Abdullahiyan, Şemhani’nin bölgesel göreviyle ilgili anlaşmazlık olduğu iddialarını reddediyor

Cuma imamları Suudi Arabistan-İran anlaşmasını memnuniyetle karşıladı. Kum Cuma İmamı, Washington’ın ‘mantıklı bir yol izlemesi’ halinde Tahran’ın Washington ile ilişkileri normalleştirmeye sıcak bakabileceğini söyledi.

Geçen ağustos ayında nükleer anlaşmayla ilgili bir parlamento oturumuna katılan Şemhani ve Abdullahiyan (Cameran)
Geçen ağustos ayında nükleer anlaşmayla ilgili bir parlamento oturumuna katılan Şemhani ve Abdullahiyan (Cameran)
TT

Abdullahiyan, Şemhani’nin bölgesel göreviyle ilgili anlaşmazlık olduğu iddialarını reddediyor

Geçen ağustos ayında nükleer anlaşmayla ilgili bir parlamento oturumuna katılan Şemhani ve Abdullahiyan (Cameran)
Geçen ağustos ayında nükleer anlaşmayla ilgili bir parlamento oturumuna katılan Şemhani ve Abdullahiyan (Cameran)

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İran'ın dış politikası ile ilgili anlaşmazlıklar olduğunu yalanlayarak İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin gözetiminde bir koordinasyon olduğunu vurguladı. Devlet medyası, İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani’nin Irak ve İran arasında bir güvenlik anlaşması imzalamak üzere Bağdat'ı ziyaret edeceğini duyurmasının ardından Abdullahiyan, Şemhani’nin yakın zamanda Irak'ı ziyaret edeceğini doğruladı.
Abdullahiyan’ın yönetim organının bölümleri arasında koordinasyonun olduğuna ilişkin açıklamasını, özellikle Suudi Arabistan ve İran'ın diplomatik ilişkileri yeniden başlatma kararı almasından bir hafta sonra Şemhani’nin Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) gitmesiyle Dışişleri Bakanlığı'nın komşu ülkelerle müzakerelerde yer almamasına ilişkin sorular üzerine yaptı.
Abdullahiyan, Twitter üzerinden Arapça yaptığı paylaşımda, “Amiral Şemhani’nin BAE ve Irak ziyaret mevcut güvenlik ilişkileri çerçevesinde geliyor, yeni bir olgu değil” ifadelerini kullanarak ‘ziyaretlerinde kendisine Dışişleri Bakanlığı’ndan bir temsilcinin refakat ettiğini’ belirtti.
İranlı bakan, ‘dış politikada koordinasyonun olduğunu ve her şeyin bir nizam içinde Cumhurbaşkanı’nın gözetiminde yapıldığını’ vurguladı. İngilizce ve Farsça olarak da paylaştığı mesajını “Düşmanlar bilsin ki, anlaşmazlık yoktur” sözleriyle noktaladı.
Abdullahiyan’ın Twitter paylaşımından saatler önce İran haber ajansları, detay vermeden Şemhani’nin ‘bir güvenlik anlaşması imzalamak üzere’ gelecek hafta Bağdat’a gideceğini bildirmişlerdi.
Suudi Arabistan-İran anlaşmasının ardından İran ile Körfez ve Arap ülkeleri arasındaki yakınlaşma arttı. Yakın bir zamanda Suudi Arabistan ve İran'ın üst düzey güvenlik yetkilileri arasında Pekin'de dört gün süren gizli görüşmeler yapılmıştı. Suudi Arabistan tarafını Devlet Bakanı, Bakanlar Kurulu üyesi ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid bin Muhammed el-Ayban temsil ederken, İran heyetine Şemhani başkanlık etmişti.
İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Halkla İlişkiler Sorumlusu Sepehr Halaci, ‘İran Cumhurbaşkanı’nın, hükümetin, komşu ülkelerle ilişkileri ve bağları destekleme ve güçlendirme politikasını sürdürmek için Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri’ni BAE’yi ziyaret etmesi için görevlendirdiğini’ duyurdu.
Halaci, İran’da yasak olan Twitter platformu üzerinden yaptığı paylaşımda “Şemhani'nin Cumhurbaşkanlığı temsilcisi olarak diplomatik heyet eşliğinde Pekin'deki görevinin ardından bölgedeki diğer ülkelere de ziyaretleri devam edecek” ifadelerini kullandı.
Reuters Haber Ajansı’nın perşembe günü geçtiği haberde iki İranlı yetkili, Dini Lider Ali Hamaney'in Tahran’ın Suudi Arabistan ile ilişkileri düzeltme çabasının üzerinden iki yıl geçmesinin ardından ikili görüşmelerin temposunun yavaşlığından ötürü geçen eylül ayında sabrının tükendiğini ve süreci hızlandırmanın yollarını görüşmek üzere ekibini topladığını, bunun ise Çin’in müdahalesi ile sonuçlandığını belirtti.
Hamaney’in yakın çevresinden bölgesel bir kaynak İran’ın, üst düzey ulusal güvenlik yetkilisi Ali Şemhani’yi Arap azınlığa mensup olduğu için müzakerelere liderlik etmek üzere seçtiğini söyledi.
Bu arada dün reformist Telegram kanalları, Şemhani’nin komşu ülkelerle olan görevini açıklayan iç ve dış kanıtları gösteren bir mesaj paylaştı. İç kanıt hakkında ‘müesses nizamın, artık Dışişleri Bakanlığı ekibinin sürdürülebilir bir anlaşma sağlamak için gerekli etkinliğine sahip olmadığı sonucuna vardığı’ belirtildi. Dış kanıtla ilgili olarak ‘bölge ülkelerinin, yeni cumhurbaşkanı döneminde devam edeceğinden emin olmadıkları için Reisi hükümetinden yeterince garanti görmedikleri’ ifade edildi.

Şemhani’nin ziyaretlerinin hedefleri
İranlı yetkililerin tepkileri, Şemhani’nin Abu Dabi'ye yaptığı sürpriz ziyaretin ertesi günü geldi. Şemhani, Abu Dabi’de BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile bir araya geldi. Görüşmede ‘ikili ilişkiler ve iki ülke arasında iş birliği köprüleri kurmanın yolları’ ele alındı. İran resmi medyasına göre Şeyh Muhammed bin Zayed, ülkesinin ‘İran ile olan yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmaya çalıştığını’ söyledi.
Şemhani ayrıca BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun bin Zayed ile görüştü. Devlete bağlı İran İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı’na (IRNA) göre Şemhani görüşme esnasında, “Bölgede düşmanlık ve ayrışmanın yerini iş birliği ve yakınlaşma almalı” ifadelerini kullandı. İranlı yetkili ziyaretini, BAE Devlet Başkan Yardımcısı ve Dubai Hükümdarı Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum ile istişarelerde bulunarak noktaladı. IRNA’nın aktardığına göre Şeyh Muhammed bin Raşid ‘ülkesinin değişmez politikasının, üçüncü bir ülkenin İran ile BAE arasında ayrılık çıkarmasına veya BAE topraklarının İran'a karşı kullanılmasına izin vermemek’ olduğunu söyledi.
Bu bağlamda IRNA’da yer alan bir analizde, hükümetin dış politikasını savunularak “Komşularla ilişkilerdeki düğümler, hükümetin dinamik ve dengeli diplomasisi ışığında yavaş yavaş çözülüyor” ifadeleri kullanıldı.
İmzasız analizde “Suudi Arabistan ile yedi yıllık gerginliğin çözülmesi, bölgedeki diğer ülkelerle yaşanan birçok gerginliğin sona ermesi ve yanlış anlaşılmaların ortadan kalkmaya başlamasının anahtarıdır. Şemhani, komşu ülkeler merkezli diplomasiyi istikrara kavuşturmaktan sorumludur” ifadeleri kullanılmakla birlikte şöyle devam edildi: “Anlaşmanın başarılarından uygulanıncaya kadar bahsetmek uygun olmasa da başarıları görünen ve gizli olarak ikiye ayırırsak, bölgede ilişkileri düzeltmeye başlayan domino etkisini Tahran-Riyad anlaşmasının gizli kazanımlarından sayabiliriz.”
IRNA, Şemhani’nin yeni görevi için bir dizi hedef belirleyerek ilk hedefi şöyle açıkladı:
“Hükümetin diplomasi politikası bu alanda oyalanmamak ve durgunluğa yer vermemektir. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, gereken her yerde ulusal çıkarlar gözetilecektir. Bu strateji kapsamında Viyana, Brüksel ve New York kapıları kapalı kalmayacaktır.”
İkinci hedefe gelince, IRNA, ‘başta Suudi Arabistan olmak üzere bölge ülkeleri ile ilişkilerde dış değişkenleri ortadan kaldırıp bunları tekrar mantık, iyilik, komşuluk ve ulusal çıkarları garanti altına alma düzeyine çıkararak rasyonel davranışa ulaşma olasılığından’ bahsetti. Şemhani’nin gezisinin bu yönde olduğuna dikkat çekti.
Bu bakımdan IRNA, dünyanın bu bölgesindeki ülkeler arasında artan yapıcı etkileşimle birlikte İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu ‘bir bardak zehir’ ile tehdit etti.
Şemhani’nin İran’ın diplomatik etkinliklerinde görünmesi, İran nükleer müzakere ekibinde değişiklik yapılma, özellikle de Başmüzakereci Ali Bakıri Kani'nin görevden alınma olasılığına ilişkin bilgilerin dolaşmasının ardından yaşandı.
Bakıri, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Mariano Grossi tarafından bu ayın başlarında yapılan görüşmelerde yer almamasına rağmen, görünüşe göre ABD ile mahkûm takası odaklı bir görüşme için Maskat’a gitti.
Yine de Şemhani’nin sahneye çıkışı, nükleer dosya ile ilgili müzakere yetkilerinin Dışişleri Bakanlığı'ndan alınarak nükleer dosya hakkında nihai kararı verecek olan Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'ne havale edilmesi olasılığını artırabilir. Konsey, Dini Lider’in yetkisi altına giriyor.

ABD ile ‘mantığa dayalı’ ilişkiler
Kum Cuma İmamı Haşim Hüseyni Buşehri, Tahran ile ‘mantığa dayalı’ bir yol izlemesi halinde ABD ile ilişki kurmakta ülkesinin bir sorunu olmayacağını söyledi.
Cuma hutbesinde ülkesinin komşularıyla barışmaya kararlı olduğunu belirten muhafazakâr din adamı, “Bir istisnamız var o da Siyonist varlıktır” dedi. Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Fars Haber Ajansı’na göre Buşehri, “Dini Lider’in dediği gibi ABD mantıklı olur ve halkın iradesine boyun eğerse onlarla ilişki kurmakta bir sakınca görmeyiz, çünkü dış politikamız duygusal değil gerçekçidir” değerlendirmesinde bulundu.
Üstü kapalı bir yorumda bulunan Hüseyni, “Eylem iyiyse, erken ya da geç fark etmez, komşularla bu yakınlaşmayı sağlamak için tek yürek olmalıyız” diyerek ülke içine işaret etti.
Buşehri'nin yorumları, İbrahim Reisi hükümeti komşu ülkelerle dış politikayı canlandırma önceliği konusunda ısrar ederken, Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'nin diplomatik hareketin ön saflarına dönmesinin ardından İran içindeki siyasi tepkileri yatıştırma girişimi olarak görüldü.
Hüseyni Buşehri, hükümetin dış politika yönelimlerini savunarak “Muhafazakârlar, reformcular ve tüm siyasetçiler, mevcut şartlara ve ülkenin güvenliğine hizmet eden şeyi desteklemeli. Zira insanların sorunları şaka değildir ve şimdi siyasi hesaplaşma zamanı değil” ifadelerini kullandı.
Politikacıları fırsatçılık yapmaktan kaçınmaya çağıran Buşehri, “Yedi yıldır bunu neden yapmadık dememeniz, bugün bir anlaşmaya vardık demeniz gerekiyor” dedi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran'daki Cuma imamları Suudi Arabistan ile yapılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. Tahran Cuma İmamı Ali Hac Ekberi, Suudi Arabistan ile yapılan anlaşmanın 'izzet, hikmet ve menfaat ilkesine dayalı temellerin korunması' çerçevesinde geldiğini söyledi. Buşehr Cuma İmamı Gulam Rıza Haşimi, anlaşmanın 'İran için önemli bir olay' olduğunu kaydetti.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.