Japonya ve Güney Kore, Kuzey Kore'nin balistik füze fırlattığını duyurdu

Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesi Pyongyang Uluslararası Havalimanı'ndan fırlatıldı (AFP)
Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesi Pyongyang Uluslararası Havalimanı'ndan fırlatıldı (AFP)
TT

Japonya ve Güney Kore, Kuzey Kore'nin balistik füze fırlattığını duyurdu

Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesi Pyongyang Uluslararası Havalimanı'ndan fırlatıldı (AFP)
Hwasong-17 kıtalararası balistik füzesi Pyongyang Uluslararası Havalimanı'ndan fırlatıldı (AFP)

Güney Kore ve Japonya, Kuzey Kore'nin Japon Denizi (Doğu Denizi) yönüne balistik füze denemesi yaptığını bildirdi.
Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı, denemenin, kuzeybatıdaki Tongchang-ri bölgesinden yerel saatle 11.05'te yapıldığını açıkladı.
Açıklamada, "Ordumuz, izleme ve teyakkuz hazırlığını güçlendirirken, ABD ile yakın işbirliği içinde pozisyonunu sürdürüyor" ifadesi kullanıldı.
Japonya, azami 50 kilometre irtifaya ulaşan balistik füzenin, havada 800 kilometre yol alarak Japon Denizi'ne düştüğünü duyurdu.
Japonya Savunma Bakanlığı Kıdemli Bakan Yardımcısı İno Toşiro, yaptığı açıklamada, denemeyi "tamamıyla kabul edilemez" olarak niteledi.
Tokyo hükümeti, füzenin, Japon ulusal münhasır bölgesi dışına düştüğünü ve bölgedeki hava ve deniz unsurlarında hasar oluşmadığını bildirdi.
Denemenin, Güney Kore ile ABD ordularının hafta başında başlattığı ve 23 Mart'a kadar sürecek "Özgürlük Kalkanı" tatbikatı esnasında yapılması dikkati çekti.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.