, Abbas ve beraberindeki heyetle Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin de hazır bulunduğu bir toplantı gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre bir hükümet kaynağı, Abbas'ın Haziran 2009'dan beri Şam'a yaptığı ilk ziyaretin amacının “Suriye-Filistin ilişkilerini ele almak, Filistinlilerin Suriye'deki işlemlerini kolaylaştırmak ve ortak tehditleri müzakere etmek” olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) tahminlerine göre, 2011 yılında çatışmalar başlamadan önce Suriye'deki Filistinlilerin sayısı 560 bin civarındaydı. BM ajansı şu anda bu sayının 438 bin olduğunu tahmin ediyor ve bunların yüzde 40'ından fazlası ülke içinde yerinden edilmiş durumda.

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, Filistinli mevkidaşı ile Şam'daki Halk Sarayı'nda görüştü (Suriye Cumhurbaşkanlığı)Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, Filistinli mevkidaşı ile Şam'daki Halk Sarayı'nda görüştü (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) Şam'daki gözlemcilere dayandırdığı haberine göre Abbas'ın ziyareti, eski rejime sadık olan ve ofisleri ile askeri karargahları kapatılan Filistinli grupların varlığı ve Suriye'deki Filistin dosyasının karmaşıklığı nedeniyle istisnai bir öneme sahip.

Gözlemciler Abbas'ın ikili ilişkiler, Suriye'de sayıları yarım milyonu aştığı tahmin edilen Filistinlilerin varlığı ve Filistin diasporasının başkenti olan Yermuk kampının yeniden inşası konularını ele alacağını belirtti.

Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana Suriye'ye ilk ziyaretini gerçekleştiren Abbas'a FKÖ Yürütme Kurulu Sekreteri Hüseyin eş Şeyh ve Yürütme Kurulu üyesi Ahmed Mecdelani de eşlik ediyor.

Abbas Şam'ı en son 2009 yılında ziyaret etmiş ve bu ziyaret sırasında Suriye ve Suudi Arabistan'ı kapsayan bir tur kapsamında Beşşar Esed ile görüşmüştü.

Suriye'deki çatışmaların başlamasını takip eden yıllarda Abbas, en son Haziran 2024'te olmak üzere Şam'ı ziyaret eden Filistinli yetkililer aracılığıyla Esed'e mesajlar gönderdi.

 Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, 16 yıl aradan sonra ilk Şam ziyaretinde Filistinli mevkidaşını kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, 16 yıl aradan sonra ilk Şam ziyaretinde Filistinli mevkidaşını kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Abbas, Esed'in devrilmesinin ardından Suriye'deki geçiş döneminde cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen eş Şara'yı tebrik eden liderler arasındaydı.

İki cumhurbaşkanı ilk kez mart ayında Kahire'de düzenlenen acil Arap zirvesi çerçevesinde bir araya gelmişti. Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı Wafa'dan aktardığına göre Abbas “iki ülke ve halk arasındaki köklü tarihi ve kardeşlik ilişkilerinden büyük gurur duyduğunu” ifade etti.