Bahmut'a giden Ukraynalı askerler: Ölüme gönderiliyoruz

Ukraynalı bir asker, "Bizi Bahmut'a götürdüklerinde ölüme gönderildiğimi zaten biliyorum" dedi.

Ukraynalı bir asker, Bahmut'ta taşınabilir bir uçaksavar füze sistemi taşıyor (AP)
Ukraynalı bir asker, Bahmut'ta taşınabilir bir uçaksavar füze sistemi taşıyor (AP)
TT

Bahmut'a giden Ukraynalı askerler: Ölüme gönderiliyoruz

Ukraynalı bir asker, Bahmut'ta taşınabilir bir uçaksavar füze sistemi taşıyor (AP)
Ukraynalı bir asker, Bahmut'ta taşınabilir bir uçaksavar füze sistemi taşıyor (AP)

Bahmut'ta savaşan Ukraynalı askerler, Rus güçlerinin şehri ele geçirmek için sürdürdüğü amansız saldırı karşısında "ölüme gönderilmekten" korkuyor.
Halihazırda 20 bin ila 30 bin askerin savaştığı tahmin edilen Bahmut cephesindeki Putin güçlerinin, Ukraynalılardan iki-üç kat daha fazla olduğu söyleniyor.
Rusların aralıksız bombardımanı kenti harabeye çevirdi ve askerler yıkıntılar arasında, evden eve savaşıyor.
Kiev Independent'a konuşan Volodimir adlı Ukraynalı bir asker, "Bizi Bahmut'a götürdüklerinde ölüme gönderildiğimi zaten biliyorum" dedi.
93. Mekanize Tugayı'nda piyade olan 54 yaşındaki asker, aylarca savaştıktan sonra yemek yemekte zorlandığını söyledi.
Volodimir, "(Ruslar) bize ateş etmeye devam ediyor ama bizim topçularımız yok" dedi.
Yani karşılığında onlara saldıracak hiçbir şeyimiz yok. Geri dönüp dönmeyeceğimi bilmiyorum. Sadece öldürülüyoruz.
Hem Rusya hem de Ukrayna, kentte 7 aydır süren çatışmalarda başarı kazandığını iddia ediyor.
Bahmut'taki çatışmalar, Rusya'nın bir yıldan uzun süre önce Ukrayna'ya yönelik geniş çaplı istilasını başlatmasından bu yana en uzun süren muharebe haline geldi.
Ukraynalı askerler Bahmut'taki savaşı, Rusya'nın "sonsuz" topçu mühimmatı ve asker stoğuna karşı umutsuz bir hayatta kalma mücadelesi olarak gördüğünü söylüyor.
Şarapnel parçasıyla vurulduktan sonra ölen 29 yaşındaki bir asker, Volodimir'in aklından hiç çıkmıyor.
Volodimir, Kiev Independent'a yaptığı açıklamada, "Öldüğünü biliyordum ama kafasını (bandajla) sarmaya devam ettim" dedi.
İlk olarak ağustos başında Bahmut'u ele geçirmeye çalışan Rus birlikleri geri püskürtülmüştü.
Rus ordusunun doğuda ve güneyde Ukrayna'nın karşı saldırılarıyla yüz yüze gelmesi nedeniyle çatışmalar sonraki aylarda azalsa da geçen yılın sonlarında tüm hızıyla yeniden başlamıştı. Ocakta Ruslar, Bahmut'un sadece birkaç kilometre kuzeyindeki tuz madeni kasabası Soledar'ı ele geçirerek kasabanın banliyölerine kadar ilerlemişti.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, şehri Rus birliklerine karşı savunma sözü vermişti.
Ancak Çavuş Mikola, Rusya'nın mevcut saldırı hızını sürdürmesi halinde Ukrayna birliklerinin "sadece birkaç hafta içinde" püskürtüleceği uyarısında bulundu.
Mikola, "Durum şu anda çok zor çünkü (Bahmut'taki zaferin) tadını çoktan aldılar" dedi.
Ve şimdi sadece çok az kaldığını biliyorlar.



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."