Aliyev, 2. Karabağ Savaşı'nda işgalden kurtarılan Talış'da Nevruz ateşini yaktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Aliyev, 2. Karabağ Savaşı'nda işgalden kurtarılan Talış'da Nevruz ateşini yaktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 2. Karabağ Savaşı'nda Ermenistan işgalinden kurtarılan Talış köyünde Nevruz ateşini yaktı.
İlham Aliyev, eşi Mihriban Aliyeva ve kızı Arzu Aliyeva ile Terter ilinin Sukavuşan kasabası ile Talış köyünü ziyaret etti.
Talış köyünde Nevruz ateşini yakan Aliyev ulusa seslendi.
Azerbaycan halkının bayramını üçüncü yıldır Karabağ'dan kutladığını, bunun büyük mutluluk olduğunu söyleyen Aliyev, kendilerine bu mutluluğu yaşatan kahraman şehitleri saygıyla andığını, kahraman Azerbaycan askerlerini canı gönülden selamladığını belirtti.
Aliyev, 30 yıllık işgal döneminde Azerbaycan halkının uğradığı haksızlıkları, arabulucu devletlerin, sorunu çözmek yerine dondurma girişimlerini hatırlatarak, ülkenin hakkını savaş meydanında, kan dökerek iade ettiklerini kaydetti.
2. Karabağ Savaşı'nda elde edilen zaferin Azerbaycan tarihinin en parlak sayfalarından olduğunu vurgulayan Aliyev, "Maalesef Ermenistan, 2. Karabağ Savaşı'ndan ders çıkarmadı. Ermenistan'da intikam isteyen güçlerin baş kaldırdığını görüyoruz. Yine Azerbaycan'a yönelik toprak iddialarında bulunuyorlar. Ermenistan yönetimini bu kirli işlerden kaçınması konusunda uyarıyoruz. Ermenistan'ın arkasında duran bazı ülkelere de işte buradan, işgalden kurtardığımız Talış köyünden bu kirli işlere son vermesi için uyarıda bulunuyoruz. Hiçbir dış güç Azerbaycan devletinin ve halkının iradesini etkileyemez." dedi.
Aliyev, Ermenistan ve destekçilerinin işgal döneminde Azerbaycan'ı müzakerelerle yormak ve işgali kabullenmesini sağlamak için çalıştıklarını belirterek, "Şimdi Azerbaycan kendi topraklarını özgürlüğe kavuşturduktan sonra bize karşı ne kadar haksız adım atılıyor ve ne kadar kirli iş yapılıyor. Ermenistan'ın hamileri, Ermenistan'ın saldırı politikasına ortak olan ülkeler bize karşı enformasyon savaşı ilan ettiler." diye konuştu.
Bir zamanlar Azerbaycan'ı tehdit eden Ermenistan yönetiminin bugün, "bırakın 29 bin kilometrekarelik (Ermenistan'ın yüzölçümü) topraklarımızda yaşayalım" dediğini hatırlatan Aliyev, şunları söyledi:
"Ermenistan'ın 29 bin kilometrekarelik topraklarda rahat yaşayabilmesi için bir şartı var. O şart da bizim şartları kabul etmeleridir. Karabağ'ı resmen Azerbaycan toprağı olarak tanımalı, bizimle barış antlaşması imzalamalı, bizim şartlarımıza göre ülke sınırlarını belirlemeliler. Sadece bu durumda 29 bin kilometrekarelik topraklarda rahat yaşayabilirler. Ermenistan bizim toprak bütünlüğümüzü tanımıyorsa biz de onların toprak bütünlüğünü tanımayacağız. Ermenistan ve arkasındaki ikiyüzlü ülkeler sonucun ne olacağını bilsinler. Bize karşı hiçbir kirli planın gerçekleşmeyeceğini bilmeliler. Hem gücümüz hem de dostlarımız var. dünyada güçlü konumumuz ve güçlü irademiz var."



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.