Küresel gıda krizinin çözüm modeli Ukrayna tahıl koridoru mu?

Küresel gıda krizinin çözüm modeli Ukrayna tahıl koridoru mu?
TT

Küresel gıda krizinin çözüm modeli Ukrayna tahıl koridoru mu?

Küresel gıda krizinin çözüm modeli Ukrayna tahıl koridoru mu?

Rusya, Ukrayna'nın Karadeniz limanlarından yalnızca 60 gün süreyle tahıl ihracatına izin verecek olan Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye tarafından desteklenen bir girişimi yenilemeyi teklif etti. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Tahıl anlaşmasını 120 gün daha uzatmak için müzakerelere başladık. Rusya ve Ukrayna taraflarıyla teknik düzeyde görüştük, bakanlar düzeyinde görüşmelerimizi sürdürüyoruz” dedi. Akar yaptığı açıklamalarda, sözleşmenin geçerlilik süresinin kısa sürede uzatılması konusunda uzlaşma sağlanmasını umduğunu dile getirdi. Akar ayrıca, “Fiyat istikrarını ciddi şekilde etkilediği için uluslararası ve bölgesel barış açısından önemli olan bu anlaşmayı 60 gün yerine 120 gün uzatmak için görüşüyoruz. İki taraf (Rus ve Ukrayna) bu teklifi değerlendirecek ve kararını verecek. Umarım en kısa sürede bu sorunu çözeriz” ifadelerini kullandı. Akar, ilgili tarafların uzatma konusunu görüşmeye başladığını, gerekli değerlendirmeleri yaptıktan sonra konuyla ilgili kararlarını açıklayacaklarını ifade etti. 22 Temmuz 2022'de İstanbul'da imzalanan ve ilk kez 18 Kasım'da uzatılan anlaşmanın süresi 18 Mart'ta sona eren anlaşma kapsamında bugüne kadar 24 milyon tondan fazla tahıl sevk edildiğine dikkat çekti. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, uluslararası örgütün tahıl anlaşmasının uygulanması, Rus gıda ve gübre ihracatıyla ilgili kısmın uygulanması için çağrı yapmaya devam ettiğini söyledi.
Daha önce Rusya Dışişleri Bakanlığı, Batılı ülkeleri, anlaşmanın sadece Ukrayna tahıl ve gıda ürünlerinin ihracatıyla ilgili kısmı olan şartlarının bir bölümünü uygulayarak tahıl anlaşmasını sabote etmeye çalışmakla suçlamıştı.
İstanbul Anlaşması, Ukrayna'nın tahıl, gıda ve gübrelerinin Karadeniz'deki 3 Ukrayna limanından taşınmasını ve Rus tarım ürünleri ve gübrelerinin ihracatına uygulanan yaptırımların kaldırılmasını öngörüyor. Rusya, ürünleriyle ilgili kısmın uygulanmadığını söylüyor. Anlaşma, önemli bir tahıl ve yağlı tohum üreticisi olan Ukrayna'daki üç limandan ihracatın yeniden başlamasına izin vererek küresel gıda kıtlığını azaltmak amacıyla tahıl taşıyan gemiler için güvenli geçiş sağladı.

Hangi ürünler ihraç ediliyor?
Gemilerin geçişine güvenli geçiş sağlanmasını öngören anlaşma kapsamında 12,2 milyon tonu mısır olmak üzere yaklaşık 24,6 milyon ton tarım ürünü sevk edildi. Buğday sevkiyatları yaklaşık 6,7 milyon tona ulaşırken, diğer emtialar arasında kolza tohumu, Ayçiçek yağı, Ayçiçek unu ve arpa yer aldı. Bu sevkiyatların çoğu Çin'e (5,4 milyon ton), İspanya'ya (4,3 milyon ton) ve Türkiye'ye (2,7 milyon ton) gitti.

Anlaşmada hangi noktalar değiştirilebilir?
Anlaşmadaki en büyük potansiyel değişiklik, Rusya'nın desteklediği ancak Ukrayna'nın karşı çıktığı yenileme süresinin 120 günden 60 güne düşürülmesi olarak görülüyor. Sürenin kısalması önemlidir. Çünkü anlaşmanın çökmesi olasılığı nedeniyle tahıl sevkiyatları genellikle yenileme tarihine kadar ertelenir ve bu gerçekleşirse bölgedeki birçok gemiyi karaya oturtur. Reuters’in haberine göre endüstri kaynakları Rusya'nın Ukrayna'yı işgal ettiği Şubat 2022'de mahsur kalan ve çoğu gıda kargosu taşıyan 90'dan fazla gemiye kıyasla, yaklaşık 60 ticari gemi hala Ukrayna limanlarında mahsur kaldığına dikkat çekti. Kaynaklara göre bu nedenle, anlaşmanın yenilenme süresinin kısaltılmasının, Ukrayna'yı su yolu ile terk eden tahıl ve yağlı tohum sevkiyatlarının hacminde önemli bir düşüşe yol açması muhtemel. Çünkü şirketler sevkiyatların akıbetinden endişe duyuyor. Ticaret kaynakları, nakliye şirketlerinin, anlaşmayla ilgili devam eden müzakerelerin sonucu belli olana kadar gemilerinin koridordan geçmesine izin vermeyi reddettiğini söyledi. Kaynaklar, Ukrayna’nın, anlaşmayı en az bir yıl uzatmak ve Mykolaiv limanını girişimin kapsadığı limanlar listesine eklemek istediğini bildirdi. Anlaşmanın kapsadığı üç limanın, ayda yaklaşık üç milyon ton toplam nakliye kapasitesiyle Odessa, Çornomorsk ve Pivdenny olduğu biliniyor.
2021 yılı nakliye verileri, Mykolaiv'in Ukrayna'daki en büyük ikinci tahıl limanı olduğunu ortaya koydu. Bu nedenle anlaşmaya girmesinin daha fazla miktarda tahıl ve yağlı tohum nakliyesine olanak sağlaması bekleniyor. Rusya, tarımsal ihracatı üzerindeki yasağı kaldırmak için somut adımlar atılana kadar anlaşmayı daha uzun bir süre için yenilemeyi reddettiğini söyledi. Yaptırımlar Rusya'nın tarımsal ihracatını açıkça hedef almıyor. Ancak Moskova ödemeler, lojistik ve sigorta şirketlerine getirilen yasağın tahıl ve gübre ihracatına engel teşkil ettiğini söylüyor. Bazıları, Rusya'nın Batı'dan Rusya'nın ihracatını kolaylaştıracak devlet tarım bankası Rosselkhozbank üzerindeki kısıtlamaları hafifletmesini isteyeceğini de iddia ediyor.

Anlaşma gıda krizini hafifletmeyi başardı mı?
Chicago Ticaret Odası buğday fiyatları, 24 Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden sonra fırladı. Ukrayna'nın su yoluyla milyonlarca ton buğday ihraç etmesi nedeniyle fiyatlar düştüğü için buğday fiyatları şu anda çatışma öncesi seviyelere ulaştı. Fiyatların düşmesine yol açan diğer faktörler arasında, küresel ekonomilerin karamsar beklentileri ve doların değer kazanmasına ek olarak, geçen yıl Rusya'nın buğday rekoltesinin artarak rekor seviyelere ulaşması yer alıyor.
Chicago vadeli işlemlerindeki düşüşe rağmen, ekmek ve makarna gibi buğdaya dayalı temel gıda fiyatları, birçok gelişmekte olan ülkede işgal öncesi seviyelerin oldukça üzerinde kalıyor.

Peki ya sigorta?
Anlaşmaya nezaret eden İstanbul merkezli Ortak Koordinasyon Merkezi, sigorta şirketleri ve armatörlerin endişelerini gidermek amacıyla nakliye kanalına ilişkin prosedürleri Ağustos ayında yayınladı. Bu merkez, Rus, Türk ve Ukraynalı yetkililerin yanı sıra BM yetkililerinden oluşuyor. Sigorta şirketleri başlangıçta, koridordan geçen gemilere eşlik edecek düzenlemelerin yanı sıra deniz mayınlarıyla başa çıkmak için net bir strateji varsa koruma sağlamaya istekli olduklarını söylediler.
O zamandan beri sigorta şirketleri, gemilerin geçiş halindeyken şerit içinde kalması veya sözleşmelerinin iptal edilme riskiyle karşı karşıya kalması da dahil olmak üzere teminat sağlamak için koşullar koydu. 22 Temmuz anlaşmasının ardından, Lloyd's of London'ın bir yan kuruluşu olan Ascott ve sigorta komisyoncusu Marsh, seyahat için devreye alınan 50 milyon dolarlık sigorta kapsamı ile Ukrayna'nın Karadeniz limanlarından ayrılan tahıl ve gıda ürünleri için bir deniz kargo savaş sigortası tesisi kurdu. Ukrayna limanlarına giden gemilerin sigortalarının toplam maliyeti, özel sigorta sınıfları içermesi nedeniyle halen çok yüksek. Bu yılın başında reasürans şirketlerinin Belarus, Rusya ve Ukrayna'yı hariç tutmasının ardından sigorta şirketlerinin daha fazla risk üstlenmesi nedeniyle bu maliyet artmış, bu da sigorta şirketlerinin riskini artırmakta ve sevkiyatlar için sigorta teminatı sağlama isteklerini azaltıyor. Gemi sahipleri, anlaşmada yer alan üç Ukrayna limanından herhangi birine sefer yapan gemiler için yedi günde bir yenilenen ve binlerce dolara mal olan savaş risklerine karşı ek sigorta bedelleri ödemekle yükümlü. Anlaşmanın yenilenmesi 60 gün ile sınırlı kalırsa yüksek maliyetler ve gemilerini denizin ortasında karaya oturtma ihtimalleri nedeniyle daha fazla armatörün gemilerini kiralama konusunda isteksiz olmasına yol açabilir.



Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek için gösteri düzenledi

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
TT

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek için gösteri düzenledi

Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)

İsrail ve Hamas arasında iki yıldan uzun süredir devam eden kanlı savaşın harap ettiği Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere destek olmak için dün Paris'te binlerce kişi gösteri düzenledi.

Organizatörlerin yaklaşık 50 bin, Paris polisinin ise yaklaşık 8 bin 400 kişi olduğunu tahmin ettiği kalabalık, "Gazze, Gazze, Paris seninle" ve "Paris'ten Gazze'ye direniş!" gibi sloganlar atarak yürüdü. Filistin bayrakları ve "Filistin, sessiz kalmayacağız" ve "Soykırımı durdurun" yazılı pankartlar taşıdılar.

Yürüyüşe, başta Boyun Eğmeyen Fransa Partisi lideri Jean-Luc Mélenchon olmak üzere birçok sol görüşlü siyasi isim katıldı.

Fransa-Filistin Dayanışma Derneği Başkanı Anne Tuyon, ateşkesin 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden yedi hafta sonra AFP'ye yaptığı açıklamada, "Henüz hiçbir şeyin yolunda olmadığını unutmamalıyız" dedi. Dernek, gösteriye çağrıda bulunan 80 STK, siyasi parti ve sendikadan biri.

frgt
Paris'te binlerce kişi Filistinlilere destek gösterisi düzenledi (DPA)

"Ateşkes sadece bir sis perdesi... İsrail bunu her gün ihlal ediyor, Gazze'ye insani yardımların girmesini engellemeye devam ediyor ve Gazze'deki altyapıyı ve evleri yıkmaya devam ediyor. Kalıcı bir ateşkes ve soykırımın sona ermesini talep ediyoruz."

ABD'nin arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasının şartları uyarınca, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nden "sarı hat"ın gerisine çekildi ve bu hat, İsrail'e bölgenin yüzde 50'sinden fazlasının kontrolünü hâlâ sağlıyor.

Ancak, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasının ardından patlak veren savaşta ateşkes son derece kırılgan olmaya devam ediyor.

Anne Tuyon, "İsrail'in uluslararası hukuka uymasını sağlamanın tek yolu yaptırımlar uygulanmasıdır" diyerek, işgal altındaki Batı Şeria'da yerleşimci şiddetinin "eşi benzeri görülmemiş boyutlara" ulaştığı "yerleşim faaliyetlerindeki şaşırtıcı hızlanma"yı kınadı.

Tam adını vermek istemeyen 72 yaşındaki Saliha, Gazze'deki "soykırıma" karşı düzenlenen bir yürüyüşe katılmak için geldiğini söyledi.

"Tüm insanlık çaresizce izliyor. Bu tam bir dokunulmazlık," diyerek, "İnsanların bunu görüp de hiçbir şey yapamaması son derece şok edici. Yapabileceğimiz tek şey seferber olmak" ifadelerini kullandı.

İsminin açıklanmasını istemeyen 42 yaşındaki Bertrand ise perşembe günü işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin'de İsrail polisi ve ordusunun ortak operasyonunda öldürülen iki adamın videolarının da kanıtladığı gibi, "katliam ve soykırımın devam ettiğini" söyledi. Birleşmiş Milletler, "bir başka yargısız infaz gibi görünen" olayın soruşturulması çağrısında bulundu.

Protestocular, ekonomik ve mali yaptırımların olmaması nedeniyle, "Sokaklarda ve seçilmiş yetkililer aracılığıyla baskı yapmaya devam etmeliyiz" diye düşünüyor.


İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
TT

İtalya Suudi Arabistan ile savunma alanında iş birliğini artırmaya hazır

Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)
Suudi Arabistan - İtalya Yatırım Forumu önümüzdeki salı günü 500'den fazla İtalyan şirketinin katılımıyla başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalya'nın Riyad Büyükelçisi Carlo Baldocci, ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini derinleştirmeye hazır olduğunu ve bu hayati alanda yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedefleriyle tam uyum içinde olduğunu söyledi.

Büyükelçi Baldocci, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, şu an çeşitli İtalyan şirketlerin Suudi ortaklarıyla deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve gelişmiş gözetleme teknolojileri dahil olmak üzere çok çeşitli sistemler üzerinde iş birliği yaptığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin geçtiğimiz yıl el-Ula'da gerçekleştirdiği görüşme ve stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanmasının enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma sektörlerinde iş birliğinin hızla genişlemesine yol açtığını açıkça ifade etti.

Büyükelçinin açıklamaları, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun salı günü başkent Riyad'da 500'den fazla İtalyan şirketin katılımıyla iki ülke arasında sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklar kurmak amacıyla başlamasına eşlik etti.

El-Ula toplantısının meyveleri

İtalya’nın Riyad Büyükelçisi Baldocci, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin katılımıyla el-Ula'da imzalanan stratejik ortaklık anlaşmasının rekor sürede somut ilerlemeler sağladığını açıkladı.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji, altyapı, kültür, inovasyon ve savunma alanlarında iş birliğinin hızla genişlediğini gördük. 10 milyar avronun üzerinde değere sahip anlaşmaların imzalanması, bu yeni aşamanın derinliğini ve ciddiyetini yansıtıyor. Daha da önemlisi, kurumlarımız arasındaki diyalog daha düzenli, yapılandırılmış ve ileriye dönük hale gelerek, uzun vadeli planlamaya imkan veren bir güven ortamı yarattı.”

cvf
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İtalya Başbakanı'nı geçtiğimiz yıl el-Ula'da ağırladı (SPA)

Savunma iş birliğinin derinleştirilmesi

Ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma alanındaki iş birliğini, yerelleştirme, endüstriyel kapasite geliştirme ve beceri geliştirme konularında Vizyon 2030 hedeflerine tam olarak uygun şekilde artırmaya hazır olduğunu vurgulayan İtalya Büyükelçisi Baldocci, İtalyan şirketlerinin, İtalya'nın uluslararası alanda tanınan uzmanlığa sahip olduğu çok çeşitli sistemlerde Suudi Arabistan’dan muadilleriyle ortaklık kurduğunu belirtti. Söz konusu sistemler arasında deniz platformları, helikopterler, elektronik savunma ve ileri gözetleme teknolojileri yer alıyor.

Bu bağlamda, iki ülkenin savunma bakanlıklarının iş birliğiyle Riyad'da düzenlenen İtalyan Sanayi Günleri, İtalyan yeteneklerini sergilemek ve pratik iş birliği biçimlerini tartışmak için önemli bir platform sağlayan Büyükelçi Baldocci, “Bu etkinlik, İtalyan şirketlerinin Krallık'taki kurumlar ve endüstri ile doğrudan iletişim kurmasına ve yerelleştirme, ortak eğitim ve endüstriyel gelişme gibi alanlarda fırsatları keşfetmesine olanak tanıdı. Temeller sağlam ve her iki taraf da bu iş birliğini zaman içinde güçlendirmeye kararlı” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu

İki ülke arasındaki ortaklığın güçlendirilmesinde bir sonraki adımın bu iş birliğinin sürekliliğini sağlamak olduğunu vurgulayan Büyükelçi Baldocci, her iki tarafın da şu anda bakanlıklar, kurumlar ve özel sektör arasındaki koordinasyonu güçlendirmek için çalıştığını ve böylece büyük projelerin net yol haritaları ve ortak öncelikler doğrultusunda ilerlemesini sağlamak için çaba gösterdiğini belirtti.

sdfgt
Suudi Arabistan-İtalya Yatırım Forumu, İtalya’dan 500'den fazla şirketin katılımıyla önümüzdeki salı günü başlayacak (Fotoğraf: Mişal el-Kadir)

İtalyan Büyükelçiye göre, Riyad'da 25 ve 26 Kasım tarihlerinde 500'den fazla İtalyan şirketini bir araya getirecek olan Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu, stratejik ortaklık hedefini sürdürülebilir endüstriyel ortaklıklara, ortak yatırımlara ve daha derin kurumsal diyaloga dönüştürmeye yardımcı olacak önemli bir dönüm noktası olacak. Büyükelçi Baldocci, Suudi Arabistan-İtalya Yatırım ve İş Forumu'nun özel oturumlar ve doğrudan iş toplantıları aracılığıyla bu sektörlerin çoğuna odaklanarak somut ortaklıkları keşfetmek için benzeri görülmemiş bir platform sağlayacağını belirtti.

Vizyon 2030 fırsatları

Suudi Arabistan Vizyon 2030 projesinin İtalya’nın endüstriyel güçleriyle son derece uyumlu bir yatırım ortamı yarattığını belirten Büyükelçi Baldocci, altyapı ve mobilitenin en cazip sektörler arasında yer almaya devam ettiğini, İtalyan şirketlerinin şu anda büyük ölçekli kentsel gelişim projelerine, sürdürülebilir ulaşım çözümlerine ve inşaat işlerine katkıda bulunduğunu ve Vizyon ile bağlantılı stratejik projelerde ek fırsatların ortaya çıkacağını ifade etti.

Büyükelçi Baldocci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enerji sektöründe, İtalyan grupların yenilenebilir enerji, hidrojen, şebeke modernizasyonu ve enerji verimliliği teknolojileri alanlarında faaliyet göstermesi ile iş birliği hızla genişliyor. Bu alanlar, Suudi Arabistan’ın temiz enerji gündemini hızlandırması açısından öncelikli. Suudi Arabistan’ın yeşil hidrojen konusunda küresel bir merkez olma hedefi, özellikle Avrupa pazarlarına tedarik sağlamak açısından ortak yatırımlar için en umut verici alanlardan birini oluşturuyor.”

xscdfrg
Suudi Arabistan ve İtalya hükümetleri arasında Stratejik Ortaklık Konseyi'nin kurulmasına ilişkin imza töreninden bir kare (SPA)

Suudi Arabistan’ın yapay zeka, siber güvenlik, yarı iletkenler, veri merkezleri ve akıllı şehir uygulamalarına yoğun yatırım yaptığı ileri teknolojilerden de bahseden İtalyan Büyükelçi, ülkesinin endüstriyel otomasyon, özel yazılım, ileri üretim ve dijital çözümler alanlarında bu öncelikleri tamamlayan rekabetçi yeteneklere sahip olduğunu belirtti.

İki ülke arasındaki ticaret hacminin büyümesi

İki ülke arasındaki ticarette görülen güçlü artışın, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programı kapsamında geçirdiği dönüşüm ile İtalya’nın sanayisinin kapasiteleri arasındaki yapısal uyumu yansıttığını ifade eden Büyükelçi Baldocci, “İtalya'nın ihracatı, altyapı, enerji dönüşümü ve ileri teknolojiler alanındaki büyük yatırım döngüsünün etkisiyle, makine, ilaç, elektrikli ekipman ve özel endüstriyel bileşenler gibi neredeyse tüm başlıca kalemlerde büyüme kaydetti” dedi.

İtalyan Büyükelçi, ikinci faktörün İtalya'nın Ulusal İhracat Planı’nda Suudi Arabistan’ın öncelikli ülkeler arasında yer alması ve bu sayede İtalyan şirketlerinin Suudi pazarına daha verimli bir şekilde girmesine yardımcı olan tanıtım programları, kurumsal destek araçları ve ticari düzenlemeler başlatması olduğunu söyledi. Büyükelçi Baldocci, İtalyan ihracatının yüzde 28 gibi dikkat çekici bir artışla 6,2 milyar euroya ulaştığını hatırlattı.

Üçüncü faktörün ise iki ülke arasındaki iş ortamının iyileşmesi olduğunu ifade eden Büyükelçi Baldocci, “Kurumsal misyonların yoğunluğu, yatırımı kolaylaştırmak için yeni kanalların etkinleştirilmesi ve ekonomik kurumlar arasındaki yakın diyalog, engellerin azaltılmasına ve ticaret alışverişinin hızlanmasına katkıda bulundu” diye ekledi.


Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.