İki İranlı yetkili: Hamaney, Suudi Arabistan ile müzakereleri hızlandırmak için harekete geçti

Hamaney'in Çin arabuluculuğu arayışına girmesinin arkasında hayal kırıklığının yattığını söylediler.

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, geçtiğimiz cumartesi günü Pekin'de Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid bin Muhammed el-Ayban ve İranlı mevkidaşı Ali Şemhani için arabuluculuk yaptı (Reuters)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, geçtiğimiz cumartesi günü Pekin'de Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid bin Muhammed el-Ayban ve İranlı mevkidaşı Ali Şemhani için arabuluculuk yaptı (Reuters)
TT

İki İranlı yetkili: Hamaney, Suudi Arabistan ile müzakereleri hızlandırmak için harekete geçti

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, geçtiğimiz cumartesi günü Pekin'de Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid bin Muhammed el-Ayban ve İranlı mevkidaşı Ali Şemhani için arabuluculuk yaptı (Reuters)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, geçtiğimiz cumartesi günü Pekin'de Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid bin Muhammed el-Ayban ve İranlı mevkidaşı Ali Şemhani için arabuluculuk yaptı (Reuters)

İran siyasi ve ekonomik yalnızlığını sona erdirmek için iki yıldır Arap dünyasında büyük ağırlığı ve petrol gücü Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden kurmaya çalışıyordu.
Reuters Haber Ajansı’na konuşan İki İranlı yetkili, Dini Lider Ali Hamaney'in ikili görüşmelerin temposunun yavaşlığı karşısında geçen eylül ayında sabrının tükendiğini ve süreci hızlandırmanın yollarını görüşmek üzere ekibini topladığını, bunun ise Çin’in müdahalesi ile sonuçlandığını söyledi.
Çin'in geçen hafta açıklanan büyük başarıdaki gizemli rolü, ABD'nin on yıllardır ana arabulucu rolünü oynadığı Ortadoğu'daki güç dengelerini sarstı.
Müzakerelere katılan İranlı bir diplomat, “Çin, Umman ve Irak’taki müzakerelerde Tahran ve Riyad’ın boşlukları kapatmasına ve çözülmeyi bekleyen sorunları aşmasına yardım etme arzusunu gösterdi” dedi.
Anlaşma, İran'ın başkentindeki Suudi Arabistan Büyükelçiliği ve Meşhed'deki konsolosluğuna Ocak 2016'da düzenlenen saldırılar nedeniyle yedi yıl boyunca devam eden diplomatik iletişimsizliğin ardından imzalandı. Suudi Arabistan-İran anlaşmasının tamamlanıp tamamlanmayacağına ilişkin bir soruya yanıt olarak, Pekin'deki görüşmelere katılan üst düzey Çinli diplomat Wang Di gazetecilere verdiği demeçte; yakınlaşmanın, tüm sorunların bir gecede çözüleceğinin beklenmediği bir süreç olduğunu söyledi.
Xinhua Haber Ajansı muhabiri Yang Liu'nun Twitter'da yaptığı paylaşıma göre, Wang Di “Önemli olan, her iki tarafın da ilişkileri geliştirmek konusunda samimiyete sahip olmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Reuters'e konuşan bir Suudi yetkili, ülkesinin iki yıl önce Irak ve Umman'da İran'la diyalog kurmanın yollarını aramaya başladığını belirtti.
Bu hamle, aralık ayında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Riyad'ı ziyaret etmesi ve Suudi Arabistan ile İran arasında arabuluculuk yapma arzusunu ifade etmesiyle belirleyici bir ana yol açtı.
Suudi yetkiliye göre, “Krallık adımı memnuniyetle karşıladı ve Çin tarafına önceki diyalog turlarının bir özetini bu görüşmeleri nasıl devam ettirebileceğimize ilişkin düşüncelerimizi içeren bir planı gönderme sözü verdi.”
Yetkili, şubat ayında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Pekin'i ziyaret ettiğini, Çin'in kendisine Riyad'ın önerilerini ilettiğini ve İran tarafının bunları kabul ettiğini sözlerine ekledi.

Çin arabuluculuğu ‘en iyi seçenek’
İranlı bir yetkili, anlaşmanın güvenlik kaygılarından ekonomik ve siyasi konulara kadar bir dizi konuyu kapsadığına işaret ederek, “Ayrıntıya girmeyeceğim ama hiçbir ülkenin diğerine istikrarsızlık kaynağı olmayacağı konusunda anlaştık. İran, Riyad'ın güvenliğine yardımcı olmak için bölgedeki, özellikle Yemen'deki nüfuzunu kullanacak” dedi.
Yetkili “Her iki taraf da Basra Körfezi'ndeki güvenliği korumak, petrol akışını sağlamak ve bölgesel sorunları çözmek üzere birlikte çalışmak için elinden geleni yapacak. Öte yandan Tahran ve Riyad birbirlerine karşı yapılan herhangi bir askeri saldırganlığa dahil olmayacak” şeklinde sözlerini sürdürdü.
Hamaney'in yakın çevresinden bölgesel bir kaynak İran'ın, üst düzey ulusal güvenlik yetkilisi Ali Şemhani’yi Arap azınlığa mensup olduğu için müzakerelere liderlik etmek üzere seçtiğini söyledi.
Müzakerelerin içeriğini bilen İranlı bir yetkili, “İran'ın Washington'a güvensizliği ve Pekin'in Suudi Arabistan ve İran ile dostane ilişkileri düşünüldüğünde Çin en iyi seçenekti. Aynı şekilde Çin’in enerji ihtiyaçları göz önünde bulundurulduğunda sakin bir Ortadoğu Çin’in işine gelecektir” dedi.
Bununla birlikte, onlarca yıllık güvensizlikten sonra sürtüşmelerin devam etmesi sürpriz olmaz. İran'ın karar alma mekanizmasına yakın İranlı bir kaynak, “Bu anlaşma, Tahran ile Riyad arasında herhangi bir sorun veya çatışma olmayacağı anlamına gelmiyor. Gelecekte ne olursa olsun, bunun 'kontrol altında' olacağı anlamına geliyor” dedi.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.