Kum Cuma İmamı: ABD ile ‘mantığa dayalı’ ilişkiler kurmakta sorun yok

Hüseyni Buşehri dini bir etkinlikteyken (Borna Haber Ajansı)
Hüseyni Buşehri dini bir etkinlikteyken (Borna Haber Ajansı)
TT

Kum Cuma İmamı: ABD ile ‘mantığa dayalı’ ilişkiler kurmakta sorun yok

Hüseyni Buşehri dini bir etkinlikteyken (Borna Haber Ajansı)
Hüseyni Buşehri dini bir etkinlikteyken (Borna Haber Ajansı)

Kum Cuma İmamı Haşim Hüseyni Buşehri, Tahran ile ‘mantığa dayalı’ bir yol izlemesi halinde ABD ile ilişki kurmakta ülkesinin bir sorunu olmayacağını söyledi. Cuma hutbesinde ülkesinin komşularıyla barışmaya kararlı olduğunu belirten Buşehri, “Bir istisnamız var o da Siyonist varlıktır” dedi.
Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Fars Haber Ajansı’na göre, muhafazakâr din adamı, “Dini Lider’in dediği gibi ABD mantıklı olur ve halkın iradesine boyun eğerse onlarla ilişki kurmakta bir sakınca görmeyiz, çünkü dış politikamız duygusal değil gerçekçidir” değerlendirmesinde bulundu.
İran ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin yeniden başlaması ve Arap ülkeleriyle yakınlaşma konusuna üstü kapalı bir yorumda bulunan Hüseyni, “Eylem iyiyse, erken ya da geç fark etmez, komşularla bu yakınlaşmayı sağlamak için tek yürek olmalıyız” diyerek ülke içine işaret etti.
Buşehri'nin yorumları, İbrahim Reisi hükümeti komşu ülkelerle dış politikayı canlandırma önceliği konusunda ısrar ederken, Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'nin diplomatik hareketin ön saflarına dönmesinin ardından İran içindeki siyasi tepkileri yatıştırma girişimi olarak görüldü.
Hüseyni Buşehri, hükümetin dış politika yönelimlerini savunarak “Muhafazakârlar, reformcular ve tüm siyasetçiler, mevcut şartlara ve ülkenin güvenliğine hizmet eden şeyi desteklemeli. Zira insanların sorunları şaka değildir ve şimdi siyasi hesaplaşma zamanı değil” ifadelerini kullandı.
Politikacıları fırsatçılık yapmaktan kaçınmaya çağıran Buşehri, “Yedi yıldır bunu neden yapmadık dememeniz, bugün bir anlaşmaya vardık demeniz gerekiyor” dedi.



Suriye’nin kıyı şeridinde çatışmalara protestolar eşlik etti

Suriye güvenlik güçleri, dün yaşanan çatışmaların ardından Lazkiye'deki protesto gösterisini kordon altına aldı (EPA)
Suriye güvenlik güçleri, dün yaşanan çatışmaların ardından Lazkiye'deki protesto gösterisini kordon altına aldı (EPA)
TT

Suriye’nin kıyı şeridinde çatışmalara protestolar eşlik etti

Suriye güvenlik güçleri, dün yaşanan çatışmaların ardından Lazkiye'deki protesto gösterisini kordon altına aldı (EPA)
Suriye güvenlik güçleri, dün yaşanan çatışmaların ardından Lazkiye'deki protesto gösterisini kordon altına aldı (EPA)

Suriye resmi haber ajansları, geçtiğimiz şubat ayında kurulan Suriye Yüksek Alevi İslam Konseyi Başkanı Şeyh Gazal Gazal’ın çağrısı üzerine düzenlenen protestolar sırasında yaşanan güvenlik olaylarının ardından dün akşam tüm kıyı bölgelerinde sakinliğin yeniden hakim olduğunu bildirdi.

Suriye Savunma Bakanlığı, protestolar sırasında eski rejimin kalıntıları tarafından güvenlik güçlerine ve vatandaşlara karşı düzenlenen silahlı saldırının ardından, ülkenin batı kıyısındaki Lazkiye ve Tartus şehir merkezlerine zırhlı araçlar ve tanklarla desteklenen ordu birliklerinin konuşlandırıldığını duyurdu.

İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise protestoları güvenli hale getirmekle görevli güvenlik güçlerinin Lazkiye'de maskeli silahlı kişiler tarafından ‘doğrudan saldırılara’ maruz kaldığı belirtildi. Bakanlık, Tartus kırsalında eski rejimin kalıntıları ile bağlantılı gruplar tarafından gerçekleştirilen benzer olaylara da işaret etti. Saldırılarda üç kişi öldü, siviller ve güvenlik personeli dahil 60 kişi yaralandı. Sağlık Müdürlüğü, Suriye Arap Haber Ajansı SANA'ya yaptığı açıklamada, hastanelere ulaşan yaralıların, eski rejimin kalıntıları tarafından güvenlik personeli ve vatandaşlara yönelik bıçak, taş ve silahla ateş açılması sonucu yaralandığını belirtti.

Suriye'nin kıyı bölgesindeki Alevi topluluğunun liderleri, bölünme ve çatışmaya teşvik çağrılarını reddeden ve birleşik bir Suriye'nin inşasını öngören değerlere bağlılıklarını teyit eden açıklamalar yayınladılar.


Haybat el-Halbusi, Irak Parlamentosu Başkanlığına aday gösterildi

Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)
Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)
TT

Haybat el-Halbusi, Irak Parlamentosu Başkanlığına aday gösterildi

Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)
Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)

Irak Haber Ajansı dün, Ulusal Siyasi Konsey'in Haybat el-Halbusi'yi Meclis Başkanlığına aday gösterdiğini bildirdi.

Irak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan daha önce, üç başkanlık makamının (Bakanlar Kurulu, Temsilciler Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı) seçimleri için anayasal sürelerin gözetilmesinin önemini vurgulamıştı.

Irak Haber Ajansı, Zeydan'ın şu sözlerini aktardı: "Yeni parlamentonun 29 Aralık'taki ilk oturumu, Meclis Başkanı ve iki yardımcısının atanmasıyla sona ermeli. Bu, anayasal ve yasal olarak ertelenemez veya uzatılamaz."


Arap Birliği, İsrail'in "Somaliland"ı tanımasını reddetti

Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından
Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından
TT

Arap Birliği, İsrail'in "Somaliland"ı tanımasını reddetti

Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından
Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından

Arap Birliği, İsrail'in Somali'nin kuzeybatı bölgesinin, yani "Somaliland bölgesi"nin ayrılığını tanımasını reddetti ve "Filistin halkının zorla yerinden edilmesini kolaylaştırmak veya kuzey Somali limanlarını ihlal ederek orada askeri üsler kurmak amacıyla bu geçersiz tanımadan kaynaklanacak her türlü önleme" karşı olduğunu vurguladı.

Arap Birliği Konseyi, daimi delegeler düzeyinde dün olağanüstü bir oturum düzenleyerek, “Somali'nin Kuzeybatı bölgesinin Somali Federal Cumhuriyeti'nin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmesi ve bu bölgenin doğrudan veya dolaylı olarak ayrılmasına yönelik her türlü girişimin reddedilmesi konusundaki kararlı ve net Arap tutumunu” teyit etti.

Açıklamada, Arap Birliği Genel Sekreterliği'ne "mevcut güvenlik ve jeopolitik durumun değişmesini önlemek ve bu hayati bölgedeki Arap ve Afrika ülkelerinin çıkarlarına yönelik herhangi bir tehdidi engellemek için ortak bir Arap-Afrika eylem planı geliştirmesi" çağrısında bulunuldu.