İngiltere’de kamu kurumlarına TikTok yasağı

TikTok uygulamasına yönelik tartışmalar sürüyor. (DPA)
TikTok uygulamasına yönelik tartışmalar sürüyor. (DPA)
TT

İngiltere’de kamu kurumlarına TikTok yasağı

TikTok uygulamasına yönelik tartışmalar sürüyor. (DPA)
TikTok uygulamasına yönelik tartışmalar sürüyor. (DPA)

İngiltere'de, Çin merkezli sosyal medya platformu TikTok'un kamuya ait telefon ve diğer elektronik cihazlarda kullanılması yasaklandı.
İngiltere Kabine Ofisi Bakanı Oliver Dowden, Avam Kamarası'nda yaptığı açıklamada kamuya ait telefon ve diğer elektronik cihazlarda TikTok kullanımının yasaklandığını duyurdu.
Gençler arasında oldukça popüler olan, kısa videoların paylaşılmasına olanak sağlayan uygulamayı eleştirenler, Çinli yetkililere dünya çapındaki kullanıcı verilerine erişim izni sağlanması suçlaması yöneltiyor. Ancak TikTok bunu reddediyor. Dowden konuya dair şunları söyledi:
“Bu aslında önemli bir önlem. Hükümet genelinde TikTok uygulamasının kullanımının sınırlı olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte aslında bir siber temizlik sağlayacağız. Hassas bilgiler içerebilen devlet kurumlarıyla ilgili özel riskler göz önüne alındığında, belirli uygulamaların kullanımını kısıtlamak akıllıca ve uygun.”
Dowden ayrıc ‘devlet kurumlarıyla ilgili belirli risklere dayanan’ bu yaklaşımın ABD, Kanada ve Avrupa Birliği tarafından alınan benzer yasakları takip ettiğini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da bu hafta başlarında ülkesinin ‘müttefiklerinin ne yaptığına bakacağını’ söyledi.
İngiliz Parlamentosu geçtiğimiz ağustos ayında TikTok hesabını kapattı. Başbakan'ın hesabı ise, Boris Johnson'ın geçtiğimiz eylül ayında görevden ayrılmasından bu yana güncellenmedi. Ancak Enerji Bakanı Grant Shapps da dahil birçok sim hesaplarını yakın zamanda güncelledi.
TikTok hesabı bulunan Bilim ve Teknoloji Bakanı Michelle Donelan, milletvekillerine halkın TikTok'u kullanmaya devam edebileceğini söyledi.
Batılı hükümetler, ana şirket ByteDance Limited ile ilgili endişeler ışığında TikTok uygulamasının potansiyel güvenlik riski konusunda daha fazla endişelenmeye başladı.
ABD Kongresi, uygulamayı geçtiğimiz yıl devlet kurumlarından yasakladı. Avrupa Komisyonu da çalışanlarına 15 Mart'a kadar cihazlarından silme talimatı vermiş, Kanada ve Belçika da benzer önlemler almıştı.
Çin önceki gün, ABD hükümetinin Çinli ana şirket ByteDance'den uygulamadaki hisselerinden vazgeçmesini veya ulusal güvenlik nedenleriyle yasakla karşı karşıya kalmasını istemesinin ardından ABD’yi TikTok’a yönelik sebepsiz saldırıları durdurmaya çağırdı.
Wall Street Journal ve diğer ABD gazetelerine göre Beyaz Saray, TikTok'un Çinli ByteDance grubuna ait kalması durumunda ABD'de yasaklanacağını belirten bir ültimatom yayınladı. TikTok, AFP’ye,  ABD hükümetinin uygulama sahibinden uygulamayı terk etmesini istediğini aktardı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin açıklamasında, Washington’ın, TikTok’un ABD’nin ulusal güvenliğini tehdit ettiğine dair henüz kanıt sunmadığını belirterek şunları söyledi:
“ABD veri güvenliği sorunlarıyla ilgili yanlış bilgi yaymayı bırakmalı, sebepsiz saldırıları (TikTok'a karşı) durdurmalı ve yabancı şirketler için açık, adil, uygun ve ayrımcı olmayan bir çalışma ortamı sağlamalı.”
TikTok şirketi, uygulamanın kullanımının engellenmesinin ‘yersiz endişelere dayandığını ve daha geniş jeopolitik gerilimlerden kaynaklandığını’, İngiltere'de böyle bir önlem uygulanırsa hayal kırıklığına uğrayacağını bildirdi.
TikTok daha önce kullanıcı verilerini Pekin hükümeti ile paylaşmadığını ancak Çin istihbarat yasalarının şirketlerin gerektiğinde Komünist Parti’ye yardım etmesini gerektirdiğini duyurmuştu. Yapılan değerlendirmeler, bu yasaların Pekin'in siyasi liderleri ve yetkilileri tarafından kullanılan cihazlardaki verilerin ifşa edilmesine yol açacağından endişe duyulduğu yönünde.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.