Trump'ın tutuklanacağına yönelik açıklaması Washington'da tartışma çıkardı

Eski ABD Başkanı Trump'ın gelecek hafta tutuklanabileceğini açıklaması Cumhuriyetçi kongre üyeleri ve Demokratlar arasında tartışma çıkardı.

Donald Trump (Reuters)
Donald Trump (Reuters)
TT

Trump'ın tutuklanacağına yönelik açıklaması Washington'da tartışma çıkardı

Donald Trump (Reuters)
Donald Trump (Reuters)

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın gelecek hafta tutuklanabileceğini açıklaması üzerine, Cumhuriyetçi kongre üyelerinden bu yönde olası bir girişimin "siyasi bir motivasyon" ve "yetkiyi kötüye kullanma" olacağı uyarısı yapılırken, Demokratlardan ise bu yönde bir mahkeme kararına destek geldi.
Eski Başkanı Trump’ın sosyal medya hesabından, New York’un Manhattan Bölge Savcılığının kendisini salı günü tutuklatabileceğini paylaşması, Washington’da tartışmalara neden oldu.
Twitter hesabından açıklama yapan Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi Kevin McCarthy, Manhattan Bölge Savcısı Alvin Bragg'a atıfta bulunarak, "İşte yine başlıyoruz, şiddetli suçluları serbest bırakan radikal bir savcının, Başkan Trump'a karşı siyasi intikam peşinde koşarken yetkisini kötüye kullanması… Siyasi motivasyonlu davalarla, seçimlere müdahale ederek demokrasimizi altüst etmek için federal fonların kullanılıp kullanılmadığını derhal araştırmak için ilgili komiteleri yönlendiriyorum." ifadelerini kullandı.
Trump’ın Kongredeki önemli destekçilerinden Cumhuriyetçi Marjorie Taylor Greene, yaptığı Twitter paylaşımında, “Biden’ın Adalet Bakanlığı, Demokrat Manhattan Savcısı ile iş birliği yaparak, 2024'te en önde görünen Cumhuriyetçi Başkan adayı Donald Trump'ı tutuklamak ve ona sahte eski bir suçlama ile dava açmak için çalışıyor. Bu tamamen siyasi. Bu, komünist ülkelerin siyasi rakiplerini yok etmek için yaptıkları şeydir!” ifadelerini kullandı.
Temsilciler Meclisindeki Cumhuriyetçilerin, bu duruma müdahale etmek için gerekli güce sahip olduğunu belirten Greeene, Adalet Bakanlığının bütçesinin askıya alınabileceğini kaydetti.
Trump’ın Temsilciler Meclisindeki taraftarlarından Matt Gaetz yaptığı Twitter paylaşımında, “Seçim kampanyasının finansal ihlali ya başkalarının parasını yasa dışı bir şekilde harcamakla ya da kampanyanıza almamanız gereken paraları almakla ilgilidir. Trump ise bunlardan hiçbirini yapmadı. Özel bir anlaşma için kampanya ile ilgili olmayan kendi parasını kullandı.” açıklamasında bulundu.
Gaetz, iddianamenin “güvenilmez” ve “tahrif edilmiş bir hukuki teoriye” dayandığını kaydederken, Trump’a yönelik bir tutuklama girişiminin siyaseti suistimal eden absürt bir suçlama olacağını kaydetti.
Ron DeSantis'e 2024 başkan adaylığı için destek veren Teksas temsilcisi Cumhuriyetçi Chip Roy da Twitter'da Trump'ı desteklemek için açıklamalarda bulundu.
Roy, "New York’taki Başkan Trump'ın yaklaşan suçlaması, zorlamayla, karmaşık hukuki teoriye dayalı siyasi bir kovuşturma olarak ele alınmalıdır. Bu, tüm Amerikalılara karşı silahlaştırılacak siyasallaşmış bir 'adalet' sistemi tehlikesini açıkça ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.

Pelosi’den mahkemeye destek
Öte yandan, eski Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi ise mahkemeye destek verdi.
Pelosi Twitter’dan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Hangi kararı verirse versin büyük jürinin vereceği karar açıkça gösteriyor ki eski ABD Başkanı bile yasanın üstünde değildir. Eski başkanın bu sabahki açıklaması sorumsuzca yapılmıştır. Kendisini gündemde tutmak ve destekçileri arasında huzursuzluğa yol açmak için yapılmıştır. Yasaları çiğnemesinden, seçimlere saygısızlık etmesinden ve şiddeti kışkırtmasından bir yere kaçamaz. Haklı olarak, hukuk sistemimiz, onu nasıl hesap verebilir hale getireceğine karar verecektir.”

Tartışmaya Elon Musk da katıldı
Trump’ın paylaşımına yönelik açıklamalardan biri de Twitter’ın sahibi Elon Musk’tan geldi.
Musk Trump’un tutuklanabileceğine yönelik bir haberin altına “Bu gerçekleştirse Trump çok daha büyük zaferle döner.” ifadelerini kullandı.
Eski Başkan Trump, Manhattan Bölge Savcısı'nın soruşturmasıyla ilgili olarak gelecek hafta salı günü tutuklanabileceğini ve bu nedenle destekçilerine protesto çağrısında bulunduğunu duyurmuştu.
Manhattan Bölge Savcısı Bragg'ın, Trump hakkında porno yıldızı Stormy Daniels'a yapılan 130 bin dolarlık ödemeyle ilgili bir dava açmaya hazırlandığı konuşuluyor.
Daniels’in, Trump'ın başkanlık yarışına girmeden önce onunla bir ilişkisi olduğu ve 2016 başkanlık seçimlerinden önce 130 bin dolarlık sus payı aldığı iddia edilmişti.



BM, İsrail'in Golan Tepeleri'nden çekilmesini talep eden kararı kabul etti

Golan Tepeleri'nde bulunan Kuneytra geçiş noktası yakınlarındaki Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) karakolunda bir tabelanın yanında duran iki İsrail askeri. (EPA)
Golan Tepeleri'nde bulunan Kuneytra geçiş noktası yakınlarındaki Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) karakolunda bir tabelanın yanında duran iki İsrail askeri. (EPA)
TT

BM, İsrail'in Golan Tepeleri'nden çekilmesini talep eden kararı kabul etti

Golan Tepeleri'nde bulunan Kuneytra geçiş noktası yakınlarındaki Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) karakolunda bir tabelanın yanında duran iki İsrail askeri. (EPA)
Golan Tepeleri'nde bulunan Kuneytra geçiş noktası yakınlarındaki Birleşmiş Milletler Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) karakolunda bir tabelanın yanında duran iki İsrail askeri. (EPA)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu dün akşam, İsrail'in 1967'de işgal ettiği ve 1981'de ilhak ettiği Golan Tepeleri'nden çekilmesini talep eden bir karar aldı.

Karar, 123 lehte, İsrail ve ABD dahil 7 aleyhte ve 41 çekimser oyla kabul edildi.

Golan Tepeleri, yaklaşık 60 kilometre uzunluğunda ve 25 kilometre genişliğinde stratejik bir kayalık platodur. İsrail, 1967'de burayı ele geçirdi ve 1981'de ilhak etti; ancak bu adım uluslararası alanda tanınmadı.

Genel Kurul kararı, İsrail'in 1981 yılında ‘işgal altındaki Suriye Golan'ına kendi kanunlarını, otoritesini ve yönetimini dayatma’ kararının ‘geçersiz ve hükümsüz’ olduğunu belirtti ve bu kararın iptalini talep etti.

rg
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçiş noktasında bir İsrail askeri (Arşiv – Reuters)

Kararda, BM Genel Kurulu'nun İsrail'e Suriye ve Lübnan ile müzakereleri yeniden başlatması ve önceki taahhüt ve vaatlerine uyması çağrısında bulunduğu da belirtildi. Ayrıca İsrail'in işgal altındaki Suriye Golanı'ndan 4 Haziran 1967 sınırlarına çekilmesi talep edildi.

193 üyeli BM Genel Kurulu tarafından çıkarılan kararlar yasal olarak bağlayıcı olmasa da, sembolik bir ağırlığa sahip ve küresel kamuoyunu yansıtıyor.

X platformunda oylama hakkında yorum yapan İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon şunları söyledi: “Genel Kurul, gerçeklikten ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha kanıtladı. İran ekseninin suçları ve Suriye'deki milislerin tehlikeli faaliyetleriyle ilgilenmek yerine, İsrail'in vatandaşlarını koruyan hayati savunma hattı olan Golan Tepeleri'nden çekilmesini talep ediyor. İsrail 1967 sınırlarına geri dönmeyecek ve Golan'ı asla terk etmeyecek.”


Rubio: Amerika ile Rusya arasında Ukrayna konusunda yapılan görüşmelerde bazı ilerlemeler kaydedildi

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AFP)
TT

Rubio: Amerika ile Rusya arasında Ukrayna konusunda yapılan görüşmelerde bazı ilerlemeler kaydedildi

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, dün yayınlanan bir röportajında, Ukrayna ile savaşı sona erdirmek için Rusya ile yapılan görüşmelerde "bazı ilerlemeler" sağlandığını söyledi.

Rubio, Fox News’te yaptığı açıklamada, "Yapmaya çalıştığımız şey, bu konuda bir miktar ilerleme kaydettiğimizi düşünüyorum, Ukraynalıların gelecekte güvenlik garantisi sağlayacak şekilde yaşayabilecekleri şeyleri bulmaktır" dedi. ABD'nin, anlaşmanın onlara "sadece ekonomilerini yeniden inşa etmelerine değil, aynı zamanda bir ulus olarak refaha kavuşmalarına da olanak sağlayacağını" umduğunu belirtti.


Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

TT

Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

Amerikan yönetimi Sudan’daki çatışmanın taraflarına ülkedeki savaşı durdurmaya yönelik bir yol haritasını kabul ettirmeye çalışırken, ABD ve Sudanlı kaynaklar, Port Sudan yönetiminin Rusya’dan silah desteği almak için Moskova ile temas kurduğunu bildirdi. Kaynaklara göre Port Sudan, gelişmiş silahlar karşılığında Rusya’ya Kızıldeniz kıyısında deniz üssü kurma imkânı ve maden ile altın yatırımları teklif etti. Bu durum, Sudan’daki savaşın, küresel ölçekte kritik öneme sahip deniz geçişlerinden birinde, ABD baskıları ile Rusya’nın cazip teklifleri arasında daha geniş bir güç mücadelesine dönüşmesi riskini artırıyor.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak, ABD’nin Sudan’da ateşkes için hazırladığı yeni öneriye ilişkin daha fazla ayrıntı ortaya çıktı. Teklifin, İslamcı akım ve Müslüman Kardeşler’i dışarıda bırakan, askeri, insani ve siyasi alanları kapsayan üç paralel yol haritası içerdiği belirtildi.

Rusya için deniz üssü ve altın

ABD’nin yoğun diplomatik girişimleri sürerken, Wall Street Journal dün yayımladığı haberinde, geçici başkent olarak Port Sudan’ı kullanan hükümetin Rusya’ya Kızıldeniz kıyısında deniz üssü kurma ve maden ile altın alanlarında yatırım yapma teklifinde bulunduğunu aktardı. Habere göre bu teklif, Sudan ordusunun Rusya’dan gelişmiş silahlarla yeniden donatılması karşılığında yapıldı.

fvbg
Kızıldeniz'deki Port Sudan limanı (Getty Images)

Gazetenin adını vermediği Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Sudan’ın Rusya’ya ilettiği teklif, 25 yıllık bir anlaşmayı kapsıyor. Buna göre Rusya, Port Sudan Limanı’nda veya Kızıldeniz kıyısındaki başka bir deniz tesisinde, aralarında nükleer güçle çalışan savaş gemilerinin de bulunduğu dört deniz unsurunu ve en fazla 300 askeri konuşlandırabilecek.

Amerikan gazetesi, böyle bir üssün Rusya’ya Süveyş Kanalı üzerinden geçen ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sini oluşturan deniz hattını izleme imkânı vereceğine dikkat çekti.

ABD uyarısı

Gazete ayrıca, üst düzey bir ABD yetkilisinin, Port Sudan ya da Libya’da kurulacak bir Rus askeri üssünün Moskova’nın güç kullanma kapasitesini artırabileceği ve daha az kısıtlamayla hareket etmesine yol açabileceği uyarısında bulunduğunu aktardı. Emekli Tümgeneral Mark Hicks’in değerlendirmesine göre ise böyle bir deniz üssü, Rusya’nın uluslararası konumunu güçlendirecek ve bölgedeki nüfuz alanını genişletecek.

fv
Sudan Ordusu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Bu gelişme, Port Sudan’daki askeri yönetimin yeni silah kaynakları arayışını sürdürdüğü bir dönemde ortaya çıktı. Gazetenin adını açıklamadığı bir Sudanlı yetkili, ülkenin gelişmiş silah sistemlerine ve hava savunma kapasitesine ihtiyaç duyduğunu, ancak bu tür bir anlaşmanın ABD ve Avrupa Birliği (AB) ile sorun yaratabileceğini belirtti.

Gazetenin değerlendirmesine göre Washington, savaşı durduracak ve sivil yönetime geçiş sürecini başlatacak bir yol haritasına odaklanırken, Port Sudan yönetimi ise Rusya ile yakınlaşmanın getireceği askeri ve ekonomik kazanımları önceliklendiriyor.

Ateşkes ve uluslararası mekanizma

Bu çerçevede, ABD’nin Sudan’da ateşkese yönelik yeni önerisine ilişkin ayrıntılar da ortaya çıkmaya devam ediyor. Al Arabiya’ya konuşan kaynaklar, teklifin askeri, insani ve siyasi başlıklardan oluşan üç paralel süreci kapsadığını ve İslamcı akım ile Müslüman Kardeşler’in bu süreç dışında tutulduğunu aktardı.

Mısır kaynaklarına dayandırılan habere göre, askeri başlık, ülke genelinde kapsamlı bir ateşkesi öngörüyor. Buna göre ateşkesten sonra geniş ölçekli bir insani operasyon başlatılacak, yardım kuruluşlarının erişimi sağlanacak ve temel hizmetler yeniden tesis edilecek. Ayrıca ateşkesi denetlemek üzere, sahada gözetim mekanizmalarına sahip bir uluslararası komite kurulması planlanıyor. Bu komite, insani koridorların güvenliğini sağlamak, sivilleri korumak ve olası ihlalleri takip etmekle görevlendirilecek.

cdfrgt
ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Başdanışmanı Massad Boulos (AFP)

İnsani sürecin başarısı, ateşkesin kalıcılığına ve yardımın ülke geneline etkin biçimde ulaşmasına bağlanıyor. Buna göre sağlam bir ateşkes, insani operasyonların başlaması için temel koşul olacak; bu da yardım ekiplerinin erişimini kolaylaştırarak yerinden edilmiş kişiler ile mültecilerin güvenli dönüşü için gerekli ortamın hazırlanmasına katkı sağlayacak.

Siyasi sürece ilişkin öneri ise eski rejim mensupları ve İslamcılar hariç, sivil güçlerin öncülüğünde bir geçiş süreci öngörüyor. Bu süreç, ordunun ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) ateşkese onay vermesiyle eş zamanlı olarak başlayacak ve savaşın sonlandırılmasına giden yolun ilk adımını oluşturacak.

Askeri alanda kapsamlı reform

Yol haritası ayrıca kapsamlı bir askeri reform sürecini de içeriyor. Buna göre Sudan İslami Hareketi ve Müslüman Kardeşler çizgisine yakın isimlerin ordu ve güvenlik kurumlarından çıkarılması, silahlı grupların entegrasyonu ve iki tarafla birlikte savaşan milis yapılanmalarının tasfiyesi planlanıyor. Amaç, sivil otoriteye tabi, birleşik ve profesyonel bir ordu ile yeniden yapılandırılmış güvenlik kurumları oluşturmak. Bu süreçte karar merciinin ordu veya HDK olmayacağı özellikle vurgulanıyor.

Öte yandan, eylül ayında ABD’li arabulucu Massad Boulos tarafından sunulan planın, Sudan hükümeti ile HDK temsilcilerine ateşkes ve kapsamlı bir insani süreç önerdiği biliniyor. Ancak Boulos 25 Kasım’da her iki tarafın da plana henüz onay vermediğini açıklamıştı.

Boulos o dönemde yaptığı açıklamada, tarafların ateşkesi ‘ön koşul olmadan’ kabul etmesinin önemine dikkat çekmiş; bunun can kayıplarını azaltmak, siyasi sürecin yeniden başlamasını sağlamak ve ülkenin sivil yönetime geçişi için gerekli koşulları oluşturmak açısından kritik olduğunu ifade etmişti.