Cübbe ve şaşiye… Tunusluların kıyafet kimliği

Geleneksel kıyafetlerin önemini vurgulamak ve geleneksel endüstrilere yatırımı teşvik etmek için Geleneksel Kıyafet Günü düzenlendi

Tunus'ta kadın kıyafetlerinin evrimi / Fotoğraf: Independent Arapça
Tunus'ta kadın kıyafetlerinin evrimi / Fotoğraf: Independent Arapça
TT

Cübbe ve şaşiye… Tunusluların kıyafet kimliği

Tunus'ta kadın kıyafetlerinin evrimi / Fotoğraf: Independent Arapça
Tunus'ta kadın kıyafetlerinin evrimi / Fotoğraf: Independent Arapça

Hüda Trablesi
Tunus, 1996'dan bu yana her yıl 16 Mart'ı Ulusal Geleneksel Kıyafet Günü olarak kutluyor.
Tunuslular bu vesileyle kamu kurumlarında, okullarda, enstitülerde ve üniversitelerde geleneksel kıyafetlerini sergiliyor ve gençleri normal günlerde geleneksel kıyafetleri giymeye teşvik etmek için sokaklar gösterileri ve benzeri etkinlikler düzenleniyor.
Organizatörler bu ulusal vesileyle, Tunus kimliğini tanıtmayı, turizmi teşvik etmeyi, Tunus'un geleneksel kıyafetlerine saygıyı geri kazanmayı ve geleneksel kıyafetler ile yenilik arayan birçok genç ve zanaatkârı kendine çeken geleneksel endüstrilere yatırımı teşvik etmeyi amaçlıyor.
Ulusal El Sanatları Ofisi Medya Sözcüsü Samiye Furati, "Devlet tarafından düzenlenen yarışmalar, Tunus modasına geleneksel kıyafetleri getirmiş ve yeniliği teşvik etmek için dünyaya ulaştırmıştır" açıklamasında bulundu.
Bu yarışmalardan en dikkat çekeninin 'el-Hamse el-Zehebiye' yarışması olduğunu belirtti. 

Yenilik ve düşünce açısı
Ayrıca, Tunuslu genç tasarımcı Meryem Barbary, "Bana göre giyimin bir fikir, tarih ve mirasla ilişkilendirilmeli olması gerekir. Bu nedenle yeniliklerimin mirasımıza ve zengin ve çeşitli geleneklerimize dayanması gerektiğine karar verdim" dedi. 
Geleneksel kıyafetler üzerinden yenilikçilik ve düşünce açısı hakkında Barbary "Tunus'taki genç tasarımcılar özellikle de birçoğunun elbiseleri günlük hayatımıza uyarlamayı başarmış olması nedeniyle çok motive edici ve cesaret verici. Bu meydan okuma yani kıyafetlerin modernizasyonu, son yıllarda tasarımcılar için öne çıkan meydan okuma oldu" ifadelerini kullandı. 
Barbary, sözlerine şunları ekledi:
"Bu yolla uluslararası markalardan abartılı fiyatlara aldığımız kaban yerine bize benzeyen, kaşabiye benzeri bir elbise giyerek özel bir tarz sahibi oluyoruz."
Genç tasarımcı, "yeniliğin izlerini taşıyan geleneksel Tunus kıyafetlerinin, yurt dışından gelen elbiselere bir alternatif olabileceğine" inanıyor.

Medeniyetlerin tanığı 
Geleneksel Tunus erkek giysisinin ana parçasını temsil eden Tunus cübbesi, ülkede birçok kültür ve medeniyetin geçişine tanıklık eden geleneksel kıyafetlerin bir simgesini teşkil ediyor.
Tunuslu cübbe terzisi Reşit el-Karkuri, cübbe hakkında şunları söyledi:
"Endülüs ve Osmanlı gibi Tunus'tan geçen çeşitli uygarlıklardan nakış, kumaş ve renklerle etkilenmiş olan, orijinal bir Berberi elbisesidir."
Cübbe, boyun kısmında işlemeli bir açıklığı ve kolların olduğu yerde iki açıklığı olan bol, bir dış kıyafet olarak biliniyor. Kumaş türüne ve yapıldığı malzemeye bağlı olarak farklı türleri bulunuyor.
Kollar ve bacaklar hariç tüm vücudu saran bu elbise, yün veya ipekten yapılıyor ve genellikle erkekler tarafından özel günlerde ve bayram gibi dini günlerde giyiliyor.
Tunuslu tasarımcılar, erkek cübbesinin renklerinde bazı değişiklikler yaparak kadınların da giydiği bir giysi haline geldi.
Kafaya takılan kırmızı bir şapka olan 'şaşiye' de Tunus kültüründe yer alıyor. Şaşiye geleneksel giysinin en önemli temel parçalarından biri olarak kabul ediliyor.
Son yıllarda, genç erkek ve kadınları cezbetmek için çeşitli tarzları üretildi. Şaşiye, birkaç Afrika ve Arap ülkesi, Libya, Cezayir, Fas, Sudan, Nijer ve Orta Doğu'daki diğer ülkelere yapılan ihracatı sebebiyle yurt dışındaki popülerliği ile de biliniyor. 



Libya, Doğu Akdeniz sularında ‘egemenlik haklarını’ koruyor

Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
TT

Libya, Doğu Akdeniz sularında ‘egemenlik haklarını’ koruyor

Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)

Yunanistan'ın Girit'in güneyinde petrol arama duyurusunu ‘egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendiren Libya, ‘kendi sınırları içerisinde olduğu için Doğu Akdeniz'deki kaynakları üzerindeki egemenlik haklarını’ yineledi.

Yunanistan'ın 19 Haziran'da Girit Adası’nın güneyinde petrol arama ihaleleri açacağını duyurması, Abdulhamid Dibeybe ve Usame Hammad başkanlığındaki batı ve doğu Libya hükümetlerini kızdırdı. Her iki hükümette bu adımı ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi.

Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) dün yaptığı açıklamada, ‘Doğu Akdeniz de dâhil olmak üzere hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve geliştirilmesinde Libya'nın egemenlik haklarını ve ulusal çıkarlarını korumak için arama programlarını uygulama konusundaki kesin kararlılığını’ yineledi.

Doğu Akdeniz'de petrol arama konusu, Avrupa Birliği'nin (AB) geçtiğimiz hafta eski Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile 2019 yılında Akdeniz'deki yetki alanlarının sınırlarının belirlenmesine ilişkin imzalanan mutabakat zaptından bahsederek kriz hattına girmesinin ardından daha da hararetlendi.

THYUI8
Libya'nın Türkiye ile yaptığı eski UMH anlaşması, Yunanistan'ın kıta sahanlığının bir parçası olarak gördüğü alanlarda Ankara ve Trablus'a ortak petrol arama hakkı veriyordu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Trablus yetkilileri Ankara ile ‘ortaklık’ konusunda yorum yapmayı reddederek, ‘önceden mutabakat olmaksızın bu bölgelerde herhangi bir keşif çalışmasına tam çekince ve itirazlarını kaydettiklerini’ ve ‘tek taraflı çözümlerin sadece daha fazla gerginliğe yol açtığını’ söylediler.

AB'nin Yunanistan yanlısı tepkisine doğrudan değinmeyen NOC, ‘deniz sınırları ve enerji iş birliğine ilişkin son yansımalar ışığında, Libya tarafından imzalanan tüm anlaşmaların ve ortaklıkların uluslararası hukuk ilkelerine dayandığını ve halkın uzun vadeli çıkarlarına hizmet ettiğini’ vurguladı.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski UMH Başbakanı Fayiz es-Serrac arasında deniz sınırlarının belirlenmesine ilişkin imzalanan mutabakat zaptı konusunda AB'nin tutumu reddedilerek, söz konusu anlaşmanın ‘uluslararası hukuka tamamen uygun’ olduğu ifade edildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli perşembe günü Brüksel'de düzenlenen AB liderler zirvesinin sonuç bildirisini yorumladı. Keçeli, deniz sınırlarının belirlenmesi gibi hukuki ve teknik boyutları olan hassas bir konuda AB'nin tutumunu ‘önyargılı ve siyasi motivasyonlu’ olarak nitelendirdi ve bunun ‘bölgesel barış ve istikrara hizmet etmediğini’ söyledi.

Atina'nın ‘Girit'in güneyinde petrol arama ihaleleri açtığını’ duyurmasının ardından Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Dışişleri Bakanlığı, Yunan makamlarının ‘tartışmalı’ deniz alanlarında attığı ‘tek taraflı adımlar’ nedeniyle Yunanistan'ın Libya Büyükelçisi Nikolaos Garielinis’i bakanlığa çağırdı.

Libya'nın doğusundaki Usame Hammad hükümeti Yunanistan'ın bu hamlesine ‘şaşırdığını ve kınadığını’ ifade ederek, Libya'nın ‘deniz alanlarındaki tüm haklarına bağlılığını ve bunları tüm meşru yollarla savunmaya hazır olduğunu’ vurguladı.

Libya İstikrar Hükümeti (LİH) Dışişleri Bakanı Abdulhadi el-Huveyc cuma günü, Yunanistan Başkonsolosu Agapios Kalognomis ile Bingazi'deki deniz sınırı krizini görüştü. Bakan, Libya hükümetinin deniz sınırlarının belirlenmesi ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerle ilgili konulardaki tutumunu ‘ulusal egemenliğe saygı ve Libya'nın karşılıklı anlayışı teşvik etme isteği çerçevesinde’ açıkladı.

Bu endişeler karşısında Libyalı ekonomist Muhammed Ahmed, ülkesinin yetkililerini ‘deniz kaynakları üzerindeki ulusal haklarını güvence altına almak için daha fazla diplomatik çaba göstermeye’ çağırdı. Ahmed Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Libya devletinin ‘geçmişte Tunus ve Malta ile deneyimleri olduğunu ve NOC, Dışişleri Bakanlığı ve uluslararası hukuk firmaları arasındaki koordinasyon yoluyla bu alanda önemli davalar kazandığını; bu çabanın şimdi doğu Libya'da devam etmesi gerektiğini’ ifade etti.

Benzer anlaşmazlıklarda Libyalı yetkililer, ülkenin İtalya'dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana uluslararası alanda tanınan deniz sınırlarını savundu ve bu sınırların Birleşmiş Milletler (BM) tarafından belgelendiğini vurguladı. Öte yandan NOC, mart ayı ortasında ham petrol üretim oranlarının günde bin 370 milyon varilin üzerine çıktığını açıkladı.